"لِكي" - Translation from Arabic to Turkish

• olmayı
• kabul
• olmaya
• olmasını
• gerekirse

ve çaresizce normal olmayı istemeyi, ama böyle bir seçenek yok.
ولإرادة لذا للغاية لِكي يَكُونَ الوضع الطبيعي، لَكنَّه فقط لَيسَ خياراً.

Pekala. Ama sıcak olmayı reddediyorum.
حَسَناً، لَكنِّي أَرْفضُ لِكي أكُونَ دافئَ.

- ...olarak kabul ediyor musun?
تَأْخذُ هذه الإمرأةِ لِكي يَكُونَ زوجتَكَ المُتَزَوّجةَ القانونيةَ؟

Üzerinde saatlerce düşünüp sonuçlarını tarttıktan sonra neşeli olmaya karar verdim.
بعد عِدّة ساعات مِنْ التشاورِ ويَزنُ النتائجَ، قرّرتُ لِكي أكُونَ لعوبَ.

Evet, ama sana birşey olmasını istemiyorum.
نعم،لَكنِّي فقط لا أريدْه لِكي تكُونَ أنت

Dürüst olmak gerekirse hiç bu kadar korkmamıştım, ama en azından kocam var.
لِكي اكُونَ صادقَة، لم اخف هكذا من قبل، لكن على الأقل عِنْدَي زوج.

Onu tanıdıkça öyle olmayı daha çok istiyorum.
حَسناً، الأكثر أَعْرفُه الأكثر أَعْرفُ ذلك كُلّ أُريدُ لِكي أكُونَ.

Ben de o kadar şanslı olmayı umuyorum.
أَنا فَقَطْ أَتمنّى لِكي يَكُونَ ذلك المحظوظِ.

Bebek ve senin için yakınında olmayı çok isterim.
أنا أَحبُّ لِكي أكُونَ حول لَك والطفل الرضيع.

Çocuklar siz silahşör olmayı hakediyorsunuz!
أنكم تملكون الشجاعة لِكي تكُونوا فرسانَاً.

Bu adamı kanunen kocalığa kabul ediyor musun?
اتقبلين هذا الرجلِ لِكي يَكُونَ زوجكَ الشرعي؟

Avukat Daniel Rafferty, bu kadını kanunen eş olarak kabul ediyor musun?
المستشار دانيال رافيرتي، اتَأْخذُ هذه الإمرأةِ لِكي تَكُونَ زوجتكَ الشرعية؟

İsa'nın varlığını savunanlar birbirleriyle çelişkili değildir. İsa'nın varlığına kanıt olarak 4 tarihçi referans kabul edilir.
على أية حال لِكي يَكُونَ عادلَ، الذي لا يَعْني مدافعين السيد المسيح التأريخي مَا إدّعى العكسَ.

Başkası gibi olmaya çalışıyorsun. Olabileceğinin yarısı olmaya.
تظاهري بانك شخص آخر لِكي تكُونَي نِصْف ما أنت عليه

Daha anlayışlı olmaya çalışacağım.
أنا سَأُحاولُ لِكي أكُونَ فَهْماً أكثراً.

Hey, Bay hassas çocuk olmaya çalışıyorum.
يا، أَنا تارين ' لِكي يَكُونَ السّيد حساس غاي.

Freddie, onun muhteşem olmasını beklemiyordum.
أوه، فريدي، أنا لا أَتوقّعُه لِكي يَكُونَ مثاليَ،

Ray'a bakıp "Onun erkek arkadaşım olmasını istiyorum, ama değişmeli. " dedin.
ظرتَ إلى راي وقُلتَ، أريده لِكي يَكُونَ خليلَي

Affedersin, bir dahaki sefere kardeşimden daha düşünceli olmasını isterim.
في المرة القادمة أنا سَأَسْألُه لِكي يَكُونَ أكثرَ مراعاةً لشعور الآخرين.

Ama dürüst olmak gerekirse, bunun kimin hatası olduğunu umursamıyorum.
لكن لِكي يَكُونَ صادقَ، أنا لا أُريدُ الذي أَنتقدُ هذا.

Dürüst olmak gerekirse, ben seni görür görmez aşık olmuştum.
لِكي أُكونَ صادقَه، وَقعتُ في الحبّ مَعك من أول نظرة

Zaman içinde yolculuk yapıyor. Kesin olarak söylemek gerekirse, geleceğe.
انه سافر خلال الزمن إلى المستقبلِ، لِكي يَكُونَ مضبوطَ.