| Bu doğru çünkü gelecek yıl bu zamanlarda hukuk fakültesinde olmak istiyorum ve beş yıl sonrada avukat olmak istiyorum. | Open Subtitles | حسناً ، ذلك لانه السنة القادمة اريد ان اكون بكلية الحقوق وبعد 5 سنوات من الان اريد ان اكون محامية |
| Dinle beni, LSAT sınavlarına girdiğini biliyorum avukat olmaya da hazır olabilirsin. | Open Subtitles | انظري أنا أعلم بأنك أنهيتي إختباراتكِ و أنك على استعداد لتصبحي محامية |
| On yıl önce babam gibi avukat olmak istiyordum evli, çocuklu. | Open Subtitles | قبل عشر سنوات ظننت بأنني سأكون محامية كوالدي متزوجة ولدي أطفال |
| Ben bir avukatım. Eğer Bay. Khalid Allah'a ibadet ediyorsa bu onu ilgilendirir. | Open Subtitles | أنا محامية والسيد كوين هنا ايضا , هذا عمله, أنت تتخطى حدود عملك |
| Ben bu davada seninle birlikte çalışmak istedim. Çünkü senin iyi bir avukat olduğunu düşünüyordum. Bence sen de iyi bir avukatsın. | Open Subtitles | أسمعي، لقد طلبتُ منكِ العمل على هذه .القضية لأنني أحسبكٍ محامية جيدة |
| İçişleri özel avukatıyım ve başının çok büyük bir belaya girebileceğini söylüyorum. | Open Subtitles | أنا محامية خاصة في الشئون الداخلية و أقول لك أنه يمكن أن تتورط في مشاكل كبيرة |
| - avukat olduğun zaman orada çalıştığın için maaş alacak mısın? | Open Subtitles | عندما تصبحين محامية هل سيدفعون لكِ مقابل العمل في ذلك المكان؟ |
| Sana genelde avukat gözüyle bakmam ama şu anda tam bir avukat gibisin. | Open Subtitles | نعم , أنا عادة لا أفكر بك كمحامية لكن الآن تبدين كأنك محامية |
| Seni de hapse atsalar iyi olur çünkü iyi bir avukat olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | حسناً، من الافضل ان يرموكِ فى السجن ايضاً لأنكِ قلتى أنكِ محامية جيدة |
| Yine, tipik bir avukat olduğumdan, tedaviden ne beklediğim üzerine bir durum tespiti yaptım. | TED | مرة أخرى، بسبب كوني محامية نموذجية، قمت بالإطلاع على كل ما ينتظرني أثناء فترة العلاج. |
| İnsanlar başarılı bir avukat göremiyordu ya da keskin zekalı ve iyi kalpli bir y kuşağı. | TED | كان الناس غير قادرين على رؤية محامية ناجحة أو فتاة إجتماعية ذات قلب طيب وخفة ظل |
| Birisi vaiz olmak istiyor, birisi itfaiyeci, kızlardan birisi avukat olacağını söylüyor. | TED | أحدهم يريد أن يكون واعظ، الآخر يريد أن يكون رجل إطفاء، و أحد البنات تقول أنها سوف تصبح محامية. |
| Yoksa bir kardiyolog, bir avukat veya yerel bir siyasetçi olabileceğini mi düşünürsünüz? | TED | أم هل تظن إنها أخصائية قلب؟ محامية ؟ أو سياسية محلية؟ |
| Yani, evet... Temelde bir avukat olmayı planlıyorum | TED | نعم، إذا، مثل، أساسًا، أنا أخطط لكي أصبح محامية. |
| Bir avukat ya da politikacı ya da adaletsizlikle mücadele eden herhangi bir şey olmak istiyor. | TED | تريد أن تصبح محامية أو سياسية أو أي شيء يساعد على محاربة الظلم. |
| Ben bir avukatım ve endişelenmeniz gereken bir şey varsa o da avukattır. | Open Subtitles | سيدتى انا محامية اذا كنت ستشعرين بالقلق من شيئ فذلك الشيئ هو المحامى |
| Anlarsınız ya, ben bir avukatım ve kanıta ihtiyacım vardı. | TED | كما ترون، أنا محامية وبحاجة إلى بعض الأدلة. |
| Nasıl oluyor da avukatsın, ama hiç "dinero"n yok? | Open Subtitles | كيف تكونين محامية وليس لديكى نقود طائلة؟ |
| Birleşik Devletler avukatıyım. Mezarcı davasına, geçen ay atandım. | Open Subtitles | أنا محامية الولايات المتحدة المعيّنة لقضيّة حفار القبور في الشهر الماضي |
| Harvard mezunu bir hukuk profesörüsün ve kovulmuş bir avukatla evleneceksin. | Open Subtitles | مدرس قانون بجامعة هارفارد يتزوج من محامية فصلت لتوها من عملها |
| Şimdi de gidip avukatlık oynayacağıma inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أن عليّ التظاهر بأني محامية الآن |
| Hapisteyken avukatının seni ziyaret ettiğinde sana masum olduğunu ispat etmek istediğini söylediğinde avukatını gönderip hücrene geri döndüğünün doğru olup olmadığını sordu | Open Subtitles | لقد أراد معرفة صحة أن محامية زارتك بالسجن وأخبرتك بأنها ترغب بإثبات برائتك فتركتها وذهبت إلى زنزانتك |
| Tanığın vardı ve kamu avukatın kaçmasına izin mi verdi? | Open Subtitles | كان لديك شاهدة إثبات وسمحت لها محامية الدفاع العام بالإفلات؟ |
| Ayrıca avukata ihtiyacımız yok çünkü ben bir avukatım. | Open Subtitles | بالإضافة، نحن لا نحتاج محاميا .لأنّني محامية |
| Bu savunma avukatını tanımıyorum. | Open Subtitles | لا أعرف محامية الدفاع هذه لم أتعامل معها من قبل |
| Demek bir avukatsınız ve bir İngiliz vatandaşısınız. | Open Subtitles | أنتِ محامية إذاً ومواطنة بريطانية |
| Nick'in teyzesi ortaya çıkmadan önce kendi işinde gücünde, mutlu bir avukattım ne güzel. | Open Subtitles | تعلمين، كنت محامية سعيدة أُدَبِّر أشغالي قبل قدوم خالة نيك للمدينة |
| Birçok şey öğreniyorum, ...özellikle de şu savunma avukatıyla çalışırken. | Open Subtitles | انا أتعلم الكثير خاصة العمل مع محامية الدفاع هذه |
| - Göçmenlik avukatısınız, bilirsiniz, kanun gayet açık. | Open Subtitles | انت محامية و تعرفين وضعها القانوني جيدا انه واضح |