Hard Candy ojeleri, herkese hitap etmiyor, ancak hitap ettiği insanlar, hakkında deli gibi konuşuyorlar. | TED | طلاء الأظافر هارد كاندي، لا يناسب كل شخص، لكن الناس الذين يحبونه، يتحدثون عنه بجنون. |
Toplayabilecekleri bütün Hard Rock Cafe tişörtlerini düşün. | Open Subtitles | فكري بعدد قمصان مقهى هارد روك التي سيجمعونها |
Günün ilk konusu tabii ki Hard Graft. | Open Subtitles | ، الموضوع الأول اليوم هو . بطبيعة الحال ، هارد جرافت |
İkinci kez izlersek Zor Ölüm 2 olur. | Open Subtitles | حسنا، سنقوم مشاهدته مرة ثانية ومن داي هارد 2. |
"Zor ÖIüm" fiIminin sonu gibi oIdu ama bu gerçek hayat. | Open Subtitles | هذه نفس نهاية فيلم داي هارد ولكن في الواقع الجزء الاول أو الثاني |
Zor Ölüm'ün sonuna geldik gibi, fakat asıl "Zor ölüm" hayatımızın ta kendisi zaten. | Open Subtitles | هذه نفس نهاية فيلم داي هارد ولكن في الواقع |
Şu an, bir sabit sürücüden veri çekmeme yardımcı olmanı istiyorum. | Open Subtitles | الان أريدك أن تساعدني في جلب بعض البيانات من هارد معي |
Ve Pamela Hurd, San Francisco'nun Mission bölgesinde bir vagon istasyonun yakında bulundu. | Open Subtitles | و باميلا هارد لقد عثر عليها بقرب موقف سيارة خدمة الكابل في سان فرانسيسكو مقاطعة ميشن |
Herkes dışarı. Hard Rock'ı boşaltıyoruz. | Open Subtitles | فليخرج الجميع، نحن نقوم بإخلاء مبنى "هارد روك" |
Merkeze bazı çocuklar koymuşlar. Hard Rock'ın içine. | Open Subtitles | لقد وضعوا بعض الأطفال فى المركز التجارى، فى "هارد روك" |
Buradan Hard Rock Café ve Phoenix bile daha iyidir. | Open Subtitles | كافيه " هارد روك " في " فينكس " أفضل من هذا |
Evet. Şeydeki sahnede, uh, Hard Man to Know(bilinmesi Zor adam)'da, Bay Sebring'i vurulduktan sonra Texas'a kadar taşıdığınız yer... güzel ve biraz da romantik. | Open Subtitles | مشاهد فيلم " هارد مان " حين حملت السيد " سبرنق " عبر " تكساس " بعد إصابته برصاصة مشهد عاطفي بالفعل |
Gördüğüm en müthiş Hard Rock Cafe tshirt koleksiyonuna sahipti. | Open Subtitles | كانت لديه المجموعة الأكثر روعه (من قمصان (هارد روك كافيه |
Hard Rock Gazinosu'nda üç günlük bir izne de mi, tüm masraflar benden? | Open Subtitles | "إجازة لمدة ثلاثة أيام في "كازينو هارد روك وجميع النفقات مدفوعة؟ |
Sonra onun içi geçer ve ben Zor Ölüm'ü izlerim. | Open Subtitles | ومن ثمّ يُغشى عليها ، وأنا أبدأ في مشاهدة فلم داي هارد |
Tereyağlı şurup yok, Zor Ölümden bahsetmek yok. | Open Subtitles | حسناً, لا للزبده بالمحلى, لا كلام عن فلم داي هارد |
Zor Ölüm'de ilk güvenlik görevlisi ölmüştü. | Open Subtitles | وكان حارس أمن أول واحد للذهاب في داي هارد. |
Friends evreninde Zor Ölüm diye bir film var demektir. | Open Subtitles | فهذا يعني أنه في عالم "فريندز" يُعتبر "داي هارد" فيلماً. |
Joey, bu Zor Ölüm 1. | Open Subtitles | جوي، وهذا هو داي هارد 1 مرة أخرى. |
Dostum, sen niye Zor Ölüm diye bağırmadın? | Open Subtitles | المتأنق، أنت لم يقول داي هارد. |
Koordinatlar dizüstündeki sabit diskte. | Open Subtitles | المعادلات على هارد الكمبيوتر المحمول |
Pamela Hurd, çok az tanınan San Francisco'lu bir ressam olan Henry Floyd'un tablosunun yanında bulundu. | Open Subtitles | باميلا هارد وجدت قرب لوحة رسمها فنان سان فرانسيسكو المغمور هنري فلويد |
Pearson ve Hardman'daki Hardman mı? | Open Subtitles | (هارد)... قريبة (بيرسون هاردمان)؟ |
"Sıkı vücutlar" için kabul edilemez şeyler bunlar. | Open Subtitles | هذا ليس من شِيَم "هارد بديز" -كان يجب ان تعلمي هذا |