| Hey, dünyanın en sinir bozucu sesini duymak ister misin? | Open Subtitles | هاي,هل تريد سماع أكثر صوت مزعج في العالم ؟ ؟ |
| Hey, Bu sefer hava yatağını doğru yere koyabilir misiniz? | Open Subtitles | هاي, ضعوا الكيس الهوائي في المكان الصحيح, هلا فعلتم هذا? |
| Hey, bu kartta yazıyor zaten. BURGERLER, MAYMUN KIÇ KILI İÇEREBİLİR. | Open Subtitles | هاي, هدا كله مكتوب البرغر يمكنها الإحتواء على شعر مؤخرة القرود |
| "Selamün aleyküm" yerine "Merhaba ve Selam" "Elhamdülillâh" yerine "Tanrı sağ olsun" "İnşallah" yerine "Tanrı izin verirse" diyorlar. | Open Subtitles | السلام عليكم استبدلت بهالو و هاي و الحمد لله اُستبدلت بشكراً للرب و إن شاء الله اُستبدلت بمشيئة الرب |
| Hey, ben onu besledim, pudraladım, ve tuvalete kadar taşıdım. | Open Subtitles | هاي , انا أطعمته و نظفته وذهبت به الى الحمام |
| Çocukların şurda yaptıklarını görüyor musun? Yani, gerçekten gördün mü? Hey, Gabe. | Open Subtitles | هل رايت ما يفعله الشباب هناك هل رايت فعلا ؟ هاي غايب |
| Hey, yeter. Bu gece sadece üçümüz olacağız, tamam mı? | Open Subtitles | , هاي , يكفي , الليلة سنكون نحن الثلاثة فقط , حسنا؟ |
| Hey, kızlar patronunuza klima almasını söylemelisiniz. | Open Subtitles | هاي,يافتيات ألم تجعلوا رئيسكم بشتري لكم مكيف للهواء بعد |
| Hey, Hutchinson eve yazmama izin verirler mi sence? | Open Subtitles | هاي هاتشنسون هل تعتقد أنهم سيسمحون لي بكتابة رسائل للمنزل؟ إذا كان الامر مهما؟ |
| Hey! Durun! Çekilin oradan! | Open Subtitles | هاي, توقف أخرج من هنا تعالى هنا لدقيقة, هيا |
| Hey, Bernie yine mi kayboluyorsun? | Open Subtitles | لقد فهمت هاي , بيرني , هل تقوم بالاستعراض مجددا ؟ |
| Hey Dani... burası çok sakin ve ışık da mükemmel... neden gelip kitabını burada okumuyorsun? | Open Subtitles | هاي ، داني إن الأجواء هنا هادئة والأضواء تنير بشكل مثالي لم لا تحضرين كتابك إلى هنا لتقرأي؟ |
| Hey, ben öndeki. Sen de arkadakileri. | Open Subtitles | هاي, سأتولى التسعة الأمامية وأنت تول التسعة الخلفية |
| Selam ünlü Swenson üçlüsü. Çakın bakalım. | Open Subtitles | هاي, التوائم الثلاث المشهورين أعطوني خمسة عشر. |
| Selam,Even ben Kelly nerde olduğunu bilmiyorum Umarım buraya geri dönersin | Open Subtitles | هاي, حتى أنني لا أعرف أين كيلي أتمنى أنها تستطيع العودة قريباً |
| Selam. Ben Evan. Mesaj bırakın. | Open Subtitles | هاي, حتى أنني لا أعرف أين كيلي أتمنى أنها تستطيع العودة قريباً |
| Hepimiz siyah insanlar hakkında konuşabiliriz sanıyorum ve çapulcular Merhaba | Open Subtitles | أشعر وكأن كل ماتحدثنا عنه هو الناس السمر والمستعبدين هاي |
| Merhaba Jackie, ben Joel Goodson, adresim 345 Remson, Glencoe. | Open Subtitles | هاي جاكي معاك جويل جودسون ساكن في 345 رامسون , جلانكو |
| Hae In unni'nin babası, Dae Woong'u bu hastanede muayene edecek. | Open Subtitles | والد هاي ان سوف يقوم بفحص داي وونغ في هذه المشفى |
| Ailenin isteklerine karşı Fa Hai, kaseyi Lei Feng Pagoda'nın altına gömdü. | TED | رغمًا عن رغبات العائلة، دفن فا هاي الوعاء تحت معبد لاي فانغ. |
| Choi Hye Joo'nun ne iğrenç bir sürtük olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | انت لاتعرف كم هي حقيرة وشريرة , تشوي هاي جو |
| Bir bebeğe ihtiyacım var, Hi. Gereğinden fazlasına sahipler. | Open Subtitles | أحتاج لطفل يا هاي لديهم أكثر مما يمكنهم تحمله |
| Gazeteci bir arkadaşım Jeremy Hay ile zanaatımızı nasıl farklı şekilde icra edebileceğimiz konusunda düşünmeye başladık. | TED | لذا بدأت أفكر برفقة الزميل الصحفي جيرمي هاي عن إمكانية مباشرتنا لمهنتنا بشكلٍ مختلف، |
| Baksana Joe saat 7'ye kadar işini bitirebilir misin? | Open Subtitles | هاي جو , أريد فقط أن تعرف هل تستطيع الإنتهاء عند السابعه؟ |
| McIntyre bunu yazdı ve High Times'ın editörü bunu okudu. | TED | ماكنتاير كتب عن ذلك وقرئ مقاله محرر مجلة هاي تايمز. |