"لن يعرف" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilmeyecek
        
    • bilemez
        
    • anlamayacak
        
    • bilmez
        
    • haberi olmayacak
        
    • anlamaz
        
    • haberi olmaz
        
    • öğrenemeyecek
        
    • asla öğrenmeyecek
        
    Kimse bunu bilerek yaptığını ve aslında benden güçlü olduğunu bilmeyecek. Open Subtitles لن يعرف احد أنك فعلت ذلك, وأنك في الحقيقة أقوى مني.
    Ve borulardan gelen bu düzenekle kimse asla burada olduğunu bilmeyecek. Open Subtitles وبهذا التركيب عن طريق الأنابيب لن يعرف أحد أنها بالأسفل هنا
    Bu bir milyonun karekökünü almak gibi bir şey. Kimse bilemez. Open Subtitles هذا كسؤال ما الجذر التربيعي للمليون لن يعرف أحد الإجابة عنه
    Ama iyi tarafı ikimizin de saçları koyu olduğu için, insanlar bizim olmadığını hemen anlamayacak. Open Subtitles لكن بم أن كلانا شعره داكن لن يعرف الناس على الفور أنها ليست طفلتنا
    Biraz hikâye uydururum. Bizden başka kimse bilmez. Open Subtitles سأختلق بعض القصص لن يعرف أحد بشأن ذلك سوانا
    Muhtemelen elini kaybedecek ama haberi olmayacak bile. Open Subtitles من ناحية سيفقد يده ولكنه لن يعرف ذلك أبدا
    Kolay olmalı, başka kimse bilmeyecek. TED يجب أن يكون الأمر سهلًا، لن يعرف أحد سواكم.
    Ve Kızıl Bulut bize söylediğini asla bilmeyecek. Open Subtitles والسحابة الحمراء لن يعرف أبدا انك قلت كلمة واحدة
    Öyle ki şer kıskançlık Sayının ne denli büyük olduğunu bilmeyecek Open Subtitles -حيث لن يعرف احد الحسد او الشر عندما يريد معرفة النتيجة
    Hiç kimse bugün burada konuklarımız olduğunu bilmeyecek. Open Subtitles لن يعرف أحد أبداً أننا كان لدينا زوار هُنا
    Ve tam bıraktığınız zamana döneceğiniz için, o da bilmeyecek. Open Subtitles وحتى ينقلكم الزمن إلى هناك بشكل صحيح، فإنه لن يعرف شيئاً
    - Hayır. Senin telepati gücünü bilmeyecek. Open Subtitles لن يعرف أحد بموهبتك في قراءة أفكار الآخرين
    -Sabah kimse bilemez ne olduğunu? -Şaka yapıyorsun. Open Subtitles ونعود بحلول الصباح، لن يعرف أحد أبدا أنت تمزح، صحيح؟
    İstediğini alabilirsin, her yere götürebilirsin, ben söylemedikçe kimse hiç bir zaman bilemez. Open Subtitles تستطيع أن تأخذ اى شىء تريده من هنا لن يعرف أحد ولن نخبر أى احد
    Vurucular da öyle, çünkü hangi boşluğa atış yapacağını bilemez hale gelir. Open Subtitles سيفشل ضارب الكرات ايضاً لأنه لن يعرف الثغرات التي سيرمي لها
    İyileştiğinizde, kimse ameliyat olduğunuzu bile anlamayacak. Open Subtitles وحينماتشفين, لن يعرف أحد أنكِ خضعتِ لجراحة
    Oynadığımı düşündüğü sürece ne yaptığımı anlamayacak. Open Subtitles طالما هو يعتقد أنني ألعب فهو لن يعرف ماذا أفعل ..
    Bir yönetmensindir, ama eğer yapımcıysan, ne yaparsın kimse senin ne yaptığını bilmez. Open Subtitles أنت المخرج ,لكن لو كنت .المنتج ماذا ستفعل لن يعرف أحد ماذا تفعل...
    Cumartesi gününe kadar kimsenin çalındığından haberi olmayacak. Open Subtitles ... لن يعرف أحد بأنه مفقود لغاية يوم السبت
    "İki kanat, bir domuz pirzolası getirin. Babanız farkı anlamaz." Open Subtitles أعطني جناحين وضلع خنزير لن يعرف أبي الفرق
    O zaman George'un hiç haberi olmaz, ben de tavşanlara bakabilirim. Open Subtitles عندها ,"جورج" لن يعرف وسيسعني حينها بأن أربي الأرانب بدون متاعب
    Ama onu bunu hiç öğrenemeyecek. Open Subtitles بها الكثير من الشعير فعلاً لكنه لن يعرف هذا أبداً
    Söz veriyorum, bizimle konuştuğunu asla öğrenmeyecek. Open Subtitles لن يعرف أبداً أنكَ تحدثتَ ألينا، أعدُكَ بذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more