"ماضيك" - Translation from Arabic to Turkish

    • geçmişin
        
    • geçmişini
        
    • geçmişinden
        
    • Geçmişinle
        
    • geçmişiniz
        
    • geçmişinde
        
    • geçmişte
        
    • Geçmişinin
        
    • Geçmişindeki
        
    • Geçmişine
        
    • geçmiş
        
    • Geçmişi
        
    • geçmişinizi
        
    • Geçmişten
        
    • geçmişinize
        
    geçmişin yüzünden mutlu bir aile hak etmediğini mi düşünüyorsun? Open Subtitles اتعتقد بانك لا تستحق اسرة سعيده بسبب ماضيك ذاك ؟
    50 kağıda seni götten sikebilirim ama geçmişin hakkında soru sorduğumda küplere biniyorsun. Open Subtitles اعاشركِ من مؤخرتكِ مقابل خمسين دولاراً لكنكِ تستشيطين غضباً عندما استفسر عن ماضيك
    Borcunu ve sorunlu geçmişini biliyorum ve yardım etmek için buradayım. Open Subtitles وأعلم عن دينك وعن ماضيك مع الفتيات وأنا هنا لتقديم العون
    Sonunda halka rezil olmak pahasına geçmişini eşeleme olayı yüzünden kötü hissettik. Open Subtitles شعرنا بالسوء بسبب التنقيب وراء ماضيك لمجرد أن تكون شيء مذلول علنًا
    Leo, bu sadece bir gözlem ama geçmişinden bahsetmekten pek hoşlanmıyorsun değil mi? Open Subtitles أتعلم " ليو " لقد لاحظت فحسب بأنكِ لا تتحدّث عن ماضيك كثيراً
    Geçmişinle arandaki duygusal bağ eksikliği... bugün bulunduğun yeri zedeliyor. Open Subtitles هذا انفصال عاطفي من ماضيك من نشأتك . هذا مضر
    O zaman anlayalım -- geçmişiniz gelecekte ne yapabileceğinizi kısıtlar. TED لذا، أفهم أن ماضيك يحدد لك ما يمكن فعله في المستقبل.
    geçmişinde karanlık, romantik bir sır saklıyor olduğunu sanmıştım. Open Subtitles إعتقدت بأنك قد تختفي بعض الاسرار الرومانسي المظلمة في ماضيك
    geçmişin seni takip eder, sen bunu istesen de istemesen de. Open Subtitles أنت تحمل ماضيك معك إذا كنت ترغب في ذلك أم لا
    Anne Simpson, geçmişin hakkında sana bir kaç soru sormak istiyoruz. Open Subtitles أيتها الأم، نريد سؤالك عدة أسئلة حول ماضيك
    Gerçekten, geçmişin ile ilgili konuşmak istemiyorsun, değil mi? Open Subtitles انت لا تريد ان تتكلم عن ماضيك ، اليس كذلك ؟
    geçmişini, topluluğunu, aileni ve arkadaşlarını gözden çıkart çünkü hiçbiri saf değil. TED عن طريق تجاهل ماضيك ومجتمعك وعائلتك وأصدقائك لأنّهم جميعاً غير طاهرين.
    Senin fikrindi. geçmişini çözmek istiyordun. Open Subtitles كان بناءً على فكرتك , أنت من أردت أن تستكشف ماضيك
    Kendi geçmişini silmenin nasıl bir şey olduğunu düşünebiliyor musun? Open Subtitles هل يمكن أن تتخيّل أنكّ ستمحو ماضيك الخاص ؟
    Sana geçmişinden sonsuza dek kaçamazsın demiştim. Open Subtitles اخبرتك انك لا تستطيع الهروب من ماضيك للابد
    Belki birgün geçmişinden kurtulacaksın. Open Subtitles فلربما يوم ما يكون عليكِ ان تهربين من ماضيك
    Ah, ama Geçmişinle ilgili önemsiz sorular, baban tarafından cevaplanabilir. Open Subtitles لكن الأسئلة عن ماضيك يُمكن أَن يجيب عنها أبّيك.
    İyi konuşuyorsunuz, Bayım. Ama sizin geçmişiniz de hiç temiz sayılmaz! Open Subtitles تتحدث جيداً عن الخير سيدي لكن ماضيك بعيد عن النُبل
    Dementor'ların seni etkilemesinin en önemli nedeni, geçmişinde çok korkunç şeylerin olması. Open Subtitles هم يؤثرون فيك اكثر لان ماضيك مليء بالرعب
    En kötü günlerimizin geçmişte en iyi günlerimizin gelecekte olması dileğiyle. Open Subtitles إنه يعني أفضل يوم في ماضيك سيكون أفضل يوم في مستقبلك
    Aklıma gelmişken, kendini şanslı sayabilirsin. Herşeye rağmen, bu kadın senin Geçmişinin bir parçası. Open Subtitles اعتبر نفسك محظوظاً، فعلى أية حال هى جزء من ماضيك
    Geçmişindeki herkesi düğünde sana eşlik etsinler diye mi çağırdın? Open Subtitles هل كل شخص من ماضيك هنا ليمشي معك إلى الممشى؟
    Muhabbet senin Geçmişine geldiğinde o konuyu kapatmalıydım. Open Subtitles أرجو أن تكون قد أغلقت تلك المحادثه حتى تصبح من ماضيك
    Uyuşturucular iyidir demiyorum, ama geçmiş geçmişken ve geleceğin berbatken, geleceğinde tutulmamış sözlerden ve yıkılmış hayallerden başka bir şey yokken. Open Subtitles لا أقول أن المخدرات سيئة و لكن عندما يمر ماضيك و يسوء حاضرك و مستقبلك لا يحمل إلا وعوداً مهشمة و أحلاماً ميتة
    Eğer borçluysan, Geçmişi tamamen affetmemişsindir. O yüzden yapacağımız iş özgür bir yaşam sürmek için kendimizi ve diğerlerini affetmektir. TED إذا كان لديك دين، فأنت لم تسامح ماضيك كليًا، إنها مهمتنا لنسامح أنفسنا والآخرين حتى نتمكن من العيش بحرية.
    Çünkü bazen geçmişinizi aradığınızda, bu geçmişinizin sizinle olduğu anlamına gelmez. Open Subtitles فبتركك الماضى ورائك لا يعنى انك تخلصت من ماضيك أو أن ماضيك لن يلاحقك
    Sanırım Geçmişten kaçmanın bir yolu yok. Open Subtitles لذا أعتقد حقاً أنه لا يمكنك الهرب من ماضيك .
    Ben geçmişinize dair bir şey söylüyorum ve bilemediysem ben içiyorum. Open Subtitles أنا أدلي ببيان حول ماضيك إذا كنت مخطئا، أشرب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more