"هذا من أجل" - Translation from Arabic to Turkish

• için bunu
• için bu
• için mi
• içindi
• için o
• yüzünden
• için miydi
• iyiliği için

Dünya için bunu değiştiremem. Bir arkadaş olarak konuşuyorum.
لن أغير هذا من أجل العالم أنا أتحدث إليك كصديق.

Seni korumak için bunu yaptığını söyledi, yoksa kendini öldürtecekmişsin.
قال أنه هذا من أجل حمايتك أو أنك كنت ستتسبب بمقتل نفسك

Kabul görmek için bu kadar bedel ödemeye gücümüz yetmez.
لا يمكننا أن ننفق كل هذا من أجل الدخول في معية الرب.

Yani bunca şeyi Şeker Kang için mi yapıyorsun?
..إذا تقومين بكل هذا من أجل رجل الحلوى كانغ؟

İşler kızışıyordu. Bu herkesin güvenliği içindi. Herkesin güvenliği için.
كانت الأمور تزداد حدة كان هذا من أجل سلامة الجميع

"Ekose Orospuları" denen İskoçyalı bir grup feminist için o.
كان هذا من أجل حركة نسائية في اسكوتلندا " كانت تدعي " تارتس اوف تارتان

Bir oda yüzünden tüm bunları bir kenara mı atmak istiyorsunuz?
هل تريدان فعلاً أن تخسرا كل هذا من أجل غرفة ؟

Bu yalan benim için miydi, yoksa Delphine için miydi?
أكان هذا من أجل مصلحتي أم من أجل مصلحتها ؟

İkimizin iyiliği için konuşuyorum. Alınmaca gücenmece yok, tamam mı?
هذا من أجل مصلحتنا لذلك، لا تأخذ الأمر بشكل شخصي.

Şimdi soru şu Sevdiğin kız için bunu yapacak cesaretin var mı?
السؤال هو أتجرؤ على فعل هذا من أجل الفتاة التي تحبها؟

Sadece 17 yaşındaydı, kendisinin olmayan bir bebek ve... kendisini aldatan kız arkadaşı için bunu yaptı.
كانفيالـ17, و فعل كل هذا من أجل ابن ليس ابنه و لصديقة خانته

Biz bir aileyiz ve Christian için bunu yapmayacaksan eğer...
نحن دوماً وقفنا معاً كعائلة و إن لم تفعل هذا من أجل كريستن

Evet, birçok fakir aile para yardımı için bunu yapıyor.
حسناً، الكثير من الأسر الفقيرة تفعل هذا من أجل الدعم المادّي.

Komplo teorilerini aşılamak için bunu kullanamazsın.
لا يمكنك أن تستخدم هذا من أجل نصائح نظريات المؤامرة.

Daha iyi bir kafeteryada yemek yiyebilmek için bu köklü şirketi satacaklar.
وكل هذا من أجل يتناولوا طعامهم في مطاعم أرقى

Üzücü haberlerimizi iletmek için bu programı, bir 767 uçağının yere çakıldığı LaGuardia Havaalanı'ndan aldığımız haberle kesiyoruz.
نحن نقاطع هذا من أجل بعض الأخبار من مطار لاغورديا حيث اضطرت الطائرة رقم 767 لـ للهبوط الحطامي

Bu cep telefonum için, bu laptopum için, bu erotik masaj aletim için ve bu da özel bir şey için.
هذا من أجل هاتفي النّقال، هذا امن أجل حاسوبي النقال، هذا من أجل مدلّكي الجنسي، وهذا من أجل شيء شخصي

Yo. Yani bunu keyif için mi yaptığını söylüyorsun?
اوه ، لا ، هل تقصدين أنكِ تفعلين هذا من أجل التسلية

Sence bunu kendi keyfim için mi yapıyorum?
أتعتقدى أنني أفعل هذا من أجل ارضاء ذاتي؟

Yoksa, maymunlar gibi böbürlenip, göğsünüzü yumruklamak için mi?
أم هذا من أجل إنكم تتعاظمون و تضربون مؤخراتكم مثل حفنة من القردة؟

Bu sadece çocukları okula götürmek içindi.
وكان هذا من أجل إصطحاب الأطفال للمدرسة فحسب

Hepsi de sana çalmanda yardım ettiğim yakıt hücreleri yüzünden.
كل هذا من أجل خلايا الوقود الذي ساعدتك في سرقته

Sadece onun iyiliği için yapıyormuş gibi davranma... çünkü öyle yapmıyorsun.
لكن لا تتظاهر أنك تفعل هذا من أجل خاطرها لأنك لست كذلك