İyi günler başkanım. Yeni müfettiş onayınızı istiyor. | Open Subtitles | نهار سعيد يا سيدى العمدة ، لقد وصل المفتش الجديد |
İyi günler, Okyanus Kulübü'ne hoş geldiniz. | Open Subtitles | نهار سعيد يا سيدي, و مرحباً بك في نادي المحيط. |
- Geliyorum efendim. - Güzel bir sabah, bayım! - Aynen, bayım. | Open Subtitles | سأفعل ، نهار جميل سيدى و لك ايضا سيدى اللورد |
Hala Gündüz sayılır ama yine de karanlık yolcuların ışığını yutuyor. | Open Subtitles | الوقت نهار وفقاً للساعة ومع ذلك فظلام الليل يخنق نور الشمس |
Aa, Emin değilim, ama olay 1 Haziran günü olmamış mıydı? | Open Subtitles | لستُ متأكدً ولكن ألم يحدث هذا في نهار الأول من جون؟ |
"Eğer istersem Gündüzü geceye, geceyi de gündüze dönüştürürüm. " | Open Subtitles | "لو أستطيع أن أغير النهار إلي الليل والليل إلي نهار" |
Ancak güneş yükseldikçe, günler 40 dakika kısalır. | Open Subtitles | لكن عندما ترتفع الشمس أكثر فيطول كلّ نهار 40 دقيقة أكثر |
İyi günler lordlar, leydiler ve beyefendiler. | Open Subtitles | نهار سعيد يا حضرات اللوردات والسيدات والسادة |
Biz gidelim o zaman. İyi günler Bay Trask. | Open Subtitles | سنتحرك إذن، نهار سعيد، يا سيد تراسك |
Ben Arjoon Kapoor, iyi günler. Ben de Nikhol, iyi günler. Hoş geldiniz. | Open Subtitles | أنا أرجون كابور نهارك سعيد - نهار سعيد أنا نيكول - |
Artık biliyorsunuz işte. İyi günler. - İş. | Open Subtitles | الآن أنت تعلم أتمنى لك نهار سعيدا |
- İyi günler, Charles. | Open Subtitles | نهار سعيد تشارلز |
Yalnızca bu sabah, sen yokken, kiliseyi ziyarete gelen bağlantıları iyi olan bir beyefendi benim namımı duyup Marshalsea papazıyla tanıştırılmayı istemiş. | Open Subtitles | ففي نهار اليوم ، عندما كنت بالخارج رجل نبيل ذوي علاقات كان يزور المنشأه حينما سمع بي طلب أن يتعرف بي |
Sonra sabah uyanır, ...ve yarın tüm gün yine deneyebiliriz. | Open Subtitles | ثُم سأوقظكِ صباحاً. حتى يمكننا أن نحاول طوال نهار يوم الغَد. |
sabah kapıdan her çıktığımda, bir daha girmeyecekmişim gibi hissettiğin sürece çocuk sahibi olmanın uygun olmayacağını söyleyen sen değil miydin? | Open Subtitles | ألست من قال بأنه لن يكون من العدل إنجاب الأطفال ؟ مع كل نهار أخرج فيه من الباب شعرت بأني ربما لا أعود إليه ؟ |
Annem gece Gündüz çalıştığı için onu kötü bir anne olmakla suçlardık. | Open Subtitles | أتذكّر أننا اتهمنا أمي بأنّها أم سيئة لأنها كانت تعمل ليل نهار |
Gece Gündüz korktuğum bizim çocuklarımız... Sizin ve benim çocuklarımız... | Open Subtitles | ما أخشاه ليل نهار هو على أولادنا أولادي و أولادكم |
Araştırıp durmak nedir diye krallık, nedir devlet ödevi gün niçin gün, gece niçin gece, zaman niçin zaman boşa harcamak olur günü, geceyi, zamanı. | Open Subtitles | ومعنى الواجب ولماذا كان النهار نهار واليل ليل والزمان زمان ليس يجدي شيئا سوى اضاعة النهار والليل والزمان |
Artık geri çeviremem, geceyi gündüze çeviremediğim gibi. | Open Subtitles | ليس بإستطاعتي أن أقلبه أكثر منك أنت تستطيع قلبه ليل نهار |
New York Times'ın inatçı muhabirlerinden biri Pazartesi sabahı, ilk iş seninle görüşmek için ısrar ediyor. | Open Subtitles | انه مراسل لحوح من جريدة نيويورك تايمز انه يصر على عمل حديث معكى اول شئ نهار الاثنين |
Bu öğleden sonra dövüşen adamı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر ذلك الشخص الذي كان يتبارز بعد منتصف نهار اليوم |
Bu göreceğin son gün ışığı olacak. | Open Subtitles | استمتع بالمشهد فهذا آخر نهار ستشاهده |
Blginin arayışı içinde, biz değişmemişe benziyorken gecenin Gündüzü yaratışını seyrettim. | Open Subtitles | في البحث عن المعرفة شاهدت ليل يخلق نهار بينما نبدو لم نتغير |
Gece, gündüzden daha aydınlık hale geldi. | Open Subtitles | إنهم يجعلون الليل نهار |