"لم يبق" - Translation from Arabic to Turkish

    • kaldı
        
    • kalmadı
        
    • kalmamış
        
    • kaldık
        
    • kalmamıştı
        
    • çok az
        
    Sadece 2 hafta kaldı. Acele etmelisiniz. Gorbaçov'un önceden dediği gibi: Open Subtitles لم يبق سوى أسبوعين :عليك أن تسرع، فقد قال غورباتشوف مرة
    Sadece 2 hafta kaldı. Acele etmelisiniz. Gorbaçov'un önceden dediği gibi: Open Subtitles لم يبق سوى أسبوعين :عليك أن تسرع، فقد قال غورباتشوف مرة
    Sadece bir tane teklifçi kaldı ve o da grupla beraber. Open Subtitles لم يبق سوى طرف واحد في المزايدة وهم عبارة عن مجموعة
    Üst diye bir şey kalmadı ki be. Kimse yok resmen. Open Subtitles لم يبق أحد من كبار الضباط يا صاح، لا أحد منهم.
    Miadını doldurdun. Senin için ölmekten başka yapacak bir şey kalmadı. Open Subtitles ‫لقد تجاوزت مرحلة فائدتك ‫لم يبق لك شيء لتفعله سوى الموت
    Pekala, tüm bu adamları çürüteceğime dair söz verdim ama çok zamanım kalmadı o yüzden sadece bir kaçını daha çürütmeme izin verin. TED حسناً، لقد وعدت أن أفنّد كل تلك الإدعاءات و لم يبق لدي متسع من الوقت لكن دعني أفند القليل بعد
    hiçbir şey kalmamış, sadece biraz ot. TED لم يبق شيئأً، فقط القليل من العشب هناك.
    Josh: Bitmesine iki hafta kaldı ama hâlâ öyle. TED وما زالت كذلك حتى الآن، رغم إنه لم يبق سوى أسبوعين.
    Daha çok kum lazım. Göze alıyorum Baka. Yıldönümüne çok az bir zaman kaldı. Open Subtitles سأتحمل المخاطرة يا باكا لم يبق سوى وقت قليل على يوم اليوبيل
    Daha çok kum lazım. Göze alıyorum, Baka. Yıl dönümüne çok az bir zaman kaldı. Open Subtitles سأتحمل المخاطرة يا باكا لم يبق سوى وقت قليل على يوم اليوبيل
    İki dakikadan az kaldı, bayanlar baylar. Open Subtitles لم يبق لإنتهاء السباق إلا أقل من دقيقتين، سيداتي سادتي،
    Bütün dünyada sadece bir tane Altın Bilet kaldı. Open Subtitles كما أخبركم، أصدقائي لم يبق إلا تذكرة واحدة في العالم كله
    Ödünç sandalye alamazsın! Sadece solumda duran kaldı ve oturmam için bana lâzım! Open Subtitles لا يمكنك إقتراض المزيد من المقاعد لم يبق هنا إلا مقعد واحد
    Tanrım benden geriye hiçbir şey kalmadı. Elektrikli süpürge gibi. Open Subtitles يا إلهي، لم يبق شيءٌ منه إنّها أشبه بالمكنسة
    Keşfedecek hiçbir şey kalmadı. En sonunda Kirk'ün boğulması fikrine ulaştım. Open Subtitles لم يبق شئ للاستكشاف وفي النهاية جاءتني فكرة "غرق " كيرك
    Babanız başka bir kadın için Batı'da kalmadı. Open Subtitles والدكم لم يبق في الغرب من أجل امرأة أخرى
    Babanız başka bir kadın için Batı'da kalmadı. Open Subtitles والدكم لم يبق في الغرب من أجل امرأة أخرى
    Geriye hiçbir şey kalmadı. Bilgi yoktu. Tüm gezegen dondu. Open Subtitles لم يبق شئُ مكان تلك القنوات . وبدون معلومات، شُلت حركة الكوكب
    Buralarda avlanmalıyız. Hiç yemeğimiz kalmadı. Open Subtitles ربما يجب أن نصطاد حول هذا المكان لم يبق لدينا الكثير من الطعام
    Partinin prensiplerini savunmuyorlar ve Özgürlük Partisi'nin değerlerine Orta Yol da karşı çıkmayacaksa geriye fazla bir şey kalmamış demektir. Open Subtitles لدرجة انهم لم يحركوا ساكن تجاه تحركات حزب الحرية الاخيرة لم يبق الكثير
    Sanırım sadece biz ve yuvarlanan çalı kaldık. Open Subtitles أعتقد أنه لم يبق سوانا والأعشاب المتطايرة
    Devam et. Beş veya altı vuruş daha devam ettim, ve sonrasında vücudumda o güç kalmamıştı, ve gölün dibini boyladım. TED واصلت لخمس أو ست ضربات أخريات ثم لم يبق شئ في جسمي ذهبت لأسفل البحيرة
    Ishbal halkı yok edilmişti , ve çok az kurtulan olduğunu olduğunu duydum. Open Subtitles شـعـب إشــبـال أُبـيـدوا عن بكرة أبيـهم وسمـعـت أنه لم يبق منـهم إلا الـقـلـيل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more