"متن تلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • uçakta
        
    • Otobüste
        
    • sonra uçaktan
        
    Kim bilir, belki de o uçakta bir tane vardır. Open Subtitles من يعرف؟ ربّما هناك حتّى واحدة على متن تلك الطائرة
    Havacılık dairesinden Chuck o uçakta iki yolcu olduğunu söyledi. Open Subtitles تشاك أخبرني انه كان هناك شخصان على متن تلك الطائرة.
    uçakta Mars atmosferinden üç dakikada bir ölçüm alacak aletler olacak. TED وسوف يكون على متن تلك الطائرة معدات يمكنها فحص وقياس كل 3 دقائق الغلاف الجوي لكوكب المريخ
    Sizce o Otobüste bulunmanız ve kitabın yazarıyla arkadaş olmanız tesadüf mü? Open Subtitles هل تظن ان حقيقة كونك كنت على متن تلك الحافلة و صداقتك مع المؤلفة مصادفة ؟
    Otobüste yalnız olmalıydın. Open Subtitles كان يجب أن تكونَ وحيداً على متن تلك الحافلة
    Bir kaç ay geçtikten sonra uçaktan atılanlar garip kazalar sonucu ölmeye başlamış. Open Subtitles جميع من كان على متن تلك الطائرة مات بسبب الحوادث
    Cross, Washington'dan New York'a uçsaydı Pan Am uçuşunu yakalardı, ama o uçakta rahip falan yoktu. Open Subtitles لو ان كروس قد سافر من واشنطن الى نيويورك كان ليسافر على رحله بان ايريكان ولكن لا يوجد كاهنا على متن تلك الرحله
    Eğer uçakta eroin bulursak kalbim kırılır. Open Subtitles سيكنسر قلبي لو وجدنا هروين على متن تلك الطائرة
    O uçakta biz olsaydık,.. ...hayatımızı kurtarmak için ne gerekiyorsa yapardık. Jüri de öyle der. Open Subtitles اسمع، إن كنا على متن تلك الطائرة فسنفعل ما بوسعنا لإنقاذ حياتنا
    O uçakta ol. Open Subtitles عليك أن تكونى على متن تلك الطائرة سأرسل لكِ المال
    - Bana kalsaydı, şu anda uçakta olurdunuz, ama sizden ayakkabılarınızı ve şu sevimli şapkanızı çıkarmanızı isteyeceğim. Open Subtitles لو كان الأمر بيدي، لكنت على متن تلك الرحلة ولكنني سأحتاجك أن تخلع حذائك وقبعتك الظريفة
    Sırayla ölmüşler, uçakta kalmış olsalardı da öleceklerdi. Open Subtitles كانوا سيموتون بكل الأحوال حتى لو لم يكونوا على متن تلك الطائرة
    Sırayla ölmüşler, uçakta kalmış olsalardı da öleceklerdi. Open Subtitles كانوا سيموتون بكل الأحوال حتى لو لم يكونوا على متن تلك الطائرة
    Dr. Goodman, uçakta 6 kişiye ait kalıntı bulduk. Open Subtitles أيها الدكتور جوودمان لقد عثرنا على خمسة مجموعات من البقايا البشرية على متن تلك الطائرة
    Aklıma hep, bilirsiniz işte,hep "Aman Tanrım, ya Dylan da o uçakta olsaydı?" gibi şeyler geliyor. Open Subtitles يا إلهي ماذا لو كان ديلين على متن تلك الطائرة؟
    Otobüste öğretmendi. Öldü. Open Subtitles كانت مُعلّمة على متن تلك الحافلة، و لقيت حتفها
    Otobüste silahlı bir adam var. Open Subtitles هناك رجل معه بندقية على متن تلك الحافلة
    Princeton'a doğru Otobüste gidiyordu. Open Subtitles كانت على متن تلك الحافلة متجهة إلى "برنستون"
    Otobüste olan biri... Open Subtitles إن هناك شخص على متن تلك الحافلة
    Bir kaç ay geçtikten sonra uçaktan atılanlar garip kazalar sonucu ölmeye başlamış. Open Subtitles جميع من كان على متن تلك الطائرة مات بسبب الحوادث

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more