| - Evet, otobüs bileti almak için. - Pekâlâ, cezalısın. | Open Subtitles | ـ أجل، لشراء تذكرة الحافلة ـ كذلك، حسنٌ، أنت معاقب |
| Sen de cezalısın, unutma. TV yok, bilgisayar yok. Gameboy da yok. | Open Subtitles | أوه، تذكر انت معاقب لذا لا يسمح لك بمشاهدة التلفاز ، ولا كمبيوتر أو جيم بوي |
| Biliyor musun, okulun yarısını cezalı geçirmiştim. | Open Subtitles | أتعرفين، لقد قضيت نصف فترة المدرسة معاقب |
| Pizzalarımı da zaten sen getiriyorsun. cezalı olmak gerçekten çok kötü! - Ama... | Open Subtitles | و انت تحضر لي البيتزا نعم ان تكون معاقب أمرا سيئ |
| Hayir, cezalıyım. Annem önden başka bir yere gidemem diyor. | Open Subtitles | لا ، انا معاقب امي قالت لي ان لا اغادر الرواق |
| Shane, yerden yeme, odana git. cezalısın. | Open Subtitles | شاين, توقف عن الأكل من الأرض وأذهب ألى غرفتك أنت معاقب |
| Ekibin başı olduğun için, sen dört hafta cezalısın. | Open Subtitles | و ايضا كرئيس للفرقة فأنت معاقب لمدة شهر ايضا |
| Onu annesinin öldürülmesiyle korkut.İki hafta cezalısın | Open Subtitles | لقد اقلقت امك كثيراً انت معاقب لمدة اسبوعين |
| Sen cezalısın. Ne zamandan beri cezalı olanlara telefon serbest? | Open Subtitles | أنت معاقب بالحبس في المنزل، منذ متى يحصل على هاتفه وهو معاقب بالحبس؟ |
| Eve gittiğimizde de odana gideceksin çünkü süresiz olarak cezalısın. | Open Subtitles | وعندما نصل إلى المنزل اذهب مباشرةً على غرفتكَ لأنك معاقب لأجل غير محدد |
| Sürekli cezalı. defteri hocanın uyarılarıyla dolu. | Open Subtitles | إنه دائماً معاقب وكتبه مليئة بالعلامات الحمراء |
| Diğer illegal davranışlarından ötürü cezalı olduğunu hatırlatmama gerek var mı? | Open Subtitles | هل أحتاج أن أذكرك أنك معاقب لكثير من الأشياء الغير مشروعة التي قمت بها ؟ |
| Gördüğünde ona iki hafta cezalı olduğunu söyle. | Open Subtitles | حسناً، عندما تجده، أخبره بإنه معاقب لإسبوعين. |
| Evet ama ben de hep yakalanırım. Zaten cezalıyım. | Open Subtitles | نعم و لكن انا سوف اكون معك وأنا دائما يتم الامساك بي و انا الان معاقب |
| Yapamam. Anneme burada kalacağım dedim. cezalıyım. | Open Subtitles | لا أستطيع, أخبرت أمي انى سأبقى هنا, أنا معاقب |
| Tüm istediğim seninle takılmak, ama bildiğin gibi cezalıyım.Yani... | Open Subtitles | كل ما أريد فعله هو الخروج معكِ ولكنك تعلمين بأنني معاقب. لذا |
| Ben de. Tabi ceza almazsam, ki hep alıyorum. | Open Subtitles | أنا أيضا ، ما لم أكن معاقب ، ولكن هذا تقريباً في كل وقت. |
| Girsin, ama televizyon yasak. cezalısın. | Open Subtitles | -أجل، ولكن بلا تلفاز فأنت معاقب |
| Bir dakika sevgililer ekibi diye bir şey yok ki. Neden cezalandırıldım hiç bilmiyorum. | Open Subtitles | لا يوجد مجموعة حب لا اعلم لماذا انا معاقب |
| Cody gizlice kaçıp izinsiz olarak birini aradığı için cezalandırılıyor. | Open Subtitles | (كودي) معاقب لتسلله لإجراء اتصال من دون إذن |
| İkincisi, cezalıydın. | Open Subtitles | ثانياً وقبل كل شيء، انت معاقب |
| Azledildim. | Open Subtitles | أنا معاقب |
| Birisi itiraf edene kadar, ikinizde cezalısınız. | Open Subtitles | إلى أن يعترف أحدكما، كلاكما معاقب. |
| Bunu sorduğum için daha fazla cezalandırıldığımı söyledi. | Open Subtitles | فأجابني لسؤاله أصبحت معاقب أكثر. |