| Bu tarafta Hale Kasabası'ndan gelinin dostları ve arkadaşları oturuyor. | Open Subtitles | المكان هنا مزدحم بجميع أهالي مدينة هال من ناحية العروس |
| Garajlara giren gençleri. Bayan Hale'in evinden çıkarken gördüm onları. | Open Subtitles | مراهقين يقتحمون الكراجات راقبتهم وهم يخرجون من منزل السيدة هال |
| Hale, Maryland, bugün gazetede yayınlanan ve içerik açısından biraz rahatsız edici olan kasabanın yerel kızlarından Maggie Carpenter hakkındaki makale ile çalkalanıyor. | Open Subtitles | ومن المدخل الأمامي لمدينتنا هال ميريلاند. الجدل أصبح أقل حدة حول ماكتبه آيك غراهام عن الفتاة من قريتهم ماغي كاربنتر |
| Ne düşündüğüm bunun dışında. Hull House'da olacak bu gece. | Open Subtitles | أعتقد أنه ليس له صلة بالموضوع هذه الليلة فى منزل هال |
| Ayrıca söylentilere göre, yaşlı Bay Hull müşterilerini gerçekten seviyormuş kastettiğim; cinsel anlamda. | Open Subtitles | يحبونه زبائنه يقولون بأنه منزل هال قديم بمعنى الإحساس الجسدى |
| Bayan Hale ne zaman TV'nin sesini açsam kapıyı çalar, ...sonra gürültüyü duyunca gelir diye düşündüm. | Open Subtitles | السّيدة هال تأتي عندما أجعل التلفزيونُ عاليِ جداً، لذا إعتقدتُ انها سْمعت التحطّمَ. |
| Hakim Hale, yakında Isaac'i almaya gelecek. | Open Subtitles | القاضي هال سيكون هنا قريباً من أجل إسحاق. |
| Bayan Hale'in lazımığını almak için eğildiğimde gözlerim aklımı yanılttı. | Open Subtitles | عيناي خانت احساسي عندما رايت السيدة هال تنحني لوعاء في غرفتها |
| Hale'den, üyelerin geçmişlerini kontrol etmesini isterim. Belki bir şeyler buluruz. | Open Subtitles | سوف أجعل " هال " يتحقق بشأن الأعضاء، ربمايوجدشىء ما. |
| Hale'den yardım isterim. Kaynaklarımızı paylaşabiliriz. | Open Subtitles | أنابحاجةلمساعدة"هال" يمكنناتوحيدمصادرنا. |
| Dedektif Hale Kyle'dan alınan doku örneklerini tekrar incelediklerini söyledi. | Open Subtitles | "المحقق "هال قال أنهم ذاهبون كي يعيدوا فحص عينات الانسجة الخاصة بـ كايل |
| Yani, otobüs şoförü öldürüldü adam Derek Hale'in evindeki yangında sigorta uzmanıydı. | Open Subtitles | أعني سائق الحافلة الذي قُتل لقد كان محقق شركة التأمين "المعين ليحقق في حريق منزل آل "هال |
| Tyhurst, Şerif Stilinski'nin tüm cinayetleri Hale yangınına bağlayabileceğini söyledi. | Open Subtitles | تايرس" قال أن المأمور " ستالنيسكي" يمكن أن يربط الجرائم" "جميعاً لحريق آل "هال |
| Hepsi şu Derek Hale'in olduğu geceyle başladı. | Open Subtitles | إنه فقط كل الموضوع مع ديريك هال" الليله السابقه" |
| "Baba, Derek Hale odamda... Silahını getir"? | Open Subtitles | يا أبي "ديريك هال" في غرفتي أحضر السلاح ؟ |
| Hisler yok.. Hale! | Open Subtitles | ..بدون مشاعر هال ! أريد فقط ثانيتين من وقتك |
| Ancak şimdi Rosalyn'in mülkü bağlandığı için Hull haklarını talep edemez. | Open Subtitles | ولان بما ان ممتلكات روزالين موقوفه هال لا يستطيع الحصول على حقوقها |
| Sana göre Rosalyn'i öldüren kişi Hull'un projesinin ilerlemesini durdurdu. | Open Subtitles | تظن بان من قتل روزالين فعل ذلك ليوقف تقدم مشروع هال |
| Bay Hull'a konuyla ilgili fikirlerini, arkasında kim olduğunu sormak isterim. | Open Subtitles | اود ان اسال السيد هال عن رأيه حول الموضوع |
| - Hal Larson, sana bir iyilik yapacağım. - Sahi mi? | Open Subtitles | ــ هال لارسين، سأسدي لك معروفاً ــ حقاً؟ |
| Hal'ın otopsi raporlarının bir kopyasını alabilir miyim ? | Open Subtitles | هلّ بالإمكان أن أحصل على نسخة تشريح جثة هال أنتج؟ |
| Bay Douglas Hall, ben Detektif McBain L.A. Emniyet Teşkilatından. | Open Subtitles | سيد دوجلاس هال, أنا المحقق ماكباين من شرطة لوس أنجليس. |