Herkesin bir homo kuzeni ve alkolik bir babası olabilir | Open Subtitles | أي شخص يمكن أن يكون لديه أبن عم شاذ وأب سكير |
Ama bu bebeğin hem anne, hem de babası olmasını istiyorum. | Open Subtitles | لكن أم أود أن الحب هذا الطفل لديك أم وأب |
Sadece ama sadece, Bay Svidrigaylov'u kendisini rahat bırakmaya ikna etmek ve bir koca ve baba olarak büründüğü o rezil mizacı konusunda onu uyarmak içindi. | Open Subtitles | لمجرد أن تقنع السيد سفيدريجالوف أن يبتعد عنها, وأن يترك مضايقته لها لتفضح طبيعة سلوكه كزوج وأب |
Şimdi koca ve baba olmak için çabalamalarımdan sonra elime bu fırsat geçti. | Open Subtitles | لدي فرصة لتكون كل ما لدينا في الألياف يجري تسعى إلى أن تكون زوج وأب. |
Beni olduğum gibi kabul eden bir annem, babam ve ailem var. | TED | لدي أم وأب وعائلة الذين تقبلوا حقيقتي كما أود أن أكون. |
Büyürken örnek aldığı kişiler yüreksiz ve alkolik bir anneyle, oğlunu kontrol altında tutmaya çalışan sosyopat bir babaydı. | Open Subtitles | لقد كبر مع أم ضعيفة الشخصية ومدمنة على الكحول وأب متسلط |
Kim olursanız olun; Roanda'daki o sağlık çalışanı, Birleşik Devletler'de doğum yapan bir anne ya da onu bekleyen gergin bir baba... | TED | لعامل الصحة هذا في رواندا الريفية، أو لأم والدة وأب حديث متوتر في الولايات المتحدة. |
Sıradan bir beyaz ırkçı olmuştu ve çevresinde birçokları gibi uyuşturucu sersemi, ilgisiz bir baba haline gelmişti | TED | ومثل الكثيرين ممن حوله، مدمن مخدرات وأب غائب. |
Onun sevgiye, özene ihtiyacı var. Bir anneye ve babaya ihtiyacı var. | Open Subtitles | إنها تحتاج للحب والرعاية، تحتاج لأم وأب. |
Gururlu babası, emekli Astsubay. | Open Subtitles | هو فخر ورئيس ضباط متقاعد وأب لحميع الضباط |
Yani hiç birinizin kalp rahatsızlığı ve yangınla öldürülmeye çalışılmış bir babası yok mu? | Open Subtitles | اذاً لا أحد يملك قلب ميت بهذهـ الحالة وأب أضرمت به النار عمداً |
İki çocuk babası bir koca, sokağa çıkmış kaşarlanmış suçlularla yüzleşiyor ki bu benim tahminime göre... | Open Subtitles | زوج وأب لابنان يستخدم قدراته في الخارج لمواجهة مجرمين قساة وهو في تقديري.. |
Çünkü sana bir bakıyorum da, ve bir zamanlar senin de annesi ve babası ve bir evi olan bir çocuk olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | لأنني أفكر فيك وأظن أنك كنت طفل مرة ولديك أم وأب ومنزل |
Kendisinin sabıka kaydı yok ve iki çocuk babası. | Open Subtitles | لم يواجه مشكلة مثل هذه من قبل وهو ربّ أسرة .. وأب لطفلين |
Evli, iki çocuk babası ve bir keder danışmanı... | Open Subtitles | رجل متزوح، وأب لطفلين ..ومستشار نفسي للمنكوبين |
Ölü olmayan bir anne ve baba istemenin nesi yanlış? | Open Subtitles | ما هو الخطأ في الرغبة بوجود أم وأب. اللذان لم يتوفيا؟ |
Bazen hala düşünürüm... nasıl bir şey olurdu ki... anne ve baba sahibi olmak. | Open Subtitles | مازلت اتساءل بعض الأحيان كيف يمكن أن يكون أن يكون لي أم وأب |
Fırtınadan sonra, birer anne ve baba olacaklar. | Open Subtitles | بعد العاصفة، أنها سوف تصبح الأم وأب. |
Hayır, Viyana'da doğdum. Annem Danimarkalı, babam Polonyalı. İkisi de Fransız uyruklu. | Open Subtitles | كلا , فى "فيينـا" من أم هولندية وأب بولندى , الطابع الفرنسى |
Bak, zengin olan ben değilim babam. ve babamı ben seçmedim. Tonlarca parası olanla veya başka bir baba arasında seçim yapma şansım olsaydı Kesinlikle fakir olanı seçerdim. | Open Subtitles | اسمع لست ثرية والدي الثري وأنا لم أختار والدي ولو كان لي الخيار بين أطنان المال وأب آخر |
Herkes gibi bir annem ve babam olsun diye ve beni korumak için yapmıştın bunu. | Open Subtitles | ،فعلت ذلك لحماتي لكي أحظى بأمٍ وأب كالجميع |
Joe muhteşem bir koca ve babaydı, ve yaklaşık bir yıl önce, hepsi dağılmaya başladı. | Open Subtitles | جو هو زوج وأب رائع وبعد تقريباً سنة بدأ كل شيء بالأنهيار |
Bir bilim insanı ve bir baba olarak çocuklarımıza ve benim beş torunum gibi torunlarımıza arkamızda ne bırakacağımız konusunda çok endişeliyim. | TED | كعالم وأب أصبحت قلقاً جداً حيال ما نتركه خلفنا لأبنائنا وأحفادي الخمسة |
İnsan hamile kaldığı zaman evlenir. Bir çocuk anne ve babaya ihtiyaç duyar. | Open Subtitles | عندما تصبحين حبلى تتزوجين والطفل بحاجة إلى ام وأب |
bir baba ve eş olabildiğim için her gün şükrediyorum. | Open Subtitles | فأنا ممتن كل يوم بأنني زوج وأب شكراً لكم |