"مكتئب" - Translation from Arabic to Turkish

    • depresyonda
        
    • depresif
        
    • bunalımda
        
    • üzgün
        
    • bunalımdayım
        
    • depresyondayım
        
    • depresyona
        
    • sıkkın
        
    • hüzünlü
        
    • depresyon
        
    • depresyondasın
        
    • Kederli
        
    • keyifsiz
        
    • sıkıntılı
        
    • depresifim
        
    Sanırım depresyonda olmaktan ve tekrar depresyona girmekten nefret eder olmama karşın depresyonumu sevmenin bir yolunu buldum. TED أعتقد أنني بينما كرهت كوني مكتئب و أكره أن أكتئب مرة أخرى، فقد وجدت طريقة لأحب الاكتئاب.
    Oğlum, kız arkadaşın şu yakışıklı Trent'le kaçtı diye bütün yazı depresyonda geçirdin. Open Subtitles يا بني, لقد أمضيت صيفكَ بالكامل و أنت مكتئب بسبب هروب صديقتك مع ذاك الفتى الجميل, ترينت
    Bir kaç ayrılan çift, arabasından korkan bir adam, bir manik.... depresif ve hayatlarının monoton olduğunu düşünen 3 kişi var. Open Subtitles احباء تم صدهم ورجل يخاف من سيارته ومهووس مكتئب,والبقيه يشعرون ان حياتهم بلا معنى
    bunalımda çünkü acınası ve tüyler ürpertici ve kızları elde edemiyor. Open Subtitles ما خطبه؟ إنه مكتئب لإنه مثير للشفقة و مروّع
    Tabiî ki üzgün. Evliliği bitti. Open Subtitles أجل ، إنه مكتئب أعنى ، زواجه يوشك على الإنتهاء
    Şu aralar biraz bunalımdayım, her şey yoluna girecek. Open Subtitles أنا فقط مكتئب قليلاً وكل شيء سيصبح بخير
    Evet ama ben yıllardır depresyondayım. Ya o da çıkamazsa? Open Subtitles و لكنى مكتئب من سنوات ماذا لو لم يتعاف من هذا؟
    Antidepresan almak için tek sebep depresyonda olmandır. Open Subtitles السبب الوحيد لتناول مضادات الاكتئاب هي لأنك مكتئب
    Ama çocuk depresyonda olduğunu ve moralini düzeltmek için ot çektiğini kabul etti. Open Subtitles و لكن الطفل أقر أنه مكتئب و يدخن الماريجوانا ليتخطى هذا
    Bu adam depresyonda mı deli mi tehlikeli mi bilmiyorum. Open Subtitles انظري، أنا لا أعرف اذا هذا الرجل مكتئب مشوش، او خطر
    Teşhis konmamış bir manik depresif olduğuna inanıyorum. Open Subtitles ،لقد تناول الكثير من العقاقير إلى جانب أمور أخرى إنني أعتقد بأنه مكتئب مختل عقلياً
    Ölü bir gezegende, manik depresif bir robotla baş başa kaldım. Open Subtitles أنا, وحيد على كوكب خال مع إنسان آلى مكتئب
    Sesin depresif geliyor. Open Subtitles كى يفكر فى ما الذى يجرى تبدو مكتئب مجدداً
    Niye herkes, benimle iki dakika konuştuktan sonra beni bunalımda sanıyor? Open Subtitles لم يعتقد الجميع أني مكتئب و هو لم يتعرف علي إلا توًّا ؟
    Bence o, gerçekten de bunalımda olan biri. Hiç dışarı çıkmaz, arkadaşı yoktur. Open Subtitles أعتقد أنّها شخص مكتئب للغاية فهي لا تخرج أبداً ولا أصدقاء لها
    Eddie'yi çökmüş ve üzgün görürlerse, ona acıyıp beni suçlarlar. Open Subtitles لو رأى الناس إيدي محبط و مكتئب سيشفقون عليه و يلوموني انا
    Zavallı adamı mahvettin, haftalardır sıkıntılı ve üzgün. Open Subtitles لقد حطمتي قلب الرجل المسكين بالفعل إنه مكتئب منذ أسابيع
    Konuşmaya ihtiyacım var. bunalımdayım. Open Subtitles أنا بحاجة لأن أتكلم، أنا مكتئب
    Cinayet işleyip kıyamet koparamayacak kadar depresyondayım. Open Subtitles أنا مكتئب جداً لكي أقتل و أشوه
    Klinik açıdan depresyona girdiğini söylemek için uzman olmaya gerek yok. Open Subtitles الآن, إنه ليس من المبالغة القول أنك قد تكون مكتئب سريرياً
    Canım sıkkın. Birazı efkardan. Büyük bir çoğunluğu krepler yüzünden. Open Subtitles مكتئب قليلا وجزء من السبب يعود لموسيقى البلوز والجزء الأعظم من تناول البانكيك
    hüzünlü bir eşek ile ilgili eposta olduğunu gördüm. TED وكان هناك رسالة عن حمار مكتئب.
    Birkaç gün önce depresyon için doktora gittim. Open Subtitles ذهبت إلى الطبيب قبل بضعة أيام لأني كنت مكتئب
    Büyükbaba, sadece depresyondasın. Büyükannem yüzünden kafan karışık. Open Subtitles جدّي, إنك مكتئب فحسب, أنت مرتبكٌ الآن بسبب ما حلْ بجدّتي
    Ne de olsa her yıl dünyanın sonuymuş gibi Kederli bir şekilde dolanıyor. Open Subtitles انه كل سنه يدور هنا وهو مكتئب وليس كانها نهايه العالم
    Eğer o ortamda çalışıyorsan, keyifsiz olmana şaşmamalı. Open Subtitles إذن، فلا عجب أنّك مكتئب في مكان عملك
    Gerçekten manik depresifim. Open Subtitles في الحقيقة أنا مكتئب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more