| İtiraf etmeliyim ki, bu kadar büyük çapta bir çalışma gördüğüme şaşırdım, Albay. | Open Subtitles | لابد أن أقول أننى مندهش من مدى هذا النشاط ، يا قائد مجموعة |
| Belki de gitme zamanı geldi. Bu kadar uzun sürdüğüne şaşırdım. | Open Subtitles | ربما حان الوقت لنزعها أنا مندهش أنها دامت كل هذا الوقت. |
| Sadece, matematiğin, bana bir avantaj sağlamamasına biraz şaşırdım, o kadar. | Open Subtitles | انها مجرد , أنا مندهش تماما الرياضيات لا يعطيني على الحافة. |
| etkilendim, Matthew, Komiserlik sınavına girmeyi düşünür müsün merak ediyorum. | Open Subtitles | أنا مندهش أتسائل كيف شعور الجلوس في امتحان التحقق ؟ |
| Pervasız davranışlarından etkilendim ve araba sürerken sakso çekerek onu ödüllendireceğim. | Open Subtitles | وانا مندهش ذو سلوك متهور إذا سوف اكافئه بفمي أثناء قيادته |
| Burada olduğuma şaşırdın ve korkarım ki sevinmedin. | Open Subtitles | أنت مندهش لتجد لي هنا. وأنا أخشى أنت لا يسر. |
| İtiraf etmeliyim ki, bu kadar büyük çapta bir çalışma gördüğüme şaşırdım, Albay. | Open Subtitles | لابد أن أقول أننى مندهش من مدى هذا النشاط ، يا قائد مجموعة |
| İlanınızı gördüm ve dürüst olmak gerekirse hala açık olmanıza biraz şaşırdım. | Open Subtitles | رأيت الإعلان . ولأكون صريحاً أنا مندهش قليلاً لرؤيتكم مازالت المجموعة مفتوحة |
| Pazar günü James'in seni içeri almasına şaşırdım. Durum kötü. | Open Subtitles | أنا مندهش أن جيمس سمح لكِ بالدخول في يوم الأحد |
| Açıkçası seninle herhangi bir yere gitmeye razı olmasına şaşırdım. | Open Subtitles | صدقًا، إنّي مندهش لكونها وافقت على الذهاب لأيّ مكان معك. |
| Bu kadar sıkı bağlarınız olmasına rağmen bunu bilmediğinize şaşırdım. | Open Subtitles | لشخص لديه هذة العلاقات الوثيقة أنا مندهش أنك لا تعرف |
| Yemi yutmasına biraz şaşırdım açıkçası. | Open Subtitles | أنا نصف مندهش أنه إبتلع الطعم أول تصرف أحمق يفعله .. |
| - Tabii ki hoşuma gitti ama şaşırdım. - Şaşırdınız mı, Albay? | Open Subtitles | مسرور بالطبع , ولكن مندهش مندهش , أيها العقيد ؟ |
| Çok etkilendim. Amazonlar'da 200 mil, yürüyerek, yalnız başına? | Open Subtitles | أنا مندهش 350 كم عبر غابات الأمازون . سيراً على الأقدام ووحيداً |
| Çok etkilendim, Van Helsing. Antik Moldavian aksanıyla konuşabiliyorsun. | Open Subtitles | اننى مندهش جداً ياعزيزى فان هيلسينج فانت تتحدث المولدفية القديمة |
| Bu akşamın bu kadar sorunsuz geçmesinden öylesine etkilendim ki denetime gerek kalmadı. | Open Subtitles | أنا مندهش لهذه الليلة الخالية من الأخطاء |
| Kasper, sen şaşırdın mı bilmem ama ben biraz şaşırdım. Yani şu alkış. | Open Subtitles | انا مندهش من الحفاوة والتصفيق الذي صاحب كلمة نيبورغ |
| Demek istediğim, seni kovmamış olması beni gerçekten çok şaşırttı. | Open Subtitles | أنا أقصد بأنني مندهش حقا من أنه لم يطردك بعد |
| Otelde kalanların uyuyabilmesine şaşırıyorum. | Open Subtitles | أنا مندهش من تمكن أي أحد بالفندق من النوم |
| hayret doğrusu. Akıntı ve rüzgara rağmen buraya kadar yüzebilmiş. | Open Subtitles | يجب أن اقول أنني مندهش لأنها سبحت الهى هنا بعكس الريح والمد |
| Gördüklerinizden sonra berbat olmamanız çok şaşırtıcı. | Open Subtitles | أنا مندهش من أنكما لم تتأثرا لرؤية ما حدث |
| Bu adada sekiz hafta sağ kalabilmene çok şaşırdığımı söylemeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أعترف لك أننى مندهش أنك قاومت ثمانية أسابيع فى هذه الجزيرة |
| Birkaç vidayı çevirirken bize gözcü nasıl gönderirsiniz hala şaşıyorum. | Open Subtitles | لازت مندهش من إرسالكم إلينا لمراقبتنا ونحن ندير بعض الصمامات |
| Gitarını öyle tıngırdatıyorsun ki bebeğin günler önce fırlamamasına şaşkınım. | Open Subtitles | أنا مندهش فإن الطفل لا تخرج قبل أيام، الطريقة التي تم العزف على الغيتار الخاص بك. |
| Seni hala kasabada görmek benim için sürpriz oldu. Bu çok akıllıca değil. | Open Subtitles | انى مندهش انك مازلت فى المدينة يافتاتى, ان هذا ليس بالتصرف الذكى |
| Beni dinleyin aylak kırıntıları. Eğer Etkilendiğimi sanıyor... | Open Subtitles | اسمعوا أيها المشردين، لو ظننتم أني مندهش فأنا لست... |
| Bu bedenle dalma cesaretine hayran kaldım. | Open Subtitles | أنا مندهش لديك الشجاعة للغوص مع هيئة من هذا القبيل |
| Daha önce yapılamamış olmasına şaştım. | Open Subtitles | أنا مندهش أنه لم يكسر من قبل أين عملت ابحاثك؟ |