| Mikey, topunu içerde unuttum. Bir koşu gidip alır mısın? | Open Subtitles | مايكي، لقد نسيتُ كرتك هلا ركضت إلى الداخل و جلبتها؟ |
| Merdivenleri saymayı unuttum. | Open Subtitles | نسيتُ عد الخطوات ; حتى أعرف في أيّ طابق نحن. |
| Doğru, o sinirle dışarı çıkarken birkaç eşyayı almayı unuttum. | Open Subtitles | صحيح .. ذلك لأنني عندما خرجت نسيتُ بعض الأشياء |
| Doğru, düşünmeden insanların boynunu kırıp öldüren bir psikopatla konuştuğumu unutmuşum. | Open Subtitles | صحيح نسيتُ أنّني أخاطب مُختل، و الّذي يعشق القتل دون هوادة. |
| Kiminle konuştuğumu unutmuşum. Tabii ki böyle bir şey olmadı. | Open Subtitles | لقد نسيتُ إلي من أتحدث بالطبع لم يحدث ذلك معكِ |
| İşin aslı bunun için sağ kalmam gerektiğini tamamen unutmuşum. | Open Subtitles | نسيتُ تمامًا أنه كان عليّ أن أعيش من أجلها بالفعل |
| En azından önceden gerçek bir hayatın ne olduğunu unutmuştum. | Open Subtitles | على الأقل في السابق، كنتُ قد نسيتُ الحياة الحقيقية |
| İç çamaşırımı cenazede mi unuttum? | Open Subtitles | هل ستكون بخير ؟ هل نسيتُ سروالي الداخليّ في دار الجنازة ؟ |
| Sana arabaya bu gece ihtiyacım olduğunu söylemeyi unuttum. | Open Subtitles | إذن , لقد نسيتُ أن أخبرك أني بحاجة لليسارة هذه الليلة |
| Senin için oda servisi ayarlamayı unuttum özür dilerim | Open Subtitles | لقد نسيت، انا آسف ، نسيتُ أن أطلب لكَ خدمة الغرف |
| Üç ayda bir yollanan ev okulu şeysini unuttum. | Open Subtitles | نسيتُ إرسال ذلك التقرير الدراسي المنزلي الدوري |
| Hedefi vuracak o atış için çok endişeliydim sana söylemeyi unuttum... | Open Subtitles | كنتُ حريصاً على إجادة التصويب وقتل هدفي وقد نسيتُ أن أخبرك أن تنخفض |
| Varlıklarını bile unuttum. Buraya bir harita satın almak için geldin. | Open Subtitles | بل إنّي نسيتُ أنّها موجودة، جئتَ إلى هنا لشراء خريطة |
| Taze fasulye, tatlı patates ve yaban mersini sosunu unutmuşum. | Open Subtitles | لقد نسيتُ الفاصوليا الخضراء البطاطا , و صلصلة التوت البري |
| unutmuşum. Bir telefon açmalıyım. | Open Subtitles | لقد نسيتُ تماماً . لابد أن أجري مكالمة هاتفية |
| Çorap giymeyi unutmuşum. Sanırım bunları deneyemem. | Open Subtitles | لقد نسيتُ إرتداء الجوارب اليوم أعتقد أنني لا أستطيع تجربتها |
| Karanfili unutmuşum, meğerse en önemli malzemeymiş. | Open Subtitles | نسيتُ القرنفل و الذي حدث و إن كان المكوّن الأساسي. |
| Tanrım, dün gece seni çözmeyi unutmuşum. | Open Subtitles | يا إلهي، أظنُ أني نسيتُ أن أفَكَ الأنشوطة الليلة الماضية |
| Şu anda size asiste edemiyorum çünkü telefonumu unutmuşum. | Open Subtitles | لا أستطيع تقديم النصح الآن لأنني نسيتُ هاتفي |
| İnsan olmanın, hissetmenin, değer vermenin nasıl olduğunu unutmuştum. | Open Subtitles | لقد نسيتُ كيف أكون بشرياً، وكيف أشعر، وكيف أهتم |
| Şu hale bak, seninle o kadar ilgilendim ki neredeyse öğle yemeğini unutuyordum. | Open Subtitles | إنظر إلى ذلك، أنا كنت مشغولة لأعتني بك نسيتُ الغداء تقريباً |
| Bu gece haplarımı almayı unutmuş olmalıyım. | Open Subtitles | لا بدَّ أنّني نسيتُ تناولَ الحبّةِ الليلة |
| Kusura bakma, hediye almayı Unuttuğum için uydurdum. | Open Subtitles | أتعلمين يا حبيبتي, أنا أختلق ذلك، نسيتُ إحضار هديّة لكِ |
| Gerçekten doğum gününü unuttuğumu mu sandın? | Open Subtitles | هل ظننت فعلاً بأنني قد نسيتُ يوم ميلادك؟ |
| Doğru ya. Sizin yaşınızdaki insanların yaşları konusunda hassas olabileceğini unutuyorum. | Open Subtitles | صحيح، لقد نسيتُ بأنّالأشخاصالذينبأعمارك.. |
| Senin için bir şeyim olduğu aklımdan çıkmış. | Open Subtitles | إنّي، حسنٌ. لقد نسيتُ أنّي جئتُ لكِ بشيءٍ. |
| Dudak parlatıcımı, tarih bölümünde bırakmışım da. | Open Subtitles | لقد نسيتُ أحمر الشفاه في صف التاريخ |
| Bikmak usanmak bilmeden beynini çalistirip birinin iyi düsünülmüs planini çözüsünün ne kadar çekici oldugunu unutmusum. | Open Subtitles | -لقد نسيتُ مدى جاذبيّة هذا ، إفشال القرادة عديم الشفقة الذي يضع خططاً جيّدة. |