"ناد" - Translation from Arabic to Turkish

• kulübü
• kulübüne
• kulüp
• kulüpte
• kulübünde
• çağır
• kulübe
• kulübünün
• Nakavt
• bir klüp
• klübüne
• kulüplere

Bir gece kulübü böyle işletilmez.
وهذه ليست الطريقة المناسبة لإدارة ناد ليلي

Şüpheli DSC'ye kundakçı kulübü olduğunu düşünerek katılmış olamaz mı?
اليس من الممكن ان الجاني انضم الى الجبهة وهو يظن انها ناد مشعلي الحرائق؟

Dün gece üç yıl sonra ilk defa gece kulübüne gittim.
الليلة الماضية كانت أول ليلة لي في ناد ليلي منذ تزوجت.

Bir gece size 'un eserleri içinde şehirdeki en sıcak kulüp almak,
في ليلة واحدة لك الصورة العمل الحصول على سخونة ناد في المدينة،

Peki bu kulüpte başka şeyler de yapıyor muydunuz, yani aranızda anlarsın ya?
أكان ذلك ناد للفتيات لم تستطيعي الإنضمام إليه حقيقة فقمت بإنشاء ناد لنفسك بنفسك؟

Striptiz kulübünde etrafı iplemeden oturmanın sebebi bunu gerçekten de düşünüyor olman.
السبب الوحيد لجلوسك في ناد للتعر متجاهلا التعري لانك تفكر بالأمر فعلا

Yemek de hazır, Rosina'yı çağır.
ألدو، الغداء جاهز. ناد روزينا.

Bu kadar sığ bir kulübe üye olmaya devam edemezdim.
ولا أستطيع أن أكون عضواً في ناد حصري بعد الآن

Bizim kızlar kulübü bunu hep yapardı.
ناد الفتيات الذي أذهب إليه يفعلها طوال الوقت

Dövüş kulübü, şüphelinin kendini kanıtlaması için mükemmel bir ortam.
ناد للقتال سيكون مكانا مثاليا للجانٍ كي يثبت نفسه

Evet, ben sadece İki Yüzlüler kulübü'nün başkanı olduğumu bilmeni istemedim.
لم أكن بأنك تعرفين بأني كنت رئيس ناد المنافقين

Yoksa striptizcilerin, torunlarını okutmaya çalıştıklarını söylediği bir kulübü neden seçesin? !
ولم اذا ستختاري لي ناد تعري تقول فيه الراقصات انهن يعملن ليدخلوا احفادهن للجامعة

Kimin umurunda? Striptiz kulübü açıyoruz, veteriner muayenehanesi değil.
نحن فتح ناد للتعري، وليس مكتب التعليم والتدريب المهني و.

19.yy'da, başlıca antikacılar, edebiyatçılar ve asilzadelerin yoğun olduğu bir tür beyefendi kulübüne dönüşmüştü.
وبحلول القرن التاسع عشر، أصبح بمثابة ناد للنبلاء يتواجد فيها بشكل أساسي الآثاريون والأدباء والنبلاء.

Şehirdeki Ranch House adlı gece kulübüne dikkat etmelerini önerirdim.
افضل التربص في بيت المزرعة ناد ليلي في غاري لديهم ليلة شهيرة للسيدات فقط

Hayır. Raj ve ben, gececilerle takılmak için Hollywood'da bir Gotik kulübüne gideceğiz.
لا, سأذهب أنا و راج إلى ناد ليلي للقوطيين في هوليوود للتسكع مع ساكني الليل

Bu çok dokunaklı ve eğlenceliydi. Ama işletmem gereken bir kulüp var.
حسن، لقد كان هذا مؤثراً واحتفالياً لكن لدي ناد أديره

kulüp evine varmak, beklediğimden biraz daha uzun sürdü.
استغرقنا وقتا أطول قليلا لنعود إلى ناد مما كنت متوقعا.

Vergi kayitlarina göre su an Atlantic City'deki bir kulüpte çalisiyor.
تظهر سجلات الضرائب انها تعمل حاليا في ناد , في اتلانتيك سيتي

Louisville Kentucky'de bulunan Sahara isimli country-western kulübünde tanıştılar.
التقيا في ناد يدعى الصحراء في لويزفيل بولاية كنتاكي.

İlk adayı çağır.
ناد على المتقدم الأول

Yoksa bu, Groucho Marx'ın, "Benim gibi birini üye yapacak bir kulübe ait olmayı asla istemem. " fıkrası mı?
هل هي نكتة جروشو ماركس القديمة؟ أنني أنا لا أرغب الانضمام إلى أي ناد يقبل أن يضم أمثالي كأعضاء؟

- James'le Tom'u öğrendin diye çıldırdın ve şimdi de bu adama en yakındaki en pis striptiz kulübünün yerini soruyorsun.
و الآن تسأل هذا الشخص ليرشدك على أقرب و أقذر ناد للتعرّي

Nakavt'ın burada bir devrim başlatacağını düşünmüştüm. ama Tanrı'nın başka planları vardı.
ظننت أنّ (ناد) القوي سيبدأ بثورة لكن كان لدى الله مخططات أخرى

Burası özel bir klüp. Belirleyici kelime: "Özel."
هذا ناد خاص الكلمة البارزة "خاص"

Babandan, bir stiriptiz klübüne yatırım yapmasını mı istedin ? Nasıl şehirin ortası.
تريدين من والدك أن يستثمر أمواله ..في ناد للتعري

Kristin'i sadece kulüplere götürmekle kalmadı, ayrıca onu tüm bu...
وقالت إنها لا فقط حصلت كريستين في كل ناد في المدينة، و حصلت لها في هذه أشياء غريبة أيضا.