"ليوم واحد" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir gün
        
    • bir günlüğüne
        
    • bir günlük
        
    • bir günde
        
    • bir gündür
        
    • bugün
        
    • bir gecelik
        
    Babam için olmasa burada bir gün daha kalır mıyım sanıyorsun? Open Subtitles هل تعتقد أنني أريد البقاء ليوم واحد لولا وجود أبي ؟
    NCIS, bir gün işe gelmeyen bir denizciyi araştırıyorsa, sorun var demektir. Open Subtitles عندما يتحقق مركز التحقيقات من بحار غاب ليوم واحد, فهناك خطب ما
    Öldürülmeden önce en azından bir gün bir şey yememiş. Open Subtitles وكان لا يتغذى انها ليوم واحد على الأقل قبل مقتلها.
    Eğer iş için kabul ederseniz, bir günlüğüne bir adamınız oldu. Open Subtitles لو تريدون ان تأجروني سوف تحصلون على عمل رجل ليوم واحد
    Bir dudak okuyucunuz olduğunu duydum. Onu bir günlüğüne bana verin. Open Subtitles سمعت بأن لديك قارئة شفاه تعمل لصالحك، دعني أستعملها ليوم واحد
    Benim nilüferimin sadece bir günlük bileti var ve uçmuyor otobüse biniyor. Open Subtitles لدى لوتسي تصريح ليوم واحد فقط و لا تطير بل تأخذ الحافلة.
    Biz hiç çökmüyoruz. Sunucularımız bir gün bile çökse bütün şöhretimiz yıkılır. Open Subtitles إذا توقفت السيرفرات ليوم واحد فقط فإن كل سمعتنا ستتدمر بشكل نهائي
    İlaçlarını bir gün bile kaçırırsa sonuçları çok ciddi olabilir. Open Subtitles إذا لم يتناول أدويته ليوم واحد فسيشكل هذا خطراً عليه
    bir gün için yeterince azap, hüzün ve kişisel gelişim oldu. Open Subtitles كان هناك ما يكفي من العذاب والكآبة والنمو بالشخصيّة ليوم واحد
    bir gün beni Kashi'den ara ve bütün gün gezelim. Open Subtitles .. تحضرني من كاشي ليوم واحد وتجعلني أتنقل طوال اليوم
    Haklısın, şehirden bir gün boyunca uzak kaldın ve birden sokağın karşısında çok detaylı bir cinayet işlendiğini buldun? Open Subtitles صحيح، إذا كنتِ بعيدة عن المدينة ليوم واحد والآن خرجت فجأة بتفاصيل جريمة قتل رُسمت على الشارع المقابل منّا
    Eğer bir şey bulamazsak, sadece bir gün ayıracağız bu meseleye o kadar. Open Subtitles إن لم نحصل على دليل, فإننا سنفعل هذا ليوم واحد. وهذا كل شيء.
    Bu insanlığın yüzleştiği temel sorunlar konusunda bilinçlenmenin seviyesini yukarı taşıyabilir -- sadece bir gün bile olsa. TED وربما يرفع مستوى الوعي حول القضايا الأساسية التي تواجهها الانسانية لو أننا نقوم بذلك ليوم واحد فقط
    Beraber çalışarak, bir gün barışı yaratabiliriz. TED بالعمل مع بعضنا يمكننا صنع السلام ليوم واحد
    Aslında, polise ihbar edilen saldırıların %6'sı saldırganın bir gün hapiste geçirmesiyle sonlanıyor. TED في الواقع، ستة في المئة فقط من الإعتداءات والتي يتم إبلاغ الشرطة عنها تنتهي بقضاء المعتدي ليوم واحد فقط في السجن.
    Ki, tabii ki, yapmadık. Alvarez bir günlüğüne ölü taklidi yapıyor. Open Subtitles الأمر الذي لم نفعله بالطبع جعلناه يمثل أنه ميت ليوم واحد
    bir günlüğüne, ben olabileceksiniz. İzin veriyorum , yaşayın bunu. Open Subtitles ليوم واحد يمكنكن ان تكن مثلي على حسابي تصرفوا بجنون
    Fiyatlar bir günlüğüne öyle indirilecek ki müşteriler mağazamıza akın edecek. Open Subtitles سيتم خفض الاسعار ليوم واحد فقط الزبائن سوف يتزاحمون في متجرنا
    Oraya gidip onu görmek için bir günlük izin istiyorum. bir gün. Open Subtitles وأنا أريد خروج ليوم واحد لأذهب هناك وآراها.
    Gelecekte bir günlük yolculuğu başarı olarak mı görüyorsun? Open Subtitles هل تسمى نجاحنا ليوم واحد فى المستقبل نجاحا ؟
    Bunu ancak bir günde, bu bitkinin 4000 yıllık tarihinde, herkesten daha çok koka yaprağı çiğneyerek yapabildim. TED وذلك لأنني استطعت أن أمضغ نبات الكوكا ليوم واحد أكثر من أي شخص على مدار حياة النبتة منذ 4000 سنة
    Daha bir gündür birlikte yaşıyoruz ve şimdiden bana yalan mı söylemeye başladın? Open Subtitles أعني، لقد كنت أعيش معك ليوم واحد والآن انت بالفعل تكذبين علي؟
    Hal, bugün yeterince sürpriz yaşadım, nereye gittiğimizi söyler misin, lütfen? Open Subtitles هالي لدي مفاجئات كافية ليوم واحد هل ستخبريني فقط أين ينذهب؟
    Bilirsin, çift miyiz tek gecelik ilişki miydi, arkadaş mıyız, bir gecelik ilişkisi olan arkadaş mıyız? Open Subtitles هل هي علاقة أحباب، أو جنس ليوم واحد، أو أصدقاء، أو أصدقاء يمارسون الجنس ليوم واحد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more