Ve ikincisi bu işin nasıl yürüyeceği konusunda en ufak bir fikrim yoktu. | TED | والثاني، أنّه ليس لديّ أية فكرة عن كيفية جعله ينجح |
Hiçbir fikrim yok. Benim esas endişem kızın yardım alması. | Open Subtitles | ليس لديّ أدنى فكرة، إهتمامي الأساسي أن تحصل الفتاة على المساعدة |
- Hiçbir fikrim yok. - Söyle yoksa kafanı koparırım! | Open Subtitles | ـ ليس لديّ أدنى فكرة ـ أخبرني وإلا سأفجر رأسك |
Kendime hakim olamıyorum. Suç bende değil. | Open Subtitles | لم أستطع التحكم ليس لديّ سيطرة ، ليس ذنبي |
Neyle karşı karşıya olduğumuz hakkında Hiç bir fikrim yok. | Open Subtitles | في الحقيقة ، ليس لديّ أدنى فكرة ماذا أرى تحت |
- Benim çocuğum yok ki. - Bütün gün, polisleri hedef alıyordun, neden? | Open Subtitles | ليس لديّ أي طفلة أنت كنت تستهدف رجال الشرطة طوال اليوم. |
Arkamda bırakacak bir şey kalmadı. Hiçbir şeyim yok artık. | Open Subtitles | ليس لديّ شيء لأعود إليه الآن ليس لدي أي شيء |
Hiç arkadaşım yoktu, babam her şeyim oldu. | Open Subtitles | ليس لديّ أصدقاء ومنثمأصبحوالديكلشيءبالنسبةلي. |
İşin kötüsü, bir şey söyleyebilecek zamanım da yoktu. | Open Subtitles | وأسوأ ما بالأمر أني ليس لديّ الوقت لأخبرها |
Ama başka seçeneğim yoktu. Ya size gelecek ya da onu düşmanlarına bırakacaktım. | Open Subtitles | لكن ليس لديّ خيار آخر، ما لم أسلمه بالكامل إلى أعداءه. |
hayır efendim. Rehine pazarlığı ile ilgili eğitimim yok benim. | Open Subtitles | كلاّ يا سيّدي، ليس لديّ أيّ تدريب في التفاوض على الرهائن. |
Bak, dışarıda ölen insanlar var. Birkaç yaram yüzünden ağlayacak zamanım yok benim. Tamam. | Open Subtitles | إسمع، هناك أناس يُقتلون بالخارج، ليس لديّ وقت للبكاء على بضعة نُدوب. |
Tek bir arkadaşım yok benim. | Open Subtitles | أتمنى أن أقول أن لديّ صديق مفضل، لكن ليس لديّ. |
Fakat bu tip bir davayla ilgili hemen Hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | ولكن جلسة استماع عائلية؟ يا حضرة القاضية ليس لديّ أدنى فكرة |
Bugün, bir kadınla nerede tanışacağım konusunda Hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | و اليوم , ليس لديّ فكرة عن أين أقابل النساء |
- Ne de bana karşı çıkanları. - İstediğin şey bende değil. | Open Subtitles | وأيضاً الذين يقفون ضدّي ليس لديّ ما تريده |
Her ne cevap arıyorsanız bende değil. | Open Subtitles | أياً كان الجواب الذي تبحثون عنه، فهو ليس لديّ |
Ya da en azından sırtımı dönmem Hiç sorun olmaz. | Open Subtitles | أو على الأقل، ليس لديّ مشكلة في النظر للجانب الآخر |
Bir şeyim yok ki. Ne eş, ne çocuk, ne de kariyer. | Open Subtitles | ليس لديّ شئ ، ليس هناك زوجة و لا أولاد و لا مهنة |
Vaktimiz kalmadı. | Open Subtitles | ليس لديّ متسع من الوقت عليّ أن أوقفها الآن |
Veremem. bende yok. Verecek kadar yok. | Open Subtitles | لا أستطيع، ليس لديّ، ليس لديّ ما أتقاسمه |
Saklayacak Hiçbir şeyim olmadığını gördüğüne göre neden seni öldürmek isteyeyim ki? | Open Subtitles | لمَ عساي أقتلكِ في حين رأيتِ للتو أنّه ليس لديّ ما أخفيه؟ |