Senin için yapmış olmam gereken bir sürü şey vardı. | Open Subtitles | هناك العديد من الأشياء التي كان يجب أن أفعلها لك |
Burada dediğine göre bu şeylerin bir sürü yan etkisi var. | Open Subtitles | يقول هنا هناك العديد من ردود الأفعال المعادية من تلك الأشياء. |
Her organizasyonda bunun gibi önemli bir çok insan ve makina takımları var. | TED | والآن، سيكون هناك العديد من فرق البشر والآلات الهامة جدًا في كل تنظيم، |
Bu bağlamda, fiziğin kanunları karanlık enerji miktarını gösteren sayıyı açıklayamaz, çünkü aslında tek bir sayı yok, pek çok sayı var. | TED | في هذا السياق قوانين الفيزياء لا تستطيع تفسير رقم واحد من الطاقة المظلمة لأنه لا يوجد رقم واحد هناك العديد من الارقام |
- Mavi odalardan çok var. - Birazdan sana yenisini buluruz. | Open Subtitles | هناك العديد من الغرف الزرقاء سنجد لك واحدة قريباً |
Orada sürüyle polis vardı. Her yönden geldiler. Fena bastırdılar. | Open Subtitles | كان هناك العديد من الشرطة أطبقوا علي في نحو متناسق |
Tamam mı? Libidoyu azaltacak bir sürü tıbbi neden var. | Open Subtitles | هناك العديد من الأسباب الطبية لعدم القدرة على إقامة علاقة |
Aslında eski yerleşim yerlerinin üstüne kurulan bir sürü yer vardır. | Open Subtitles | في الحقيقة هناك العديد من المدن التي بنيت فوق بلدات كاملة |
Etrafta genç kızları kandırıp dolandıran bir sürü şerefsiz var. | Open Subtitles | هناك العديد من الأوغاد الذين يخدعون النساء من أجل النقود |
Buralarda, yer silmeyi bilmeyen bir sürü zengin insan yaşıyor. | Open Subtitles | هناك العديد من الاغنياء بالجوار الذين يجهلون كيفية تنظيف منازلهم. |
Sonuçta orada bir sürü güzel restorant ve mağazalar var. | Open Subtitles | أعني أن هناك العديد من المطاعم الجيدة و المتاجر هناك |
Bu gece öfkemden korkan bir çok adam var etrafımda. | Open Subtitles | هناك العديد من الرجال الخائفين يختبئون من غضبي هذه الليلة. |
Dikkatli ol tatlım, bir çok kolej var bu yolda. | Open Subtitles | كوني حذرة عزيزتي، هناك العديد من الكليات في هذا الطريق |
Sürekli baktığında senin merkezinde pek çok Başka insan var. | TED | لكن فقط هناك العديد من الآخرين في سرتك عندما تحدّق. |
Aklımda çok var ama bunu cevap vererek doğrulamayacağım. | Open Subtitles | هناك العديد من المرات فى ذاكرتى 79 00: 04: 25,098 |
Bilim insanlarının küçük ölçekli çalışma yapmaları için hala iyi nedenleri vardır. | TED | لكن لا يزال هناك العديد من الأسباب الوجيهة ليجري العلماء دراسات صغيرة. |
Ve birçok altyapı şeyleri var ve genel insan kaynakları orada. | TED | و هناك العديد من عوامل البنية التحتية و الموارد البشرية العامة. |
Ben ve bazı meslektaşlarım bundan nasıl faydalanabileceğimiz... ...konusunda düşündüğümüz bir sürü biçimi var. | TED | و هناك العديد من النسخ الأخرى من هذا, و التي فكرنا أنا و بعض شركائي في كيفية إستخدامها. |
Bu işte bilmediğim pek çok şey var. Bazılarını hiç bilemeyeceğim. | Open Subtitles | هناك العديد من الأشياء التى لا اعلمها وبعضها لن اعرفه ابدا |
Tanrım! Çok fazla var! Harlan, buraya çık! | Open Subtitles | يااللهى هناك العديد منهم هارلان اصعد الى هنا |
Söyler misiniz doktor, sizce de Burada çok fazla ipucu yok mu? | Open Subtitles | هل خطر ببالكم أن هناك العديد من الأدله فى هذه الغرفه ؟ |
Dünya'da acil dikkatimizi gerektiren bir sürü şey var. | TED | هناك العديد من الأشياء على الأرض تتطلب اهتماماً عاجلاً. |
Bizim gibi olan çok kişi var, bir tehlike yok. | Open Subtitles | عندما كان هناك العديد مثلي لم يكن هناك مخاطرة |