Amerika Birleşik Devletleri çocuklarına yatırım yapamadığını kabullenmek zorunda. Ülkenin zayıf noktası budur. | TED | ومع ذلك على الولايات المتحدة أن تتعامل مع فشلها في استثمار أطفالها، وهي نقطة ضعف لهذه الدولة. |
Hiç kimsesi yok. Onun herhangi bir zayıf noktası yok. | Open Subtitles | لا بد ان لديه اخ او اخت اوى احد او اي نقطة ضعف اخرى |
Bu yüzden ona testler uygulamalıyız, bu sayede birimiz belki bir ya da iki zayıf noktasını bulabiliriz. | Open Subtitles | لهذا السبب نحن نرمي الإختبارات في وجهها لنري أي شخص فينا يمكنه أن يضعفها وربما يجد نقطة ضعف أو اثنين |
Ancak bu sağlam maddenin bir zayıflığı var: Her yıl on milyarlarca dolarlık bir maliyete yol açan yıkıcı bir çatlamaya eğilimlidir. | TED | ولكن هذه المادة القوية لديها نقطة ضعف: إنها معرضة لتشقق كارثي يكلف عشرات مليارات الدولارات للصيانة كل عام. |
Bunun bir zayıflık olduğunu düşünüyorsun ama inan bana, bu senin güçlü yanın. | Open Subtitles | و أعلم بأنك تظن بان ذلك نقطة ضعف و لكن صدقني تلك قوتك |
(Kötülüğün Koalisyonu) ...her süper kahramanın zayıflığını araştırıyorlar çünkü hepsinde bir tane vardır, senin gibi. | Open Subtitles | ان تعرف ماهى نقطة ضعف البطل لان لكل منهم واحدة تماما مثلك |
Hayatımda tek bir zaafım var ve o da elinde. | Open Subtitles | لدي نقطة ضعف وحيدة في هذه الحياة وعرف كيف يستغلها |
Ama Senatör Geary'nin bir zaafı var. | Open Subtitles | ولكن لدى السيناتور جيري نقطة ضعف واحدة وهي فتيات النداء |
Onun da bir zayıf noktası vardır. | Open Subtitles | أنظري ، هو لديه نقطة ضعف لأن الكل لديه نقطة ضعف |
- Bilgi lazım bize. zayıf noktası. | Open Subtitles | نحن نحتاج إلى بعض البصيرة لإظهار نقطة ضعف |
Her güç alanının bir zayıf noktası vardır ve onu bulacağıma eminim. | Open Subtitles | لدى كل مجال قوة نقطة ضعف وأنا واثق من العثور عليها |
zayıf noktasını bulabilmek için zaman kazanmaya çalıyordum, ama hiç olmadığını düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | إعتقدت بأني يمكن أن أكسب بعض الوقت لإيجاد نقطة ضعفه لكن بدأت أعتقد أنه ليست لديه نقطة ضعف |
Zafere ulaşmanın esas yolu, rakibinin zayıf noktasını bulmak ve acı içinde kıvranmasını sağlamaktır. | Open Subtitles | لكي تنتصر عليك أن تجد نقطة ضعف خصمك و تجعله يعاني منها |
Deli doktorunun mutsuz kadına zayıflığı malumdur. | Open Subtitles | إنها فكرة مبتذلة, استغلال نقطة ضعف لدى امرأة غير سعيدة |
Babamın zayıflığı, kendini beğenmişliği. Ve tabii birde, şu Kaltak... | Open Subtitles | نقطة ضعف أبي هي الرذيلة والدليل هو العاهرة |
Biri bende bir zayıflık görürse o yönümü avantaja çeviririm. | Open Subtitles | حين يرى أحدهم نقطة ضعف لدي، أحولها إلى مصدر قوة |
Eğer üniversite hayallerimizi yaşamak istiyorsak Nelly Yuki'nin zayıflığını bulmalı ve ona karşı kullanmalıyız. | Open Subtitles | لكن إذا أي واحدة منا تريد أن تعيش حلم الكلية يجب أن نعثر على نقطة ضعف نيلي يوكي ونستغلها |
Ümitsiz vakalara karşı zaafım var. Bu yüzden balinalarla çalışıyorum. | Open Subtitles | أعاني من نقطة ضعف مشهورة بسوء السُّمعة للقضايا ذات الحظ السييء، |
Babanın güzel, güçlü kadınlara karşı bir zaafı vardı. | Open Subtitles | كانت لأبيك نقطة ضعف نحو النساء الجميلات القويّات. |
Biz de onların yaptığını yapmalıyız Bir zayıf nokta bulup... | Open Subtitles | علينا فعل ما كانوا يفعلون نجد نقطة ضعف لكشفهم |
Hayır! Sakın bana adama karşı zaafın olduğunu söyleme. | Open Subtitles | كلا ، لا تقل لي أنّ لديك نقطة ضعف لهذا الرجل |
Güçlerini nasıl baskılayacağıma karar verinceye kadar. Herkesin kendine has bir kriptoniti vardır. | Open Subtitles | فقط حتى أحدد كيف أوقف قدرته أعني، لكل شخص نقطة ضعف |
Milyonlarca gurubun içinde yetişen bir klon ırk. Tek zayıflıkları var. | Open Subtitles | سلالة من المستنسخين، ولدوا على دفعات لهم نقطة ضعف واحدة |
Hepimizin zaafları vardır, benimki de hesapların hemen halledilmesi. | Open Subtitles | كلنا لدينا نقطة ضعف, ونقطة ضعفي هى التسوية الفورية للحسابات |
Başka neleri var görmeye, eğer zayıf bir yanı varsa öğrenmeye. | Open Subtitles | لرؤية ما يملكه أيضاً من سلاح أو لربما، إكتشاف نقطة ضعف |
Senin bir zayıflığın olmadığından emin olmalıyım. | Open Subtitles | ويجب أنْ أتأكّد أنّك لا تحمل أيّ نقطة ضعف |
Artık asıl gövdem serbest olduğuna göre hiçbir zayıf noktam kalmadı. Mağlup oldun. | Open Subtitles | الآن وقد أصبح جسدي حرًّا، فلا نقطة ضعف لي، وأنت الخاسر. |