Bu beyin bölgelerinin, belirli bilinç deneyimleri ile ilişkili olduğunu biliyoruz. Ancak neden öyle olduğu konusunda bir fikrimiz yok. | TED | نحن نعلم أن هذه المناطق في المخ تتماشى مع أنواع معينة من التجارب الواعية، لكننا لا نعرف لماذا تتماشى معها. |
Bizler uluslararası standartların çalıştığını iyi biliyoruz, lakin biz onlara tabiyiz. | TED | نحن نعلم أن هذه المعايير الدولية تنجح لأننا بالفعل لدينا واحدة. |
biliyoruz ki bu hareketi ateşlemek için olması gerekenden fazla enerji mevcut. | TED | نحن نعلم ان هناك اكثر مما يكفي من الطاقة لتزويد تلك الحركة. |
Ve yakın bir geçmişte bu buzun eridiğini ve tekrar donduğunu, deniz seviyesinin 6 metre yükselip alçaldığını biliyoruz. | TED | والآن نحن نعلم أن ماضينا القريب تراجع وتشكل من جديد، ومستوى البحر يصعد ويهبط، ستة أمتار في وقت واحد. |
Bu hesapları çoktan kontrol ettiğinizi biliyoruz, ve tekerlekler dönmeye başladı. | Open Subtitles | نحن نعلم انك تاكدت من حسابك اذا لما العجلة فى التحويل |
Evet, kim olduğunu biliyoruz. Sonsuza dek bir oyunun içinde saklanamazsın. | Open Subtitles | .أجل، نحن نعلم من أنتِ، لا يمكنكِ الإختباء داخل لعبة للأبد |
Bazı sorunların olduğunu da biliyoruz. Hayatını yeniden düzene koyabiliriz. | Open Subtitles | نحن نعلم انكي تواجهين بعض المشاكل نحن نستطيع حلها لكي |
Sanırım hepimiz o müdür rozetini kimin takmayı hakettiğini biliyoruz. | Open Subtitles | أعتقد نحن نعلم من الأحق والأجدر كى يرتدى شارة المدير |
Portal nerede Peki, biz biliyoruz, biz sadece tersine çevirmek için nasıl bilmiyorum. | Open Subtitles | حسناً ، نحن نعلم أين نجد البوابة نحن فقط لا نعلم كيف نعكسها |
Zor, biliyoruz, ileri teknoloji ürünü olmalarına rağmen pek heyecan uyandırmıyorlar. | Open Subtitles | نحن نعلم بأنه صعب لأنه العجلات لا تبدوا كأنها تقنية مثيرة |
Dinle, üzgün olduğunu biliyoruz, ama anlamak zorundasın, bu planın bir parçasıydı. | Open Subtitles | نحن نعلم أنك مستائه , لكنك لاتفهمين هذا كان جزء من خطه, |
İçinizden birinin tehlikeli bir madde tarafından enfekte olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم بكل تأكيد أن واحداً منكم تلوث بمادة خطيرة |
Bu Tarikat'ın, insanların ölüm korkusundan kurtulmalarına yardım ettiğini ve çok ilginç bir biçimde Hıristiyanlığa zemin hazırladığını biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم بأن النظام الديني ساعد على تحرر الناس من الخوف من الموت والأكثر اهمية, تجهيز العالم إلى المسيحية |
Suya yakın bir yerde, eski bir binada olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم بأنها في مبنى قديم بالقرب من مجرى مياه |
Bak, doktor, röntgen filminde siyah bir nokta olduğunu biz de biliyoruz. | Open Subtitles | إسمع يا دكتور، نحن نعلم بانه هناك بقعة سوداء في صور الأشعة |
Sizin evinize girdiğini biliyoruz ama dün geceden beri çocuğu kimse görmemiş. | Open Subtitles | نحن نعلم بأنهم أقتحموا منزلك، لكن يرى أحد الفتى منذ ليلة أمس. |
İkimiz de biliyoruz ki isteseydin çoktan bir tane satın alabilirdin. | Open Subtitles | نحن نعلم جيدا انك ان اردت جناحا في مشفى لأشتريت واحدا |
10 yil önce hayallerinizi gerçeklestirmek için buraya geldigini biliyoruz. | Open Subtitles | نحن نعلم أنه كان هنا منذ عشرة سنوات يحقِّق الأحلام |
Bunun doğru olduğunu ikimiz de biliyoruz, sadece duymak istiyorum. | Open Subtitles | هيا نحن نعلم أن هذا صحيح أنا فقط أريد سماعها |
Ve şehirden kaçırmış. Dünyalı kızdan öğrendik. | Open Subtitles | و هرب من المدينة نحن نعلم هذا من فتاة الارض |
- O kendini kurtarmak için herkes lanetli. - Evet, biliyorum. | Open Subtitles | . لقد لعن الجميع لينقذ نفسه . أجل ، نحن نعلم |
Tamam mı? Öncelikle insanın gelişimi boyunca sesin önemli ölçüde değiştiğini biliyorduk. | TED | موافقون؟ أولاً، نحن نعلم أن الصوت يتغير بشكل هائل خلال تطورنا |
Beraber yaşamak için, beraber çalışmak için bir yol olması gerektiğinin biz de farkındayız. | Open Subtitles | نحن نعلم انه لابد من وسيلة للعمل سويا وللحياة سويا |