| Ve duvarın önünde yatarken kaybettiği kan yaklaşık yarım litre. | Open Subtitles | والدمّ فَقدَ بينما وَضْع ضدّ الحائط كَانَ تقريباً نِصْف اللترِ. |
| Peki ya dün gece düzelttiğiniz yarım düzine kıza ne demeli? | Open Subtitles | ماذا عن نِصْف كِلاكما بناتِ ناديَ النساء الدزينة ثَبّتَ ليلة أمس؟ |
| Hayır. Telefon görüşmem yarım saat falan sürer. | Open Subtitles | لا سَيَأْخذ مُني حولي نِصْف ساعة على الهاتف |
| Şimdi Montserrat'ın yarısı yasak bölge ve püskürmeler devam ediyor. | Open Subtitles | نِصْف مونتسيرات الآن و منطقةُ الحظر , و الإنفجارات تَستمرُّ. |
| Plajda yarısı yenmiş bir balina var, ve iki kişi kayıp. | Open Subtitles | عِنْدي حوت نِصْف مَأْكُول على الشاطئ و شخصين متغيّبأنِ |
| Nükleer fizik çevrelerinde, o partinin yarı ömrü olarak anılacaktır. | Open Subtitles | في دوائرِ الفيزياء النوويةِ، هو مدعوَّة باسم نِصْف حياةِ الحزبِ. |
| - Mahkeme bir buçuk saatliğine ara vermiştir. | Open Subtitles | المحكمةَ سوف تتاجل لساعةِ و نِصْف. شكرا لك كثيرا. |
| Servetimin yarısını yatırdığım ve milyarlar kazandırmaya hazır olan bir projeyi tehlikeye atamam. | Open Subtitles | أنا لَنْ أُعرّضَ المشروع للخطر الذي إستثمرتُ فيه نِصْف ثروتِي، عندما يكون جاهزُ لإنْتاج البلايينِ. |
| yarım en, menteşe kapaklı tabutu seçtiğinize çok sevindim. | Open Subtitles | أَنا سعيدُ جداً انك إخترتَ نِصْف أريكتِنا، اللجنة المُتَمْحَورة، سلامبر علي الصندوقِ |
| Susan bana insanoğlunun yerine geçecek yarım insan bir bilgisayar yaratmaya korktuğunu söyledin. | Open Subtitles | سوزان سأخلق حاسوب نِصْف إنساني لإلْغاء البشرِ |
| yarım saat önce burada olmalıydılar. | Open Subtitles | كَانَ يجبُ أَنْ يَكُونوا هنا من نِصْف الساعةِ مضتِ. |
| yarım insan dense yeridir. | Open Subtitles | إنه لَيسَ أكثر مِنْ نِصْف رجل لربما تقولين |
| Başından sonuna kadar yarım adım ötesindeydim. | Open Subtitles | نحن كُنّا فقط في نِصْف الخطوة وراءها الطريقَ للمرض. |
| New York sokaklarında yarım milyon eder. | Open Subtitles | يساوي نِصْف بليون دولار في شوارعِ نيويورك. |
| Başkası gibi olmaya çalışıyorsun. Olabileceğinin yarısı olmaya. | Open Subtitles | تظاهري بانك شخص آخر لِكي تكُونَي نِصْف ما أنت عليه |
| Mahallenin yarısı müziği duyuyor! | Open Subtitles | نِصْف الحيّ يُمْكِنُ أَنْ يَسْمعَ هذه الموسيقى |
| Sekiz milyon kişinin yaşadığı yer yaklaşık yarısı erkeklerden oluşuyor. | Open Subtitles | البيت إلى ثمانية مليون شخصِ، تقريباً نِصْف الذي رجالَ. |
| Sonra da Keith Kennedy dönemi başlamış 20'li yıllarda da ev neredeyse yarı yarıya boşalmış. | Open Subtitles | لاحقاً بَدأَ عمل كيث كندي وبالعشريناتِ البيت كَانَ نِصْف الفارغِ |
| Adam 50 yaşında yarı yaşındakilerden sağlammış. | Open Subtitles | الرجل كَانَ بعمر 50 سنةً اوأكثرَ جسدياً بقوة رجل في نِصْف عُمُرِه. |
| Şifreyi kırmak için 30 dakika,... ..5 mekanik kilit içinse en az iki ya da iki buçuk saat lazım. | Open Subtitles | ثلاثين دقيقة لفك الشفرة ساعتين و نِصْف الساعة للعوائق الخمسة كحَدّ أدنى |
| Bir buçuk kadem aşağı. Tam yol ileri. | Open Subtitles | واحد و نِصْف أسفل القاعِ كُلّ الطاقم للأمام |
| Adamlara alacaklarının yarısını önereceğim. | Open Subtitles | أنا سَأَعْرضُ رجالَي نِصْف ما هم كَانوا سَيُصبحونَ. |
| Adamlarımın yarısından fazlasının öleceğini söylüyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تَقُولُ أن أكثر مِنْ نِصْف رجالي سيُقتَلون؟ |
| Sen kalbimin diğer yarısısın. | Open Subtitles | أنت نِصْف جزءِ حكاية قلبِي. |