"مدخرات" - Translation from Arabic to Turkish

    • tasarruf
        
    • birikimlerini
        
    • parasını
        
    • birikimim
        
    • birikim
        
    • birikimin
        
    • birikimleri
        
    • birikimini
        
    • birikiminiz
        
    • biriktirdiğim
        
    • fonu
        
    • hesabında
        
    • paralarını
        
    • fonlarından
        
    • birikimlerimi
        
    Şu anki ekonomide şu mesaj da önemli: Bahçeler, aileler için önemli bir ekonomik tasarruf sağlıyor. TED لكن في ظل الاقتصاد الراهن، أعتقد من المهم أن ننشر هذه الرسالة، أن الحدائق أيضًا توفر مدخرات اقتصادية مهمة للعائلات.
    bu zavallı işçi kızcağıza tüm birikimlerini kaybettiğimi mi söyleseydim? Open Subtitles أخبر إلهة الحب العامله فينوس أنني ضيعت مدخرات حياتها؟
    Yaşlıların parasını aldı. Open Subtitles اخذ مدخرات المواطنين كبار السن
    İşte öğrendin. birikimim yok, çünkü param yok. Open Subtitles لذا هاهو الأمر, لم يتبقى لديّ أي مدخرات لأنه لا يوجد لديّ اي مال
    Büyükannem çocukken bana bir birikim bonosu vermişti. Open Subtitles جدتى اعطتنى ودائع مدخرات عندما كنت طفل
    30'lu yaşların sonunda, hiçbir birikimin olmadan ve sektörde hiçbir bağlantın olmadan ki bu işi zorlaştırabilir. Open Subtitles في آواخر ثلاثيناتك بدون وجود مدخرات لترجع لها ،ولا علاقات حقيقية في ذلك المجال
    Eğer, o evde onunla beraber yaşayamayacaksan, ömrü boyunca yaptığı birikimleri senin için bu eve harcamasına izin veremezsin. Open Subtitles لا يمكنك مجرد السماح له بصرف مدخرات حياته في هذا البيت لأجلك, إذا كنتِ ربما لن تكوني هنا للعيش فيه
    Bu enerjiden tasarruf eden aileler için geleceklerini garantilemede bir fırsat. TED هذه هي فرصة الأسر لاستخدام مدخرات الطاقة لدعم مستقبلهم.
    Cevizlerinizi Camden tasarruf ve Finans'da saklamamak için deli olmalısınız. Open Subtitles سوف تكون معتوها لو لم تبقي بندقك في مدخرات وقروض كامدين
    Giren paranın çıkmamasını sağlarsanız bu şirket için tasarruf anlamındadır. Open Subtitles أو تتخذ قرار الذي يجلب المال وليس من الضروري أن تصرفه هو مدخرات للشركة
    Beyaz cüceler yaşam birikimlerini emekli bir yıldızken harcıyor. Open Subtitles لذلك حالما تبدأ بإنفاق مدخرات حياتها تصبح نجم متقاعد
    Çalışkan insanların, unutmak için içmek uğruna tüm birikimlerini israf edeceği yeteri kadar yer yoktu sanki? Open Subtitles ألا تملك الدولة حتى الآن أماكن كافية للأشخاص المجدين ليبتدوا مدخرات عمرهم بينما يشربون للنسيان
    Böylece yaptığın tüm fedakarlıklara teşekkür ediyoruz ve ailemizin tatil parasını sadece senin için harcamış olduk. Open Subtitles إذا لنشكرك على جميع تضحياتك... أنفقنا مدخرات الأجازة العائلية على شيء ما لك فقط
    - Onları tüm birikimlerimle ödedik ve şimdi hiç birikimim yok. - Kıyamam. Open Subtitles لقد دفعت التكاليف من مدخراتي والآن لم يعد لدي مدخرات
    Onlara kişisel birikim diyorsun ama kişisel olarak biriktirdiğin bir b.k yok. Open Subtitles تسمينها "مدخرات شخصية" لكننا نعرف جيّداً مصدرها
    Bir birikimin olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أكن أعلم بأن لديك أي مدخرات
    Hiç birikimleri yok. Tamamen hapı yuttular. Open Subtitles لا يوجد لديهم لأي مدخرات وضعهم مزري تماما
    Yanlış adamı savunarak, tüm birikimini harcadın. Open Subtitles لقد ضيعتَ مدخرات حياتك للدفاع عن الرجل الخطأ.
    Bakıyorum birkaç ipoteğiniz, kredi kartı borcunuz var, ve hiç birikiminiz yok ayrıca babanıza da bakıyorsunuz değil mi? Open Subtitles أرى أنك رهنت المنزل عدة مرات وعليك ديون ائتمانية ، وليس لديك مدخرات ، وأنك تعول أباك؟
    Hayatım boyunca biriktirdiğim tüm paramı, 1.4 milyon dolarımı verdim. Open Subtitles لقد أعطيته كل أموالي مليون وربعمائة دولار كل مدخرات حياتي
    Mevcut durumdaki fonu kullanmak bir şey ama kredi başvurusu yapmak-- Open Subtitles استخدام مدخرات متاحه هذا شئ ولكن التقديم على قرض
    En yeni banka hesabı, buna göre, müşterek birikim hesabında yaklaşık sekiz bin doları kalmış. Open Subtitles أحدث كشف حساب لها في البنك.. بالنسبة له, فان لديها ما يقارب 8000 دولار هي عبارة عن مدخرات في حسابها...
    Haftaya dünyanın sonu gelecek! Çocuklarınızın eğitim paralarını harcayın! Open Subtitles سينتهي العالم الأسبوع المقبل ، انفقوا مدخرات التعليم الجامعي لأبنائكم
    Şirketin nakit fonlarından para ödünç almıştım. Open Subtitles -لقد قمتُ باقتراض بعض النقود من مدخرات الشركة
    Hayat birikimlerimi, minibüsümü bir köpeğe dönüştürmek için harcadım. Open Subtitles صرفت مدخرات حياتي لأحول شاحنتي الى كلب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more