Ama bir süredir ileri bir adım atmak istediğimi biliyorum. | Open Subtitles | ولكنني عرفت منذ فتره بأنني يجب أن أتخذ الخطوه التاليه.. |
bir süredir buralarda değildim. Herşey çok değişmiş. | Open Subtitles | لم اكن بالجوار منذ فتره طويله كل شىء تغير |
uzun zamandır senle ilgili hislerim var, Bobby... umduğundan daha çok. | Open Subtitles | كانت لدى مشاعر تجاهك منذ فتره طويله أطول مما تستطيع تخيله |
Kısa bir süre önce taşındı buraya, kendini evindeymiş gibi hissetsin. | Open Subtitles | للتو إنتقلت هنا منذ فتره ليست بطويله إذا أشعروها بأنها بمنزلها |
Hem de Uzun süredir aşık. Senin için yazılar falan yazıyor. Gerçek bu! | Open Subtitles | لقد كانت مغرمه بك منذ فتره طويله قامت بالكتابه عنك ، انها حقيقه |
Uzun zaman önce plastik kordonlu komik isimli bir saat vardı. | Open Subtitles | منذ فتره طويله كانت لديك تلك البلاستكيه ذات الاسم الغريب؟ ؟ |
Son zamanlarda duvarlardan şöyle harika gitar tınıları duyamamıştım. | Open Subtitles | لم اسمع عزف الجيتار منذ فتره يخترق الجدران |
Bunu bir süredir yapıyormuş. | Open Subtitles | بصمة أصابع واحده فى شقته يبدوا أنه فعل هذا منذ فتره |
Bu uzun bir süredir konuştuğumuz bir gezi. | Open Subtitles | انه انها رحله كنا نتحدث عنها منذ فتره طويله |
Uzun bir süredir işler yolunda değildi, Russell. | Open Subtitles | الأشياء بيننا لم تكن جيده منذ فتره طويله يا راسل |
bir süredir o reyonu güçlendirmeye çalıştığını düşünürsek aynı zamanda bilgilerimizi de tazelemek açısından seminere katılıp bilgilerimizi gözden geçirmek iyi olacaktır. | Open Subtitles | وأنا أعلم أنك تحاول أن تطور هذا القسم، منذ فتره منذ أن معرفتنا |
bir süredir gelip sizinle konuşmayı düşünüyordum ama bir iş ve başımı sokacak bir ev aramaktan vakit bulamadım. | Open Subtitles | أردت القدوم و الحديث معك منذ فتره لكني كنت منشغلاً في محاولة الحصول على وظيفه و الحصول على مكانٍ للعيش |
uzun zamandır ölü bir durumda değilsin o yüzden ruh arama kısmına henüz gelmemiş olabilirsin sana biraz zaman kazandırmama ne dersin? | Open Subtitles | انظري, انتي لم تتوفي منذ فتره طويله, فربما لم تعتادي بعد علي حفله البحث عن الارواح فلماذا لا اوفر عليكي بعض الوقت? |
uzun zamandır U-Boat kaptanıyım Heini. | Open Subtitles | أنا أخدم فى الغواصات منذ فتره طويله يا هاينى |
uzun zamandır hiç olmadığı kadar. | Open Subtitles | لقد كان مهتاجا لم يكن بهذه الحاله منذ فتره طويله |
Bir süre önce Boston'da, sokakta arkasında "Lütfen bana vurmayın" | Open Subtitles | منذ فتره في بوسطن رأيت هذا الرجل العجوز في الشارع |
Kısa süre önce Stiltskin diye biri bir olaya karışmıştı. | Open Subtitles | ماذا عن تلك القصه ألم تكن منذ فتره طويله ؟ عن رجل يدعى ستيلتسكين |
Çok Uzun süredir beraber çalışıyoruz kimin ne yaptığını hatırlamak | Open Subtitles | نحن نعمل معا منذ فتره من الصعب تذكر من القائل |
Uzun süredir ölü... ve zehirlenme değil. | Open Subtitles | لقد مات 000 منذ فتره طويله ولي بسبب السم |
Bir gün, uzun zaman önce hepimize bir tür hediye verdi. | Open Subtitles | ذات يوم منذ فتره بعيده أعطانا جميعا هديه |
Son zamanlarda pek ortalarda görünmüyordu. | Open Subtitles | انا لم اراه بالجوار منذ فتره |
Ne zamandır canım ne çekiyor biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلم مالذي لم اخذه منذ فتره ؟ |