| King Westley gibi meşhur bir pilotla ne tür bir kız evlenir diye. | Open Subtitles | .. ما هو نوع الفتاة التى تتزوج من طيار مشهور مثل الملك ويستلى |
| Cep telefonumu elime aldım ve bir de baktım meşhur olmuşum. | TED | استقبلت مكالمة هاتفية وبالصدفة جعلت من نفسي مشهور. |
| Haydutlar arasında bile, Tajomaru zamparalığı ile ünlüdür. | Open Subtitles | حتى بين قطاع الطرق تاجومارو مشهور بأنه زير نساء |
| Alınma ama, Sen benim kocasını vuran müşterimden daha az ünlüsün. | Open Subtitles | بدون اهانة, ولكنك مشهور قدر الرجل الذي قتل زوجها |
| GAZ ODASINA GİTSEM DE, ünlüyüm RFK'İN HAYATI BOYUNCA VARMAK | Open Subtitles | يستطيعون قتلي بالغاز، لكنني مشهور. انجزت في يومٍ واحد ما |
| Bu yüzden de et geliyor ve kuzeybatıdaki şehre varıyordu. Bu da Londra'nın en meşhur et marketi olan Smithfield'ın neden burada olduğunu açıklıyor. | TED | لذا فقد كانت تدخل و تصل إلى شمال غرب المدينة, و لذلك فإن سميث فيلد, وهو سوق لحوم مشهور جداً, كان يقع هناك في الأعلى |
| Çok ünlü, çok meşhur biri. | Open Subtitles | انها طرف الكتاب. انه من المشاهير. انه مشهور جدا. |
| Andy Warhol, herkes 15 dakika meşhur olur demiş. İşte seninki. | Open Subtitles | أتدري أن أندي وارهول قال أن كل شخص مشهور ل15 دقيقة,هذة هي |
| Bu Ali kardeşi Bombay'da dünyaca meşhur ediyor. | Open Subtitles | هذا يجعل أخى علي رجل مشهور عالمي في بومباي |
| Bu doktorun inandığıdır fikirleri veya davranışı doğruysa meşhur olacak. | Open Subtitles | هذا ما يصدقه الدكتور ان كان صحيحا فسيصبح مشهور |
| 90'ların ortasında San Luis Obispo ilçe hapishanesinde uygulanmış meşhur bir pilot programı var. | Open Subtitles | هناك برنامج تجريبي مشهور جدا في سجن مقاطعة سان لويس أوبيسبو فى منتصف التسعينات |
| Evet, hayli ünlüdür. Bu binanın bodrum katı var mı? | Open Subtitles | اجل لقد كان مشهور هل هذا المبني به سرداب؟ |
| Çok ünlüdür hayatım. Yoksa taklidini yapmazlardı. Merak etmeyin Bay Banks. | Open Subtitles | إنه مشهور يا عزيزتي, صدقيني أو إنهم لن يبيعوني أياها |
| Minyon olmanla ünlüsün ve bu doğru. Baksana. | Open Subtitles | أنت مشهور بقصر قامتك، وهو أمر صحيح كما ترى. |
| Hem zenci hem de ünlüsün. Sen bizden bile fena durumdasın. | Open Subtitles | انت اسود و مشهور ربما انت اكثر من اخفق بيننا |
| Sırf ben ünlüyüm diye bana ilgi gösteriyorsun. Buraya kadar. Yüzüğünü geri al. | Open Subtitles | أنت تهتم بي الآن لأنني مشهور - طفح الكيل ، خذ خاتمك - |
| Genç mahkûmlar senin gibi büyük oyuncuları örnek alıyorlar. | Open Subtitles | يتطلعُ السجناء الأصغَر إلى لاعِب كُرَة سلَة مشهور مثلَك |
| Hayran olduğum mucit zengin biri değil, ya da ünlü biri ya da çok zeki biri değil. | Open Subtitles | المخترع الذي أحترمه ليس رجلاً ثرياً، ولا هو مشهور ولا حتى ذكي. |
| Parayı kontrol et Eddie. Sahip olmadığı parayla bahis oynamakla meşhurdur. | Open Subtitles | تأكد برؤيتك للمال يا ايدي فهو مشهور بالمراهنة بمال لا يملكه |
| Çok iyi. Şu aralar çok meşhursun. | Open Subtitles | حسناً جداً, أنت مشهور جداً الأن |
| Bir şiir vardır çok ünlü bir İngiliz şairin yazdığı 19. yüzyılın sonunda | TED | هناك قصيدة مكتوبة من قبل شاعر انجليزي مشهور جداً في نهاية القرن 19. |
| Onu muayene ve röntgen için tanınmış bir uzmana göndermiştim ve işte bu tarihte de sonuçlar için bana gelmişti. | Open Subtitles | لقد أرسلتها لأخصائى مشهور للفحص والأشعة وفى ذلك اليوم جاءت لى بتقريره |
| Anlattıklarının genel tabiatına göre bunun önemli bir kişi olduğunu zannediyorum. | Open Subtitles | ، سأتكهن ، أنه طبقاً لطبيعة قصصك المعتادة أنكَ شخصٌ مشهور |
| yabancı filmlerden önce. Paralı TV'lerden önce ünlüydü. | Open Subtitles | كان مشهور قبل فيلم الغريب كان مشهور قبل تلفزيون الدفع |
| Bakın, siz her adımınızı takip eden binlerce hayranı olan bir ünlüsünüz. | Open Subtitles | أنت شخص مشهور و لديك الآلاف من المعجبين . الذين يتبعون كل خطواتك |
| Drake Anderson olarak tanınan bu şahıs... 1.70 boylarında, koyu kahverengi saçlı ve boynunda bir örümcek dövmesi var. | Open Subtitles | انه مشهور باسم درايك اندروسن اندرسن من 5 قدم ل 10 شعره اسود غامق يوجد على رقبته وشم عنكبوت |
| Senin işin, Krusty'nin tasarısını daha popüler bir tasarıya eklemek. | Open Subtitles | والآن وظيفتك هي أن تلصقي إعلان كرستي بإعلان مشهور أكثر |