"نخبره" - Translation from Arabic to Turkish

    • söylemeliyiz
        
    • söylemek
        
    • söyleriz
        
    • söyleyelim
        
    • söylemedik
        
    • söyleyeceğiz
        
    • anlatacağız
        
    • anlatmalıyız
        
    • söylesek
        
    • söylemeyelim
        
    • diyeceğiz
        
    • söylemeyeceğiz
        
    • anlatırız
        
    • söylemeyiz
        
    • Ona söylemeli
        
    Bunu yapan adamı bulmalıyız ve ona bunu kastetmediğimizi söylemeliyiz. Open Subtitles علينا ان نجد الشخص الذي فعل هذا و نخبره اننا لم نكن نقصد ذلك
    Ona, kaplanını ekselanslarına verdiğimizi söylemek zorunda kaldık. Open Subtitles أضطررنا أن نخبره أننا أعطينا نمره إلى سعادته
    Umut kalmadığından emin değilken ona umudun kalmadığını nasıl söyleriz? Open Subtitles كيف نخبره أنه لا أمل إذا كنا لا نعلم لماذا؟
    Hadi, onu uyandıralım ve onu sevdiğimizi söyleyelim. Open Subtitles نحن لم نخبره بما فيه الكفاية تعال.دعنا نذهب لإيقاظه وإخباره باننا نحبه
    Bu arada, aklınızda bulunsun ona evlatlık olduğunu söylemedik henüz. Open Subtitles بالمناسبة، أنتم يجب أن تعرفوا بأنّنا لم نخبره أنه متبنّى لحد الآن
    Yakın zamanda ona da söyleyeceğiz, ve evet, o da bir şeyler hissedecek. Open Subtitles وسنضطر أن نخبره قريباً و نعم , سيكون له مشاعر حول هذا أيضاً
    Büyüyüp anlayacak yaşa geldiği zaman... ona gerçeği anlatacağız. Her şeyi. Open Subtitles عندما يكبر و يكون قادر على أن يفهم سوف نخبره بكل شيء
    Şimdi doğruca Toprak Kralı'na gidip ona planımızı anlatmalıyız. Open Subtitles اسمعوني ، يجب أن نذهب إلى ملك الأرض و نخبره بخطتنا
    Ona söylemeliyiz. Open Subtitles علينا ان نخبره بمكانها لا ادري سيدي العمل
    Doktorun ne dediği umurumda değil. Şimdi söylemeliyiz. Open Subtitles لا يهمك ما قاله الدكتور يجب أن نخبره الآن
    İlâcını ancak teklifi kabul ederse elde edebileceğini söylemeliyiz. - İş göremez hale gelecektir. Open Subtitles و نخبره أن الطريقة الوحيدة لاستعادة الحبوب هي بأن يقبل
    Doğru olmayacak hiçbirşeyi ona söylemek zorunda olduğumuzu sanmıyorum. Babanın nasıl olduğunu bilirsin. Open Subtitles لا أعتقد أننا يجب أن نخبره شئ ربما لن يصبح حقيقياً أنت تعرفين أباك كيف يكون
    Ne zaman biri beklenenin dışında bir şey yapsa onlara kafalarının içinde gerçekte nelerin ters gittiğini söylemek zorunda hissediyorsun. Open Subtitles عندما يقوم أي منا بعمل خارج عن المألوف فعلينا أن نخبره بمقدار الفوضى التي تعبث في رأسه
    Umut kalmadığından emin değilken ona umudun kalmadığını nasıl söyleriz? Open Subtitles كيف نخبره أنه لا أمل إذا كنا لا نعلم لماذا؟
    Onu kontrollü bir yere alınca söyleriz. Bu arada yapacak işimiz var. Open Subtitles عندما نسيطر على الامور سوف نخبره فى هذه الاثناء
    Olmaz. Mükemmel hediyeyi aldığımızı, ama silah zoruyla soyulduğumuz söyleyelim. Open Subtitles نخبره أنّنا قد أحضرنا الهدية المناسبة ولكن تمّت سرقتنا تحت تهديد السلاح
    Onun nişancı olduğunu söylemedik. Telsizden arayıp yanımıza gelmesini isteyebiliriz. Open Subtitles من الممكن أن نستدعيه على الراديو و نخبره أن يأتى الى هنا
    Öbür şeyleri karıştırmadan sadece gerçekleri söyleyeceğiz. Open Subtitles علينا أن نخبره كيف توفيت زوجته فحسب الوقائع فقط مجردة من كل شيء آخر
    Aşağıya indiğinde Şerif'e gidip, her şeyi anlatacağız. Open Subtitles حين تنزل للطابق السفلي سنتوجّه إلى العمدة و نخبره بكل شيء
    Bebeğim, belki de bu durumda babana düğünü anlatmalıyız? Open Subtitles ربمـا يجب أن نخبره عن الزواج سيجعـل كل شـيء سهـل
    - Ona hiçbir şey olmadığını söylesek olmaz mı? Open Subtitles تمهلوا، ألا يمكننا أن نخبره أن هذا ليس بشيء؟
    Soran olursa hep yağmur yağdığını kimseye söylemeyelim. Open Subtitles أن سأل أحدهم، دعينا لا نخبره أنها أمطرت طوال الوقت، حسناً
    Neşemizin önüne geçecek herkese "siktirin gidin" diyeceğiz. Open Subtitles وأي أحد سيقف في طريق متعتنا نخبره بأن يذهب ويضاجع نفسه
    Bunu şişko Moe'ya verecek ve neyin anahtarı olduğunu söylemeyeceğiz. Open Subtitles هذا سيكون مع مو البدين نحن لم نخبره لأى شئ هذا
    Kahve içip, kurabiye yerken anlatırız. Open Subtitles يمكننا أن نخبره أثناء تناول القهوة و المعجنات
    O halde ona söylemeyiz. Bu bizim sırrımız olur, Bayan Harkness. Open Subtitles إذاً لن نخبره , سيكون سرنا الخاص سيدة هاركنس
    Tahtanın, kilosunu gizlemekte yararı olmayacağını Ona söylemeli miyiz? Open Subtitles هل يجب علينا أن نخبره ان هذا الجدار لا يتحمل الأوزان الثقيله و انه لن يجدي نفعا ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more