ve eminim liste böylece devam edecekti. | TED | وأنا متأكدة أن القائمة كانت أطول من ذلك. |
ve eminim ki bu onları her şey den çok acıtıyor. | Open Subtitles | وأنا متأكدة أن هذا يؤلمهم أكثر من أي شيء آخر |
ve eminim ki, Dedektif Baptiste, Paris'ten döner dönmez bu soruşturmayı her açıdan değerlendirecektir. | Open Subtitles | وأنا متأكدة من أن المحقق بابتيست سيأخذ في الحسبان جميع جوانب التحقيق حالما يعود من باريس |
Ben bunu deneyimledim, Eminim ki siz de deneyimlemişsinizdir. | TED | مررتُ بهذه التجربة من قبل، وأنا متأكدة أنكم مررتم بمثل ذلك. |
Zemini öyle güzel temizledim ki bal dök yala ki eminim yaparsın. | Open Subtitles | الأرض نظيفة للغاية لدرجة إنّهُ يمكنك الأكل عليها، وأنا متأكدة إنّهُ سيفعل. |
ve eminim bunu bilen tek kişiyim. | Open Subtitles | وأنا متأكدة أني الوحيدة التي تعلم هذا هنا |
ve eminim bizim neden orada... olamayacağımızi tamamen anlayacaksınız. | Open Subtitles | وأنا متأكدة بأنك ستتفهمين تماماً عدم مقدرتنا على المجيء |
ve eminim senin burada beklemeni isteyecektir. | Open Subtitles | أجل , وأنا متأكدة تماماً من أنها تريدك أن تنتظرها هنا |
ve eminim çok iyi bir patronsundur. Çalışanların bir kaç ay önce o yüzden topluca işi bırakmışlardır. | Open Subtitles | وأنا متأكدة أنك رئيس رائع، ولهذا ترك فريقك العمل دفعة واحدة قبل شهرين |
Onlar basit insanlar, ve eminim sizin yapıklarınızdan çok etkilenmişlerdir. | Open Subtitles | إنهم شعب بسيط, وأنا متأكدة من إنبهارهم بأفعالك |
Benim televizyonum var. ve eminim bahçeye nasıl kablo çekeceğinizi biliyorsunuzdur. | Open Subtitles | لدي تلفاز، وأنا متأكدة من أنه بإمكانكم وصله بالستالايت |
ve eminim ki hapisten erken çıkmasını da sana borçludur. | Open Subtitles | وأنا متأكدة تماما أنك رتبت لإطلاق سراحه في وقت مبكر من السجن |
Yaptığın pislikten haberim var ve eminim gününün doruk noktasıdır, ama gerçek bir şeyin arasında oldu. | Open Subtitles | أنا أعرف عن لعبتك، وأنا متأكدة من أنه كان الشيء المهم في يومياتك، ولكنه كان بعيدا عن الحقيقية. |
Yeteneğe, ve eminim bu yeteneği bu. | Open Subtitles | أقصد اللياقة ، وأنا متأكدة أنه هذه هي الفرصة |
Eminim ki, bütün bunlar Boyd'un yaratıcılığının eseridir. | Open Subtitles | وأنا متأكدة من أن بويد هو القوة الدافعة المحركة لتنظيم كل ذلك |
Eminim ki yasal olarak zeka yaşı yetersizdir. | Open Subtitles | وأنا متأكدة تماماً أنها متخلفة من الناحية القانونية. |
Kendini çok sağlıklı hissediyor, ki eminim bu da sana bir şeye mal olmuştur. | Open Subtitles | أنه يشعر كمليون دولار، وهي وأنا متأكدة تكلفة الغرفة، |
Bir aile kurmak istiyoruz ve eminim bunu uygun görmüyorsundur. | Open Subtitles | نريد عائلة وأنا متأكدة بانكِ لستّ موافق |