Ama onlar hakkında sevdiğim şey, köpek balıklarının tatlı su eşdeğeri olmaları. | TED | ولكن ما أحب فيهم هو، أنهم كأسماك القرش في المياه العذبة. |
Bu, sevdiğim şeyi yapma fırsatımdı eğlenmek için, hep istediğim şey buydu. | Open Subtitles | وكانت هذه فرصتي لأفعل ما أحب وأن أفعله على سبيل المرح هذا كل ما أردته |
Bu binada Neyi seviyorum biliyor musun, tatlım? Güvenlik. | Open Subtitles | أنت تعرف ما أحب هذا البناء ,السكر , الأمن |
Ben sıradan aptal bir işçiyim, ama TV'de Ne sevdiğimi biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنني ساذج عادي لكن أعرف ما أحب أن أشاهده على التلفاز |
Bu biletin! Evet! İşte görmek istediğim şey de bu! | Open Subtitles | تلك هي التذكرة الرابحة ، نعم هذا ما أحب رؤيته |
- Senin neyini seviyorum biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم ما أحب فيك ؟ أمر واحد فقط ؟ |
En çok Neyi sevdiğimi biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرف .. أكثر ما أحب فيك |
İşte sevdiğim şey, şeytanlar ve hayvanlar birbirlerinin boğazına sarılmış. | Open Subtitles | هذا ما أحب ان ارى ، شياطين ووحوش يدخلون رقاب بعضهم |
Müzikte en sevdiğim şey şudur... birinden bir şeyler alırsın, diğerinden başka bir şeyler... alırsın ve birleştirirsin. | Open Subtitles | ما أحب عندما أفكر في الموسيقى هو كيف أنواع مختلفة من الموسيقى يمكن أن تنصهر معا نعم تنصهر وتنمج مع بعضها |
Bu gece odanın etrafına baktığınızda, en sevdiğim şey her ırkı, kökeni, milleti görüyorum. | Open Subtitles | عندما تنظر حول هذه الغرفة الليلة، ما أحب أكثر هو أن أرى كل العرق، الجنسية الممكنة. |
sevdiğim şeyi yapmaya geri döneceğim sincap boğmaya. | Open Subtitles | سأعود إلى ما أحب القيام به اغراق السناجب الارضية |
Private, o sevdiğim şeyi yap bakayım. | Open Subtitles | البيدق، تفعل هذا الشيء، ما أحب. |
En azından sevdiğim şeyi yaparken öldü | Open Subtitles | على الأقل ماتت و هي تؤدي ما أحب |
Rahip olarak en çok Neyi seviyorum biliyor musunuz? | Open Subtitles | هل تعرفين ما أحب أكثر من كوني قديساً ؟ |
Bir de Neyi seviyorum biliyor musun? Mimarisini. | Open Subtitles | أتعرف ما أحب أيضاً فن العمارة |
Senin hakkında en çok Neyi seviyorum biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين ما أحب فيك ؟ |
Sanırım benim yaşımda, Ne sevdiğimi biliyor olmam gerekiyor. | Open Subtitles | أعتقد أنه في عمري أنا يجدر بي أن أعرف ما أحب |
- Hayır, sevmezsin. - Ne sevdiğimi bilirim. | Open Subtitles | . لا ، لا تحبيه . أعتقد أنني أعرف ما أحب |
İnsanların üzerinde düşünmesini istediğim şey ise bütün bunların atom atom inşa edilmek zorunda kaldığıdır. | Open Subtitles | لكن ما أحب أن أجعل الناس يفكرون به هو أن كل هذا . كان لا بد أن يبنى ذرة بذرة |
- Buranın neyini seviyorum, biliyor musun? | Open Subtitles | أنت تعرف ما أحب في هذا المكان؟ |
Neyi sevdiğimi biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف ما أحب |
Hey, kötü sayılmaz. Bu şeyi sevdim gibi. | Open Subtitles | ليس بالسيء , نوعا ما أحب هذا الشيء الصغير هنا |
Şimdi, senin çalışın sade ve gerçek, benim istediğim de bu. | Open Subtitles | الآن أدائكِ بسيط وحقيقي وذلك ما أحب |
Suçluların da bu yanını seviyorum işte. Pek zeki olmuyorlar. | Open Subtitles | هذا ما أحب في المجرمين |