Diğer üçünü de hallettiğinde, bombayı istediği her an patlatabilir hale gelecek. | Open Subtitles | عندما يربط الثلاثة الأخرى، سيكون قادراً على تفجير الجهاز متى ما أراد |
Ama Başbakan'ın tartışmak istediği tek şey kocanızın yeni meşgalesiydi. | Open Subtitles | كل ما أراد رئيس الوزراء مناقشته هو هواية زوجك الجديدة. |
Onun ne istediğini anlamadan önce uzun bir süre boş boş konuştu. | Open Subtitles | تحدث لوقت طويل قبل أن فهمت ما أراد |
Zavallı kadının kalbini çıkartmak... Birisi onun acı çektiğini görmek istemiş. | Open Subtitles | انتزاع قلب المرأة المسكينة شخص ما أراد أن يراها وهي تعاني |
Bill Clinton istediğini elde edemeyeceği için göz yaşları içinde gider. | TED | فمضى بيل كلينتون باكياً فشله في تحقيق ما أراد. |
Dr. Rush'ın kendi yoluyla bana anlatmaya çalıştığı şey buydu. | Open Subtitles | هذا ما أراد الدكتور (راش) أن يقوله لي بطريقته الخاصة. |
Crixus hep Roma'nın üzerine yürümek isterdi. | Open Subtitles | كريكسوس دائما ما أراد أن يقفز بجيش على روما |
Patenti bu yüzden istiyordu. O su filtresini bu baraja kuracak. | Open Subtitles | الآن، هذا ما أراد البراءة له، لأنّه يُريد أن يبني مُصفي المياه ذلك في هذا السد. |
İkimiz de biliyoruz ki seçmenlerin duymak istediği laflar onlar olduğu için söyledim. | Open Subtitles | كلانا نعرف أنني قلت هذه الأشياء فقط لأن هذا ما أراد الناخبون سماعه |
Sana ne söylemek istediği hakkında fikrin var mı? | Open Subtitles | حسنا، الآن، هل لديك أي فكرة ما أراد أن يقول؟ |
Ve babasının istediği gibi büyüdü; normal, sıradan bir adam oldu. Kısacası mutsuz. | Open Subtitles | ومثلما ما أراد والده، كبر ليصبح رجل عادي، تعلمون، تعيس |
Hayır. Tek bilmek istediği, kaçan polis hakkında ne yaptığımızdı. | Open Subtitles | كل ما أراد معرفته هو ما نفعله بشأن الشرطي الذي هرب |
Ayrıca, bir şeyi yeteri kadar görmezden gelirsen genelde, çalmayı bırakır ve ondan sonra boş vakitlerimde, ne istediğini, söyleyecektir. | Open Subtitles | بالإضافة لذلك، أجد أنّه لو تجاهل أحدهم شيئاً لفترة طويلة كفاية، فإنّه يتوقف عن الرنين عموماً وبعد ذلك، وفي أوقات فراغي، سيخبرني ما أراد الد. |
Ama ne istediğini biliyordun değil mi? | Open Subtitles | لكنك كنت تعرفين ما أراد ؟ |
Görünen o ki, birisi bu projeyi tamamen sonlandırmak istemiş. | Open Subtitles | يشاهد مثل شخص ما أراد أن يضع هذا العملية بشكل دائم خارج اللجنة. |
Birisi, adam yere çarpmadan önce, boynunu kırdığından emin olmak istemiş. | Open Subtitles | كما لو أن شخصا ما أراد أن يتأكد تماما أنه سيكسر رقبته قبل أن يضرب الأرض |
Babam istediğini yapmış olsaydı, imparatorluk parçalanırdı. | Open Subtitles | لو كان أبي نفّذ ما أراد لكانت الامبراطورية إنقسمت لأجزاء |
Ve ona bir kez baktıktan sonra sanıyorum ki Noel Baba bu yılbaşı için istediğini aldı. | Open Subtitles | وبعد إلقاء نظره واحده عليها أعتقد أن سانتا فى عيد الميلاد هذا قد حصل على ما أراد حقا |
Kral'ın Helmand'da yapmaya çalıştığı şey Başkan Roosevelt'in 1930'larda | Open Subtitles | ما أراد الملك تشييده في (هيلماند) كان مشابه لما |
Bence Ben'in söylemeye çalıştığı şey bu değildi. | Open Subtitles | لا أعتقد بأن هذا ما أراد (بن) قوله |
Hep küllerinin okyanusa dağıtılmasını, böylece balıkların boğazına kaçmayı isterdi. | Open Subtitles | دائما ما أراد ان ينشر رماده في المحيط حتى يختنق السمك به. |
Evet. Hep bir oğul istiyordu ve sen bunu biliyordun. | Open Subtitles | صحيح، فدوماً ما أراد ولداً وأنت تعلمين ذلك |
Eğer patronlarım isterse hedef değiştirmekle ilgili hiç bir sorun yaşamam. | Open Subtitles | لأنه ليس لدي مشكلة في تغيير الأهداف إذا ما أراد القادة |
İletişim kurmak isteyen iki kişi için tek yolun onları manipüle etmek isteyen üçüncü bir tarafın finanse edilmesi olan bir toplumda yaşayamayız. | TED | لا يمكننا الحصول على مجتمع يكون فيه إذا ما أراد شخصان التواصل، يكون فقط من خلال وعبر تمويل شخص ثالث يريد التلاعب بهم. |