Ama Bu ve işim dışında hayat genel olarak iyiydi. | Open Subtitles | و بجانب هذا و عملى معه الحياة كانت جميلة حقا |
Anladım ki senle benim aramdaki fark Bu ve sen bunu anlamadın | Open Subtitles | هذا الفرق بيني و بينك أنا أدرك هذا و أنت لا تدركه |
Bana Bunun ne olduğunu söyleyebilir misin diye bir bak, ama eğer halka açık bir yerdeysen, ekranını kapalı tutmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | لنرى إن كان بإمكانك أن تعرفي ما هو هذا و لكن إن كنت في مكان عام ربما عليك ان تغطي شاشتك |
Hayır. Herkes aynı şeyi söylüyor, ve bu kabul edilemez. | Open Subtitles | لا الجميع يستمرون بقول هذا و هو امر غير مقبول |
Ama bir gün bu sorunu çözeceksin ve bunu yaptığında dünyayı değiştireceksin. | Open Subtitles | لكن يوما ما سوف تعرف هذا و عندما تفعل سوف تغير العالم |
Bobby, Bunu ve arabadakini aynı zamanda idare ediyormuş. | Open Subtitles | بوبي كَانَ يَفعلُ هذا و في السيارةِ في نفس الوِقت |
Ve Buna bakmaya basladiginizda, Sangay buyuklugundeki bir sehire fabrika gibi insa etmeye basladiginnizda, bu gercekten gokdelen ormani. | TED | وعندما تبدا النظر الى هذا و تبدأ بالحساب على مستوى مدينة كاملة بحجم شانغهاي انها غابة من ناطحات السحاب |
- Evet. O ve seks. Buradaki insanların meziyetlerine inanamazsın. | Open Subtitles | أجل، هذا و الجنس أيضاً، لن تصدّق نوعيّة الأشخاص الذين يضعونهم هنا |
Bütün bunlarda, gerçekten önemli biri var ve o da kızın Holly. | Open Subtitles | هُناكَ شَخصٌ واحِدٌ فقط مُهِمٌ حقاً في كُلِ هذا و هيَ ابنَتُكَ هولي |
Evet, o da var. Bir de kendi arabamla tur atmayı. Ve de kızları. | Open Subtitles | نعم, هذا و حيازة سيارة لي أتجول بها, و الفتيات |
Neden bütün bunları atlayıp, ... konuşacağımız sessiz bir yere gitmiyoruz.? | Open Subtitles | لم لا ننتجاهل كل هذا و نذهب إلى مكان هادئ لنتحدث؟ |
Minibüsümü gündüz gözüyle gördüm, olan bu, ve berbat bir durumda. | Open Subtitles | لقد شاهدت هذا, و نور الصباح ما يحدث و هذا سيء |
Bu ve cinayet silahı seni dört cinayetten sorumlu yapar. | Open Subtitles | هذا و سلاح الجريمة يضعك في المشنقة لاربعة جرائم. |
Bu ve daha fazlası aradan sonra. Bizden ayrılmayın. | Open Subtitles | هذا و الكثير بعد الفاصل فوراً، فابقوا معنا |
Bu ve bana hata yapmak anlamında yedi harfli bir kelime söyle. | Open Subtitles | هذا و تخبرني بكلمة من ثلاث أحرف مرادفة لكلمة غلطة |
-Jack Bunun hakkında tartışarak zamanını harcamak mı istiyorsun? -Pekala. | Open Subtitles | أتريدين مواصلة الجدال حول هذا و تضييع المزيد من الوقت؟ |
Tek bildiğim; tutumumuzu değiştirip ona yardım etmeye başlamazsak hepimiz Bunun bedelini ödeyeceğiz. | Open Subtitles | ما أعرفه هو أننا لم نغير هذا و بدأنا بمساعدته سندفع الثمن جميعنا |
Herkese, bize karşı can-ı siperane mücadele ettiğini söylersin biz ağzımızı hiç açmayız ve bu durumdan kahraman olarak bile sıyrılabilirsin. | Open Subtitles | يمكن أن نقول الجميع أنك قاتلت صحيحًا ضدنَا. ونحن لن نقول حتىّ كلمة. ويمكنك حتى الخروج من هذا و أنت البطل. |
Hayır." Bunun bizim başımıza neden geldiğini ve bu konuda ne yapabileceğimizi anlamak için ahlaki psikolojiyi daha iyi öğrenmeliyiz. | TED | لنفهم لما يحدث لنا هذا و ماذا يمكننا ان نفعل بصدده، علينا ان نتعلم المزيد عن السايكولوجية المعنوية. |
Çocuğun ebeveyni ben değilim ve bunu hiç unutmam. | Open Subtitles | أنا لست من الأهل ولا أنسى هذا و لكني مساعدة للأهل |
Benim göçebe yaşantımı kastediyorsun ve bunu artan bir sıklıkla yapmaya başladın. | Open Subtitles | لقد كنت تشير إلى هذا و ما زلت تشير له بوتيرة متزايدة على إنك لا توافق على بدويتي المسلَّم بها |
Bak Bunu ve DVR'ı aynı anda kullanabiliriz. | Open Subtitles | تنظر,يمكنك أن تشاهد هذا و تسجل ذاك في نفس الوقت |
Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, Buna hakkım var mı onu da bilmiyorum... seni her zaman kendi çocuğum gibi gördüm. | Open Subtitles | جونى , لا أعرف كيف أقول لك هذا و لا أعرف حتى إن كان لى الحق ولكنى دائماً إعتبرتك كإبنى |
O ve bana öğrettiği her şey gerçek, çalışıyor. | Open Subtitles | هذا و كل شئ علمنّي إياه كان حقيقياً و فعالاً. |
Seni çıkarırdım, bu fare deliğini havaya uçururdum ve o o...pu çocuğunun acı çekmesini sağlardım. | Open Subtitles | كنت لأُخرجك من هنا، و أفجر جحر الفأر هذا و أتأكد من أن اللعين يُعاني |
Yani, kendi başına bile, hele Bir de benimle ama bunu enine boyuna düşündüm ve en akıllıca hareket bu olur diyorum. | Open Subtitles | لكنني فكّرت في هذا, و أقول لكِ إنها خطوة عبقرية. |
Neyse, ona tüm bunları anlatmama rağmen hala kendisine bir adam bulmak istiyor. | Open Subtitles | على اىّ حال , انا اخبرها بكل هذا و ما تزال تريد رجلاً |
Ben ve bazı meslektaşlarım Bundan nasıl faydalanabileceğimiz... ...konusunda düşündüğümüz bir sürü biçimi var. | TED | و هناك العديد من النسخ الأخرى من هذا, و التي فكرنا أنا و بعض شركائي في كيفية إستخدامها. |