"من واجب" - Translation from Arabic to Turkish

    • görevidir
        
    • görevinden
        
    Öğrencileri yanlış bir şey yaptığında ceza vermek bir öğretmenin görevidir. Open Subtitles من واجب المعلم ان يوبخ طلابه عندما يفعلون خطأ ما
    Waterhouse'u desteklemek ve savunmak bu departmanın görevidir, anlıyor musun? Open Subtitles اللعنة , يارجل , من واجب الأدارة لدعم ووترهاوس وجعل قضيته إلى البيت , هل تفهم ؟
    Erkeği sıcak tutmak kadının görevidir dedi. Open Subtitles قال جريفيث ان من واجب المرأة ان تدفأ الرجل
    Bazıları jüri görevinden kaçmak için herşeyi yaparlar. Open Subtitles البعض يفعل اي شيء للهرب من واجب هيئة المحلفين
    Beni jüri görevinden kurtardınız. Asıl benim size teşekkür etmem gerek. Open Subtitles اخرجتني من واجب هيئة المحلفين يجب ان اشكرك انا
    Gözetmenimiz olunca gözlem görevinden muaf olduğunu düşünmüştüm. Open Subtitles أعتقد أنك معفي من واجب المراقبة منذ أن أصبحت أمّ عريننا
    Sakın unutma, Baş Nedime ile dans etmek Sağdıç'ın görevidir. Open Subtitles من واجب الشبين أن يرقص مع الوصيفة
    Babasının istediği kişiyle evlenmek, kızın görevidir! Open Subtitles من واجب الابنة الزواج ممن اختاره أبيها
    Babasının seçtiği adamla evlenmek bir kızın görevidir! Open Subtitles أنه من واجب الأبنة أن ! تتزوج برغبة والدها
    O sayfaları doldurmak, lord kumandanın görevidir. Open Subtitles إنه من واجب القائد أن يملئ هذه الصفحات
    Bunu garantilemek ve sağlamak devletin görevidir. Open Subtitles من واجب الدولة توفير وضمان
    Claude, ölene kadar yaşlılara bakmak, çocukların görevidir. Open Subtitles (كلود) من واجب الشخص أن يهتم بأقربائه المسنين حتى يموتوا
    Verilen emri yerine getirmek, bir askerin görevidir. Open Subtitles انجاز المهمات من واجب الجندي
    Bu vakaların ciddiyetini dikkatlice gözden geçirmenin ardından Konsey'in kesin kararı, bu cadılar meclisindeki Yüce görevinden derhal ve mutlak feragat etmendir. Open Subtitles نظراً لخطورة هذه الأحداث وبعد تفكير دقيق من واجب هذا المجلس
    Bunlar benim normal kıyafetlerim ve ben asla jüri görevinden kaçmaya çalışmadım çalışmam. Open Subtitles هذه ملابسي الحقيقية و أنا لن أحاول الخروج من واجب اللجنة.
    Sonraki sefere ihtiyacım olacak jüri görevinden kurtulurken Open Subtitles سأحتاجه عندما احتاج الهروب من واجب المحكمة بالمرة المقبلة
    Bir yargıca yalvarmak seni jürilik görevinden kurtarmaz. Open Subtitles مضاجعة قاضية لن يهربك من واجب المحلفين
    Sadece gidip jüri görevinden kurtulacağım ve tüm bunları ben geri dönünce konuşabiliriz. Open Subtitles أنا فقط سأذهب لأتخلص من واجب هيئة المحلفين .. ويمكننا أن نتكلم عن كل هذا ـ ...
    - Jüri görevinden kurtulmaya gitti. Open Subtitles ذهبت لتتخلص من واجب هيئة المحلفين
    Bu beni Chicago'dayken hep jüri görevinden kurtarırdı. Open Subtitles هذا الصوت كان يخرجني دائما من " واجب هيئة المحلفين في " شيكاجو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more