Aman iyi! Ben de barbekü partisine gidiyor olsaydım böyle yapabilirdim. | Open Subtitles | حسناً ، لكنت سأفعل هذا ايضاً إذا كنت متوجه إلي شواء |
Lupin Takayama'ya doğru gidiyor! Tutuklayın onu, duydunuz mu? | Open Subtitles | لوبين متوجه إلى منطقة تاكاياما، أقبضوا عليه |
İkinci Subay, komuta sizde. Odama fırlatma anahtarlarını almaya gidiyorum. | Open Subtitles | أيها الضابط التنفيذي ، تول غرفة القيادة أنا متوجه إلى غرفة الإطلاق من أجل مفاتيح إطلاق الصواريخ |
Yarım saat sonra Küba'ya gidiyorum. Karşı görevim ne? | Open Subtitles | أنا متوجه الى كوبا خلال 30 دقيقة ما هى الخطة البديلة؟ |
Acil servise mi gidiyorsun? Dur sana yardım edeyim. | Open Subtitles | هل انت متوجه لقاعة الطوارئ دعني أقم بمساعدتك |
Yarın yeni kısrağa aşı yapmak için çiftliğe gidecek. | Open Subtitles | انه متوجه إلى المزرعة غداً لتلقيح الفرس الجديد |
Üzgünüm Doktor. Çocuk odasına gidiyordum. | Open Subtitles | دكتوره أنا متوجه مباشره الى حجره الأطفال |
- Uydular şehre doğru gittiğini doğruladı. | Open Subtitles | الأقمار الصناعية ألتقطت إشارته إنه متوجه نحو البلدة. |
Eminim ki Preacher Man vaat edilmiş toprağa doğru gidiyor. | Open Subtitles | وأنا واثق أن الكاهن متوجه نحو الأرض المقدسة |
Kuu, onların treni Korat'a gidiyor? | Open Subtitles | كو , هل لديهم قطار متوجه الان لى كورات ؟ |
Arabasına gidiyor ve yan yollara kaydıracak. | Open Subtitles | إنه متوجه إلى سيارته و سوف ينزلق بها جانبياً |
Teçhizatsız ve desteksiz bir memurumuz oraya gidiyor, o yüzden derhal yollayın! | Open Subtitles | لدينا ضابط غير مسلح وغير مدعوم متوجه إلى هناك ، لذا أرسلها الآن |
Annie'nin taşınmasına yardıma gidiyor olmalısın. | Open Subtitles | آآه ، نعم من المفترض انك متوجه لمساعدة آنى فى التنقل |
Hayır, hayır, ben iyiyim. Eve doğru gidiyorum zaten. | Open Subtitles | لا,لا,أنا بخير أنا متوجه الى المنزل على اى حال |
Hayır, hayır, ben iyiyim. Eve doğru gidiyorum zaten. | Open Subtitles | لا,لا,أنا بخير أنا متوجه الى المنزل على اى حال |
Koltuk odasına gidiyorum. - Sisteme gelen daha çok gemi var. - Ne kadar çok? | Open Subtitles | أنا متوجه لغرفة الكرسي هناك المزيد من السفن تصل إلى نظامنا |
Şu anda mahkemeye gidiyorum ve saat yediden önce işimi bitirmiş olacağım. | Open Subtitles | انا متوجه للمحكمة ولن انتهي من هناك فبل الساعة ال7 |
Acil servise mi gidiyorsun? Dur sana yardım edeyim. | Open Subtitles | هل انت متوجه لقاعة الطوارئ دعني أقم بمساعدتك |
Gordon sanırım Bend, Oregon'a gidiyorsun. | Open Subtitles | --غوردن"، أعلم أنك "غوردن"، أعلم أنك متوجه إلى "بيند" بـ"أوريغون". |
Ve şu yönde gidecek bir buçuk kilometrelik yolum var. | Open Subtitles | وأنا متوجه بهذا الإتجاه لكيلومتر ونصف |
Zaten havadayım Dallas'a gidiyordum ama yönümü değiştirebilirim. | Open Subtitles | أنا بالفعل في الجو، وكنت متوجه إلى دالاس ولكن يمكنني تحويل وجهتي |
Onlara Kassandra'nın tam üzerlerine doğru gittiğini ve koordineli bir saldırıyı kabul edinceye kadar onlara tam koordinatları vermeyeceğimizi söyleyeceğiz. | Open Subtitles | سنخبرهم بأنَّ "كاساندرا" متوجه نحوهم و أنهم لن يحصلوا على الإحداثيات الدقيقة حتى يسعون لإطلاق ماعندهم |
Demek istediğim, onu biraz önce New York'a giden otobüse bıraktık. | Open Subtitles | أعني أننا للتو وضعناه بباص متوجه لنيويورك |
A 415, Silahlı bir adam ikinci istasyona doğru ilerliyor. | Open Subtitles | آي 415، رجل مع بندقية متوجه إلى المحطة الطرفية الثانيه |