"نناقش" - Translation from Arabic to Turkish

• konuşalım
• konuşuyorduk
• konuşuruz
• tartışıyorduk
• tartışıyoruz
• konuşmamız
• tartışalım
• konuşmadık
• konuşmalıyız
• konuyu
• konuşmak
• tartışmak
• konuşacağız
• tartışmamız
• tartışırız

Banyoya giriyorum. Beni yarın ara, bu meseleyi konuşalım, tamam mı?
سأدخل لآخذ حماماً، وأنت ستهاتفني غداً لكي نناقش هذا الأمر، حسناً؟

Depodaydık ve Pam'e oraya yapmasını söylediğim duvar resmi hakkında konuşuyorduk.
كنا في المستودع بينما كنا نناقش اللوحة التي كلفت بام برسمها

Ben artık yatayım. Bu konuyu sabah konuşuruz. Beni beklemedin.
وأظنني سأذهب إلى غرفتي. نناقش هذا في الصباح. لم تنتظريني.

Geçen dersimizde yasa fikrini, ve yanlış davranışları tartışıyorduk.
كنا نناقش في الحصة السابقة غايات القوانين والجُنَح

Ve biz bu canavara bir çocuk verip vermemeyi tartışıyoruz!
ونحن نناقش هل نعطيه ام لا نعطي هذا الوحش طفلاً

konuşmamız gereken bazı işler var.
وينبغي أن نناقش الأعمال التجارية على حد سواء.

O zaman, başka kimlerin rüyalarında gezip tozduğunu tartışalım.
إذاً دعنا نناقش من أيضاً تقوم بالتجوّل في أحلامه

Ne planından bahsediyorsun? Plan falan konuşmadık ama planımız var deyip duruyorsun.
نحن لم نناقش ابداً أي خطة وانت تستمر بقول انه لدينا خطه

Baba, harçlığım hakkında konuşmalıyız. Artması lazım.
أبى، يجب أن نناقش مصروفي أحتاج إلى زيادة

Güzel. Artık bu tür konuşmaları bırakıp, Alkol hakkında hakkında konuşalım
حسنا , دعنا لا نتكلم فى هذا كثيرا دعنا نناقش مساله الكحوليات

Duygusallaşmadan veya sinirlenmeden şu meseleyi bir daha konuşalım.
دعنا نناقش هذا بدون ما أي شخص يتفاعل تفاعل عاطفي أو عصبي

Yazıda yerelliğin rolü ile ilgili konuşuyorduk ve bir anda aklıma bir şey dank etti.
كنا نناقش دور المحلية في الكتابة، عندما فجأة تنبهت.

Dostum Prew'la burada oturmuş havadan sudan konuşuyorduk.
صديقي برو وانا، اننا نجلس هنا نناقش حالة الجو

Hele bir dışarı çıkın, her ne sorununuz varsa o zaman konuşuruz, tamam mı?
عندما تقف بالخارج, سوف نناقش اي مشكلة تريد مناقشتها.حسنا؟

Biz bütün öğleden sonra boşanmayı tartışıyorduk.
كلا، أننا كُنا نناقش أمر الطلاق طيلة الظهيرة

Hangisinin daha hüzünlü olduğunu mu üzücü olduğunu mu tartışıyoruz?
هل نحنُ نناقش أيهما أكثر حزناً أو أيهما أكثر كآبة؟

Anne, bu iş bittiğinde senin ebeveynlik yetilerin üzerine konuşmamız gerek.
أمي، عندما ينتهي هذا الأمر يجب أن نناقش وسائلك كأم

Şunu tartışalım bakalım Cliff. Sana Cliff diyebilir miyim?
دعنا نناقش هذا ، كليف هل لي ان اناديك كليف ؟

- Sahi mi? İşi bize getirdiğin için alacağın ücreti konuşmadık.
لكننا لم نناقش عمولتك ، لحملك الصفقة إلينا

Bence Fabia Kozmetik Ürünleri ilavesini konuşmalıyız. - Fabia Kozmetik Ürünleri mi?
اعتقد اننا يجب ان نناقش ملحق مستحضراتِ تجميل فابيا

Duş alacağım, yemek söyleyeceğiz ve oturup bu konuyu konuşacağız.
سوف استحم واطلب طعام واجلس وسوف نناقش هذا اتفقنا ؟

Okulun aldığı yanlış basılmış takvimler hakkında konuşmak üzere oradaydık.
كنا نناقش الروزنامات الخاطئة مطبعياً التي اشترتها المدرسة

Ama bir kez piyasaların malların karakterini değiştiğini görünce, mallara nasıl değer vereceğimizle ilgili bu büyük soruları kendi aramızda tartışmak zorundayız
لكن بمجرد رؤيتنا للاسواق تغيّر طبيعة السلع، ينبغي أن نناقش بعضنا البعض حول هذه الأسئلة الأكبر حول كيفية تقييم السلع.

Bence bir aile olarak, bunun bir kez daha tekrarlanmaması için makul çözümleri tartışmamız iyi olacaktır.
و أعتقد ذلك كعائله بأنه يجب علينا أن نناقش بحلول عقلانيّه. كيّ نتأكد بأنه هذا الامر لن يحصل مجدداً

Hunter, bunu bir sonraki randevumuzda tartışırız.
هنتر . يجب ان نناقش هذا في الوقت المناسب