Pekala bu noktada, pillerinizin yönetiminden sorumlu olan kodun yerini belirledim ama hala telefonu patlatmak için yeterli değil. | TED | وعند هذه المرحلة من المعالجة، حددت البرمجة المسؤولة عن التحكم بالبطارية، لكن ذلك ما يزال غير كاف لتفجير الهاتف. |
Savaş çocuğu, annesiz bir çocuk... hala destanda çarpışan bir çocuk. | TED | طفل مقاتل، طفل من دون أم، ما يزال يقاتل في الملحمة. |
hala iki tane yetenekli kovalayıcımız olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | إنك تعرفين أنه ما يزال لدينا مطاردين محنكين، أليس كذلك؟ |
Seni doktor olarak işe alamam, ama hâlâ bana ne düşündüğünü söyleyebilirsin. | Open Subtitles | لا يمكنني تعيينك كطبيب لكن ما يزال بإمكانك إخباري بما تفكر به |
Bell orayı kapatmış. Her şeyin hâlâ orada olduğunu sanıyorum. | Open Subtitles | وأغلق كلّ شيء، أعتقد أنّ كل شيء ما يزال بالداخل. |
Yine de bu, beni neden bu olayda istemediğini açıklamıyor. | Open Subtitles | ذلك ما يزال لا يفسر عدم رغبتك في إشراكي بالقضية. |
hala iki tane yetenekli kovalayıcımız olduğunu biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | إنك تعرفين أنه ما يزال لدينا مطاردين محنكين، أليس كذلك؟ |
Cinayet silahının hala arabasının bagajında olma ihtimali ne kadardır ki? | Open Subtitles | ما هي الإحتمالات بأن سلاح القاتل ما يزال في صندوق السيارة |
Bu kaldığın evin hala benim evim olduğunu sana hatırlatabilir miyim.. | Open Subtitles | علي الرغم من أن منزلي يعتبر منزلك ولكن ما يزال منرلي |
-Kırmızı tişörtlü adam hala koşu bandının üstünde değil mi? | Open Subtitles | الرجل بالبلوزة الحمراء ما يزال على آلة الجري، صحيح؟ أجل. |
Sanırım sinir sisteminde, Ona; hala hayatta olduğunu düşündürtecek bir tetikleme yapabiliriz. | Open Subtitles | أعتقد أنه بوسعنا أن نخدع الجهاز العصبي ليحسب بأنه ما يزال حياً |
Ve sana hala bir eldiven gibi uyacak bir şey biliyorum. | Open Subtitles | و أعرف شيئاً ما يزال مناسباً لك كما يناسب القفّاز اليد. |
27 yıl olmuş. O sabah olanlar hâlâ gizemini koruyor. | Open Subtitles | مضى على ذلك 27 عاماً، وذلك الصباح ما يزال غامضاً |
"Ben gibi bir ufak oğlan çocuğu gezinir mi hâlâ odalarında?" diye... | Open Subtitles | وتساءلتُ ما إذا كان صبياً صغيراً مثلي ما يزال يمشي بتلك الغرف |
Detroit yolculuklarıyla ilgili konuşmak için epey bol vaktimiz olacak. hâlâ suratsızın teki. | Open Subtitles | إذًا، لدينا وقت الكافي لنتسامر على تلك الرحلات لديترويت. ما يزال متبلد الأحاسيس. |
Eline baktığım zaman, sana verdiğim Günışığı yüzüğünü hâlâ taktığını görüyorum. | Open Subtitles | أرى أنّ الخاتم النهاريّ الذي أعطيتك إيّاه ما يزال في يذلك. |
En kötü yerlerde bile hâlâ iyi insanların olduğunu ümit ediyoruz. | Open Subtitles | نأمل أنه ما يزال هناك أناس أخيار في الأماكن الأكثر فساداً. |
En kötü yerlerde bile hâlâ iyi insanların olduğunu ümit ediyoruz. | Open Subtitles | نأمل أنه ما يزال هناك أناس أخيار في الأماكن الأكثر فساداً. |
Sistemini tamamen temizlemek için Yine de tıbbi bakıma ihtiyacı olacak, anladın mı? | Open Subtitles | ما يزال بحاجة لعناية طبيّة لإخراج السمّ تمامًا من جسده , مفهوم ؟ |
İşte Yine aynı noktadayız, Kaptan. Yine ortak iş yapıyoruz. | Open Subtitles | ها نحن أولاء يا حضرة القبطان ما يزال بيننا عمل |
henüz canlıyken yara derinin altında kanamış. | Open Subtitles | لأن الجرح قد أدمى تحت الجلد وهو ما يزال حياً. |
Şimdilik, bizim hiçbir zaman devridaim makine üretemeyeceğimizi söylemek zordur çünkü halen evren hakkında anlamadığımız birçok şey bulunmaktadır. | TED | ولكن من الصعب أن نقول بشكل قاطع أننا لن نكتشف أبدًا آلة حركة أبدية لأنه ما يزال هناك الكثير الذي لا نفهمه حول الكون. |