Buradayım çünkü kardeşim siz ölümlülerin bize yardım edebileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | أنا هنا لأن أخي أعتقدت بأنكم أيها البشريون يمكنكم مساعدتنا |
Buradayım, çünkü yetkililer bu misyondakiler arasında sadece benim aya indiğimi biliyor. | Open Subtitles | كلا، انا هنا لأن السلطات تعلم اننى الشخص الوحيد فى هذه المهمة الذى هبط على سطح القمر |
Ne dediklerini duyduk, buradayız; çünkü dünya bizi kabul etmiyor. | Open Subtitles | سمعتن ما قالوه نحن هنا لأن العالم لا يرغب بنا |
John Mostow senin yaşamından üç yıl çaldığı için buradasın. | Open Subtitles | لست متأكّد. أنت هنا لأن جون موستو الشال، ثلاث سنوات من حياتك. |
Kız arkadaşım test yaptırmamı istediği için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأن صديقتي قال للحصول على الاختبار. |
Çoğunuzun Y2K problemi için farklı şekillerde hazırlık yapmasına rağmen, şuna inaniyorum ki, Buradasınız çünkü bir kısmınız benim yaptığımın aynısını yaptı, bu yüzyılın başından beri, annemin gidişinden, babamın uzak duruşundan ve efendinin gelmeyi reddetmesinden beri. | TED | ورغم أن أغلبكم استعد للألفية الجديدة بطريقة مختلفة تمامًا، فإنني واثق أنكم هنا لأن جزء منكم قد فعل نفس الشيء الذي فعلته منذ بداية هذا القرن الجديد، منذ أن رحلت أمي وبقي أبي بعيدًا ورفض ربي أن يأتي. |
Şimdi, Buradasın çünkü o insan prens için hissettiğin şeyler var. | Open Subtitles | الآن, أنتي هنا... لأن عندكي شيء بخصوص ذلك الإنسان. هذا الـ.. |
Yasalar böyle gerektirdiği için burada. Dünyanın en kolay işini yapıyor. | Open Subtitles | إنه موجود هنا لأن س.ى.ك تطلبه ليكون موجودا هنا أسهل عمل فى العالم |
Cylonların çoğu, insanları katlederek bir hata yaptığımızı düşündüğü için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا لأن أغلب السيلونز قد شعر أن مذبحة البشرية كانت خطأ |
Yardımına ihtiyacım var. Buradayım çünkü, ona birşeyler oldu. | Open Subtitles | أحتاج مساعدتك.انا هنا لأن شيئا ما حدث له |
Ve ben Buradayım çünkü dibi olmayan işim beni servet sahibi yaptı. | Open Subtitles | وأنا هنا لأن رحلتي إلى الهاوية لم تجلب لي أي شيء |
Buradayım çünkü kimse seninle ilgili bir şey yapmak istemiyor. | Open Subtitles | أنا هنا لأن لا يوجد من يريد أن يسمع أي شيء عنك غيري. |
Ama ben Buradayım çünkü bu çekilmeyi hakkeden harika bir senaryo. | Open Subtitles | لكننى هنا لأن هذا النص عظيم ويستحق التنفيذ |
Buradayım çünkü burada kalan biri, Duma ailesine çok kızgın. | Open Subtitles | أنا هنا لأن الرجل الذي في هذا الموتيل غاضب جدا من عائلة دومان |
Buradayız çünkü dostumuz olan bir meleğin insan bir karısı olmuş. | Open Subtitles | نحن هنا لأن واحد من رفقائنا الملائكيين قد اتخذ زوجة بشرية |
Yemek firması gelemediği için buradasın. | Open Subtitles | أنت هنا لأن الممونَ ألغىَ. الآن، يَستمعُ. |
Ama ben, henüz aklına bile gelmeyen soruları yanıtlamak için buradayım. | Open Subtitles | لكنني هنا لأن لديك أسئلة تريد إجابات لم تفكري بشأنها بعد حتى |
Buradasınız çünkü Savunma Bakanlığı tarafından Ajan Mulder olayından önce Savunma Bakanlığı'nın bir çalışanı ile irtibat kurduğunuz konusunda bilgilendirildik. | Open Subtitles | أنت هنا لأن وزارة الدفاع أخبرونا.. بأنه قبل حادثة العميل مولدر.. ربماا اتصل بك موظف دي. |
Buradasın çünkü kadını, onu bulacağınızı söylediğim yerde buldunuz. | Open Subtitles | أنت هنا لأن تجد ذلك أعط شكلا أين أخبرتك هو سيكون. |
Bir ilçe encümeninin görevi hizmet olduğu için burada. | Open Subtitles | إنها هنا لأن خدمة الناخب هي كل ما يهم النائب في المجلس |
Hey, biz not ortalaması düşük olduğu için buradayız. | Open Subtitles | مهلا ، توقف ، نحن هنا لأن المعدل كان منخفضا |
Buraya şey için geldim, bir adam sizi lobide bekliyor. | Open Subtitles | في الحقيقة،أتيت إلى هنا لأن هنالك رجل بإنتظارك في القاعة |
Aslında Direniş O'nu öldürmeye çalıştığı için... buraya sığınmak istedi. | Open Subtitles | في الواقع، بحثت عن اللجوء هنا لأن المقاومة يحاولون قتلها. |
Size Geldim çünkü efsanelere göre estetikte en iyisisi sizsiniz. | Open Subtitles | جئت إلى هنا لأن الاسطورة أنك الأفضل في جراحة التجميل |
Bizde Tooting deyiz. Burdayım, çünkü ülkemin bana ihtiyacı var. | Open Subtitles | و نحن عدنا للخدمه, أنا هنا لأن بلدي يحتاجني |