| Tadı, kaloriferin altında ekşimiş portakal suyu gibi olmadığı sürece sorun yok. | Open Subtitles | سأرضى بأي شيء لا يكون مذاقه مثل عصير البرتقال المخمّر تحت اشعاع. |
| Tadı sandviç sandviç gibi ve gıdıklama oyunu oynayıp, yere işemek zorundasın. | Open Subtitles | أمسكه مذاقه كالشطيرة و ستحصل على شجار بالدغدغة و تتبوّل على الأرضية |
| Buranın suyundan mıdır bilmem ama, pirincin Tadı bile daha güzel. | Open Subtitles | لا أدري هل بسبب المياه هنا ولكن الأرز مذاقه رائع أيضا |
| Şarap korkunçmuş! Tadı daha çok sakıza benzer diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | مذاق النبيذ سيء لقد توقعت أن يكون مذاقه مثل العلكة |
| Rulo köfteden nefret ederim. Kedi maması gibi Tadı var. | Open Subtitles | أنا في الواقع أكره رغيف لحم مذاقه مثل طعام القطط |
| Deniz Canavarı geliyor, Tadı küçük çocuklara benzeyen bir şeyler yemek istiyor! | Open Subtitles | هاقد أتى وحش البحر وهو جائع لشيء ما هذا مذاقه كأطفال صغار |
| Neden Tadı çakmak benzini gibi olmayan bir şey içemiyorsunuz? | Open Subtitles | لماذا لا نشرب شيئاً مذاقه ليس سيئاً إلى هذا الحد |
| Yulafı yerken, soğuk gemin korkunç, acı ve metalik Tadı... aklınızdan çıkıveriyordu. | Open Subtitles | ما إن تأكل القليل منها .. يمكنك نسيان ذلك القضيب الحديدي المروع داخل فمك و مذاقه الحديدي المر |
| Dostum bu şeyin Tadı tuvalet kağıdı gibi. | Open Subtitles | اوه يا رجل, هذا الشيء مذاقه كورق المرحاض |
| Tadı çileğe benziyor. | Open Subtitles | , حسنا ً , أولا ً . لأن مذاقه مثل مصاصة الفراوله |
| Tadı gerçekten çilekli lolipopa benziyor. | Open Subtitles | . لا , إننى جاد مذاقه بالضبط مثل . مصاصة الفراوله |
| Tadı çileğe benziyor. | Open Subtitles | , حسنا ً , أولا ً . لأن مذاقه مثل مصاصة الفراوله |
| Tadı gerçekten çilekli lolipopa benziyor. | Open Subtitles | . لا , إننى جاد مذاقه بالضبط مثل . مصاصة الفراوله |
| Et suyunda kaynatın; Tadı daha az yağlı oluyor. | Open Subtitles | اغلى المرق ببطئ المره القادمه حتى يكون مذاقه اقل دهنى |
| Tadı da daha güzeldir. Ama çocuklarına çikolatalar, renk renk şekerler alıyorlar. | Open Subtitles | حتى إن مذاقه أفضل لكنهم يربون أولادهم على تناول الشوكولا والمثلجات |
| Bazen insanlar yemekleri, Tadı tavuğa benziyor diye tanımlayabilirler. | Open Subtitles | اعني كما تعلمين .. هنالك اشخاص يصفون الطعام .. مثل ان مذاقه مثل مذاق الدجاج |
| Tadı güzel olan bir şey yiyemeyecek miyim? | Open Subtitles | أليس من الممكن أن أتناول شيئاً مذاقه جيد؟ |
| Tadının başka bir şey gibi olmadığına emin misin? | Open Subtitles | هل أنتَ واثقٌ من أن مذاقه لا يشبه شيئاً آخر ؟ |
| Şimdi insan etinin tadını aldı köpek bu lezzetin esiri olacak. | Open Subtitles | الآن، بعد أن تذوق الكلب اللحم البشري سيدمن مذاقه |
| Burada her şey çok lezzetli. Su bile çok güzel. | Open Subtitles | حسنا كلّ شيء مذاقه أفضل هنا حتى الماء مذاقه حلو |
| Seninkinin bir Tadına bakmamın bir mahsuru var mı? | Open Subtitles | مذاقه .. مذاقه جيد هل تمانع لو تذوقته ؟ |
| Şu "pecorino" peynirini tat, "ricotta" gibi ama güzel. | Open Subtitles | جرب هذا البيكورينو، مذاقه كالريكوتا ولكنه جيد |
| Ayrıca bu şimdiye kadar yediğim en leziz pasta. | Open Subtitles | . هذا من أفضل الكعك الذى أحب مذاقه |
| Mutant sürüngenler ve yüzergezerler yeni ve önceden sunulmamış damak Tatları sunuyor. | Open Subtitles | .الزواحف والبرمائيات المعدّلة .لديها طعم جديد ولا يمكن تخيل مذاقه |
| "Sodyumsuz yemek", "çorap tadında" oluyor. | Open Subtitles | "لا صوديوم" إختصار لـ"مذاقه مثل الجوارب" |
| Ben sana anlatayım, yumurtaları bir süpermarkette alabileceğinden on kat daha lezzetlidir. | Open Subtitles | دعيني أخبركِ، ذلك البيض مذاقه أفضل مائة مرة من أيّ بيض تحصلين عليه من أيّ متجر، الدجاج كذلك |