"منحت" - Translation from Arabic to Turkish

    • verdim
        
    • verildi
        
    • verdin
        
    • verilen
        
    • vermiş
        
    • verdiniz
        
    • verdiğini
        
    • verilmişti
        
    • verilmiş
        
    Yetkililere onu sonsuza dek hapse tıkacak kadar kanıt verdim. Open Subtitles لقد منحت السلطات ما يكفيهم للزج به في السجن للأبد
    L.A.P.D.'ye hatalarını kabul edip oğlumu tekrar aramaya başlasınlar diye şans verdim. Open Subtitles ولقد منحت شرطة لوس انجلوس فرصا كثيرة للاعتراف بخطأهم
    Başka bir hediye daha verildi. Bu da geleceği görebilmek ve geri dönmek ve farklı yaşamak. TED و منحت هدية أخرى، و هي القدرة على رؤية المستقبل والعودة والعيش بشكل مختلف.
    Bana bir is verdiniz... ama yetmedi kardime de is verdin! Open Subtitles لم تمنحي وظيفة فحسب بل منحت أخي وظيفة أيضاً
    Brecourt, Manor'daki Alman kuvvetlerini yok ettikleri için verilen madalyalar. Bronz Yıldızlar: Open Subtitles لأجل تدمير المدافع الألمانيّة في مزرعة بريكور ، منحت الأوسمة التالية النجمةالبرونزية:
    Bu parayı ona başka bir pilot vermiş, böylece paylaştıkları şeyi asla unutmayacaklarmış. Open Subtitles لقد منحت اليه من قبل زميل له لكي لا ينسوا ما تشاركوا به
    Dünyadaki bütün operatörlere cesaret verdiniz. Open Subtitles لقد منحت الجراحين فى كل أنحاء العالم شجاعة كبيرة من جرّاء أعمالك.
    Eşinin iş ortağına hisselerinin yarısını verdiğini görmüş. Open Subtitles لقد وجد أن زوجته منحت نصف شركتها لشريكها في العمل
    Beşincisi Davis'in eski bir aile dostuna verilmişti Mason Tombs isminde genç bir kaptan. Open Subtitles تلك القطعة منحت إلى صديق قديم للعائلة يدعى ديفيس قائد بحرية شاب رائع يدعى ميسن تون
    - Ben hayatımı buraya verdim Open Subtitles إني محبطة من أني منحت الكثير من حياتي.. هذا ظلم
    Onların hayatlarına bir anlam verdim. Open Subtitles لقد منحت لحياتهم معنى آسف، أيمكنك إقافها؟
    Esaretim boyunca Tanrı'ya eğer bir şansım daha olursa gerçeklerle yaşayacağıma dair söz verdim. Open Subtitles خلال سجني واقسمت لو منحت فرصة أخرى أني سأعيس بصدق فقط
    İkinci olarak, Maureen Schick'in sete girmesine izin verdim. Open Subtitles ثانيا,لقد منحت حق الدخول بشكل كامل لـ ماورين تشيك
    Ve, Leo, tanrı aşkına, Onur Madalyası verildi sana. Open Subtitles و، ليو، لخواطر الله، منحت لك وسام الشرف.
    - Bu topraklar eşinize Kutsal Topraklar'daki görevinden dolayı verildi. Open Subtitles هذه القرية منحت إلى زوجك لخدماته في الأرض المقدّسة
    Ama bana ikinci bir şans verildi. Ve bunu ziyan etmeyeceğime emin olabilirsin. Open Subtitles لكنّي منحت فرصة ثانية، وأنا لن أفوّتها بالتأكيد.
    Bu kadına, Bo'ya, olan aşkını verdiğin zaman, onun her şeyini verdin. Open Subtitles عندما منحت حبك لهذه المرأة. بو أعطيتَها كل شيئ
    Bu toprakların insanlarına gelecek için umut verdin. Open Subtitles لقد منحت سُكّان هذه الأرض الأمل في المُستقبل.
    Ben de, Birleşik Devletler başkanı tarafından bana verilen... yetki ile, Comanche Todd için kararımı bildiriyorum. Open Subtitles بالسلطةِ ألتي منحت لي من قِبل رئيس الولايات المتحدة الأمريكية. أَنا مستعد لإصْدار الحكمِ على هذا الرجلِ، الكومانشي تود.
    Güneş, ölen annesinin bedenini dünyaya vermiş ve böylece tüm yaşamın kaynağı oluşmuş. Open Subtitles لذا منحت الشمس الأرض جسدها الذي منها ستنبعث كل الحياة
    Oğluna kendi adını verdiğini ve ona Junior dediğini biliyorum. Open Subtitles اعلم بأنك منحت اسمك إلى ابنك واعلم بأنك تناديه بـ الصغير
    Ayrıca bana asla planlama aşamasına geçmeyeceğine dair teminat verilmişti. Open Subtitles علاوة على ذلك، لقد منحت كل ضمان الذي لا يتجاوز مرحلة التخطيط أبداً.
    Hayır, çünkü arafoz edilme benim velayetime verilmiş olan biricik savunma silahım. Open Subtitles كلا، لأنه السلاح الوحيد الذي تبقى لي للدفاع عن ما منحت لأرعاه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more