Gerçekten orada bir yerlerde bize tarih kitaplarından el sallamaya mı çalışıyor? | Open Subtitles | هل حقا تظنين بأنه هناك محاولا التلويح لنا من كتب التاريخ ؟ |
Her gün bunun gibi bir ameliyat odasında çalışıyor, hastanesinde güvenilemez ve açıkçası sağlıksız bir hale gelen aynı ekipman ile anestezi yapmaya ve diğerlerine nasıl yapılacağını öğretmeye çalışıyordu. | TED | ذهب للعمل كل يوم في مسرح عمليات مشابه لهذا، محاولا توفير التخدير، وتعليم الآخرين كيف يقومون بذلك باستخدام نفس الأداة أصبح ذلك غير جدير بالثقة وبصدق غير آمن، في مستشفاه. |
Gol atmaya çalışırken aklından başka hiçbir şey geçmez. | Open Subtitles | حين تركض بسرعة محاولا تفادي السيقان هذا كل ما تفكر فيه |
İki yıldan uzun bir süre sessiz kaldım. Bu süreyi, neden başaramadığımızı anlamaya çalışarak olan biteni düşünerek değerlendirdim. | TED | بقيت صامتا لأكثر من عامين، واستخدمت الوقت للتفكير حول كل ما جرى، محاولا فهم لماذا جرى. |
Onun yaraladığı noktayı bulmaya çalıştım. | Open Subtitles | محاولا البحث عن نفس البقعة التي طعنتني فيها |
Onun ofisinin hemen önünde, Bentley'nin içinde karanlıkta oturuyorum, kimseye görünmemeye çalışıyorum ve bana ne yaptığımı soruyorsun. | Open Subtitles | انا جالس هناك فى عربتها فى الظلام .. حسنا امام مكتبها اللعين محاولا ألا اجعل احد يرانى |
Kozmik mikrodalga resminde oluşan dalgaların oluşacağı bir şekil bulmaya çalıştı. | Open Subtitles | محاولا جعلها ملائمة لاهتزازات الإشعاع الخلفية الميكرويفي الكوني لأقرب مايمكن |
Karibu botlarla koşuyor, bizden kurtulmaya çalışıyor. | Open Subtitles | انه يجرى وسط الايل محاولا ان يخفى اثره عنا |
Sonra, yıllarca bu çocuğu bozmaya, yönlendirmeye, ona saçmalıklar öğretmeye çalışıyor insan ama yine de ortaya iyi bir şey çıkıyor. | Open Subtitles | ثم تقضي السنين محاولا إفساد وتضليل هذا الطفل تملأ رأسه بالهراء وما زالت تعمل بشكل جيد |
Sonra, yıllarca bu çocuğu bozmaya, yönlendirmeye, ona saçmalıklar öğretmeye çalışıyor insan ama yine de ortaya iyi bir şey çıkıyor. | Open Subtitles | ـ كلا لكني أسمع أنه فظيع ثم تقضي السنين محاولا إفساد وتضليل هذا الطفل |
27 yıl cezaevinde yattı ve çıktıktan birkaç yıl sonra fakirler hastanesinde kaçırdığı tüm iyi zamanları yakalamaya çalışırken öldü. | Open Subtitles | مات قبل سنوات في مستشفى للعجزه محاولا تعويض الاوقات الجميلة التي فاتته |
Kendinizi bir tonluk buz parçaları arasında yüzmeye çalışırken düşünün. | Open Subtitles | الان تخيل نفسك محجوز بين الفين رطل من قطع الثلج محاولا السباحة الحرة. |
Fakat sen üzerindeki lekeleri takıntılı bir şekilde gizlemeye çalışırken, eminim ben çok eğleneceğim. | Open Subtitles | محاولا إخفاء تالولتك سأكون أحظى بالمرح بشيئي الأكيد |
Uyanık kalmaya çalışarak, direksiyonu sıkıca kavradım. | Open Subtitles | تشبثت بعجلة القيادة، باستماتة، محاولا إبقاء عيني مفتوحتين |
Bu kadar seneyi beyaz şapkalı iyi adam olmaya çalışarak tükettim. | Open Subtitles | قضيت كل هذه السنين محاولا أن أكون الرجل الجيد أتعلمين. الرجل ذو القبعه البيضاء |
Sessiz kaldım ve olanlardan ne kadar üzgün olduğumu telepati kurarak iletmeye çalıştım. | Open Subtitles | ثم بقيت صامتا محاولا التواصل خاطريا حول اسفي عما حدث |
Evlat, hayatım boyunca Max'in hayatını İsa'ya adaması için ikna etmeye çalıştım. | Open Subtitles | بني, لقد قضيت حياتي كلها محاولا إعادته للطريق الصحيح |
Kimsenin bana bir bok anlattığı yok etrafta dolaşıp bir teğmen gibi görünmeye çalışıyorum.. | Open Subtitles | لا أحد يخبرني بشيء فقط أتنقل محاولا أن أبدو كملازم أول |
Bombayı kimin getirdiğini bulmaya çalışıyorum ama bahsetmek için, yüz taraması için kimse yok. | Open Subtitles | محاولا الكشف من احضر القنبلة لا استطيع الكشف مع عدم وجود اشارة أو تمييز ملامح الوجه |
Eve döndükten sonra, senin için üstesinden gelmeye çalıştı ama ama sonra bazen bir günlüğüne bazen bir haftalığına ortadan kaybolurdu. | Open Subtitles | محاولا أن يتجاوز المحنة بعد أن عاد لبلده من أجلك ولكن عندها كان |
Ve akşamları, fazladan para kazanmak için otellerde çalışıyordu. | Open Subtitles | ويعمل مساء في الفنادق محاولا زيادة دخله الضئيل |
Her şeyi çantada keklik gördüm Millie sonra da olduğum yere dönmek için çok uzun zaman harcadım. | Open Subtitles | أضعت ما كان لي مضمونا,ميلي و قضيت وقتا طويلا محاولا استرجاعه |
Bunun çıktısını almayı denerken iki renk kartuş tükendi. | Open Subtitles | استخدمت لونان مختلفان محاولا ان اطبع هذا |
Onu da, sizinle takılıp inekler ve kamp hakkında konuşmaktansa, Carli'yle birlikte olmaya çalışmakla harcamayı tercih ederim. | Open Subtitles | محاولا في آخر الأمر أن أكون أنا و كارلي مع بعض بدلا من أقضي الوقت معكم أنتم و الحديث السخيف عن الأبقار و التخييم اللعين |
Ama sonra, yalnizca modelleri yaparak modelle orjinal arasindaki iliskiyi incelemeye calistim. | TED | ولكن بعد ذلك ، مجرد عمل النماذج ، محاولا استكشاف العلاقة بين النموذج و الأصل. |