"لم يسبق لك" - Translation from Arabic to Turkish

• sen hiç
• Daha önce hiç
• hiç gerçek
• hiç yapmadın

- Çünkü sen hiç evlenmedin. - Eee?
ـ هذا لأنك لم يسبق لك الزواج من قبل ـ لماذا؟

Evet çünkü sen hiç o sürekli hıçkıran ayyaşla dans etmek zorunda kalmadin. Kalabalığın ortasında arkana geçip Midye açmaya çalışır gibi
هذا لانه لم يسبق لك ان رقصت مع ذلك الوغد ليدير وجهك عن الجموع ويمسك بمؤخرتك وكانه يحاول ان يفتح المحار حسنا اذن ماذا عن اولادهم؟

sen hiç yük treni de görmemişsindir Eli.
لم يسبق لك ان رايت عربة القطار لفتره طويلة... إيلي

Demek istediğim, sen bana vurdun. Daha önce hiç yapmamıştın.
أقصد، لقد ضربتني لم يسبق لك أن فعلت هذا، أنا

Daha önce hiç bir kızı o şekilde fondip yaparken görmemiştin.
أجل, لم يسبق لك رؤية فتاة تسكر بهذا الشكل من قبل.

- Yani hiç gerçek bir kavgaya girmedin.
-إذن لم يسبق لك وحاربت

Onunla yaptığını hiç yapmadın.
وأنت لم يسبق لك أن فعلت معهم ما فعلتيه معها

sen hiç bir adam tarafından düzüldün mü?
لم يسبق لك إن عبثت مع صديق ؟

Sanki sen hiç olmamışsın gibi.
كما لو أنه لم يسبق لك وجود

Joe hiç. . sen hiç striptiz klübüne gitmedin değil mi?
جو) أنت لم يسبق لك الذهاب) لنادي تعري من قبل، أليس كذلك؟

- Sanki sen hiç okulu asmadın.
-و كأنهُ لم يسبق لك التملص من المدرسة؟

- Sanki sen hiç ekmedin.
-و كأنهُ لم يسبق لك التملص من المدرسة؟

- sen hiç ısırılmadın mı?
لم يسبق لك أن تم عضك؟

Daha önce hiç yenilmemiştin, özellikle de... bir grup kadına.
أنت لم يسبق لك أَن هزِمت قبل ذلك بالتأكيد لا من قبل فرقة من النساء

Bütün bu insanlar, hepsi bir şey için bir araya geliyor ve pek çoğunu Daha önce hiç görmedin.
كل هؤلاء الناس ، وكلها قادمة معا من أجل شيء واحد ، ومعظمهم لم يسبق لك يشاهد من قبل في حياتك.

- İyiyim, gelsene. Zevklidir, bazen, Daha önce hiç olmadığın bir yere gidersin ve tam da olman gerektiği yerde olduğun hissine kapılırsın.
أمر غريب ، أحياناً تدخل مكان لم يسبق لك أن زرته لكن يأتيك شعور أنك بالمكان الذي يجب أن تكون به

Bara gittin, Daha önce hiç tanışmadığın bir kadınla yattın,..
و توجهت إلى الحانة, و نمت مع فتاة لم يسبق لك مقابلتها من قبل, و خلال ذلك الوقت,

- Daha önce hiç bekâr bir anneyle çıkmadın değil mi?
لم يسبق لك أن واعدت أم عزباء، أليس كذلك؟

Abbie için hiç gerçek göz yaşı dökmedin değil mi?
لم يسبق لك أن بكيتِ على (آبي)

Bunu Daha önce hiç yapmadın, değil mi?
انت لم يسبق لك ان قمت بهذا , اليس كذلك؟

Aynı mı? Sen benim yaptığımı hiç yapmadın.
لم يسبق لك القيام بما فعلته .