"لم تذهب" - Translation from Arabic to Turkish

• gitmedin
• gitmedi
• gitmezsen
• gitmemiş
• gitmediğin
• gitmiyorsun
• gitmediğini
• gidip
• gitmiyor
• gitmemişsin

Sen McGinty'e gitmedin mi? - Ben gidemedim. Orası nasıldı?
أنت لم تذهب إلى ماجنتي لم أستطع كيف كان ؟

- Neden hastahaneye gitmedin?
يا إلهي لما لم تذهب إلى المستشفى؟ لا أريد طبيب

2 yıl önce Makine kendi yerini değiştirdiğinde bir veri çiftliğine gitmedi.
منذ عامين، عندما قامت الآلة بنقل نفسها لم تذهب إلى حقل بيانات

Nasıl istersen, ama gitmezsen gel yemeğimize katıl.
. ربما لكن إن لم تذهب, إنضم إلينا وإلا سأتصل بك في روما

Hey, Jen. Megan hiç otomobil müzesine gitmemiş.
جين، ميجان لم تذهب أبداً إلى متحف السيارات.

Bir salsa kulübüne hiç gitmediğin belli oluyor.
نعم، يبدو أنك لم تذهب لنادى به راقصى صلصا من قبل

Artık okula gitmiyorsun, bir işin yok ağabeyin dört aydır komada ve yine de onu ziyaret etmiyorsun.
انت لم تذهب إلى المدرسة بعد الآن. ليس لديك وظيفة أخيك في غيبوبة منذ أربعة أشهر،

O eve çocukluğundan beri hiç gitmediğini söyledin.
أخبرتنا بأنك لم تذهب لذلك المنزل منذ طفولتك..

Şimdi Sözde itirafınıza göre, kendi hür iraden ile gitmedin.
الآن و طبقا لهذا . .. الذي يسمى بإعترافك أنك لم تذهب بمحض إرادتك

Oraya hiç gitmedin ve orada bitlerin olduğunu sanıyorsun.
لم تذهب إلى هناك قط وتعتقد أن لديهم براغيث

- Merak ediyordum... - Daha Muhasebeye gitmedin mi?
أنا كنت أتساءل أنت لم تذهب بعد لقسم الرواتب

Hiçbir yere gitmedi. Gitmeyince ben de ayrıldım.
انها لم تذهب الى أى مكان انها لم تذهب الى أى مكان ، لذا غادرت

Başka birisiyle karıştırıyor olmalısınız. Karım GKHB'ne hiç gitmedi.
لا، لابد وأنكِ تتحدثين عن شخص آخر زوجتي لم تذهب أبداً لمدرسة سباحة

gitmedi, çünkü kovulmaktan korkuyordu.
لم تذهب الى الدورة لانها خافت من الهجوم الارهابي عليها

gitmezsen çok kötü olur mu?
هل سوف يكون هناك مشكله إذا لم تذهب ؟ انا أقصد ..

Ama eğer oraya gitmezsen, hayatının sonuna kadar o uçurumda kalacaksın.
لكن إذا لم تذهب ستظل متعلقاً بهذا الإحساس لبقية حياتك

- Durumumuzu çözmeye çalışıyoruz. - Yani, eğer Felicity ile gitmezsen başkası ile beraber olacağını düşünüyorsun.
انت تظن أنه لو لم تذهب معها, ستواعد شخصاً آخراً؟

Umalım ki, bu şeyler, her ne iseler, çok uzağa gitmemiş olsunlar.
نأمل أن هذه الأشياء أيا كانت لم تذهب بعيدا

İşe gitmemiş, ya kiliseye de gitmezse?
لم تذهب إلى العمل ماذا إن لم تأتِ إلى الكنيسة؟

Hayatında hiç buzda balık tutmaya gitmediğin belli oluyor.
من الواضح أنك لم تذهب إلى رحلة صيد سمك الثلج من قبل

Kız kardeşin gitmiyorsa sen de gitmiyorsun demek.
انه ... ... اذا لم تذهب اختك فلم تذهبى هذه هى القصة

O Max denen adam Lily'nin Los Angeles'a hiç gitmediğini söyledi.
ماكس قال بأن ليلىِ لم تذهب الى لوس أنجليس.

Andrea hiç alışverişe gitmez ki. gidip öylece gezinir gelir.
أندريا' لم تذهب أبداً للتسوق' انها دائما ترى شيئا ما

Hastaysa neden hastaneye gitmiyor?
إذا كانت مريضة ، لِمَ لم تذهب إلى المستشفى ؟

- Tekrar randevu vermek için muayenehaneden aradılar, oraya hiç gitmemişsin.
لقد اتصل بنا مكتب الدكتور لانك لم تذهب مجددا اليوم