Adım Ursus Wehrli, bugün sizlere "Sanatı Toparlamak" adlı projemden bahsetmek istiyorum. | TED | اسمي أورسوس فيرلي، وأود أن أتحدث إليكم اليوم عن مشروعي، ترتيب الفن |
İnsan hakları derneğinin yeni başkanı, olarak hepinize hoşgeldiniz demek istiyorum. | Open Subtitles | حقوق الإنسان المنظمة ، وأود أن أرحب كنت هنا جميعا اليوم. |
Ve daha iyi hissetmeni sağlamak için yapabileceğim bir şey olsun isterdim. | Open Subtitles | وأود أن كان هناك شيء يمكنني القيام به لجعلكِ تشعرين بشكل أفضل |
Burada gerçekten vurgulamak istediğim, tüm bu resimler kişisel kameranızla çektiğiniz fotoğraflar gibi olan günlük fotoğrafların parçalarının bir araya getirilmesiyle oluşturuldu. | TED | وأود أن اؤكد هنا أنّ جميع هذه الصور تم صنعها بجمع قطع صغيرة من صور ملتقطة يوميًا، كالتي تلتقطونها باستخدام كاميراتكم الخاصة. |
Şimdi, eğer imkanım olsa bu insanlara iki soru sorardım. İlk soru şu: | TED | الآن، لدي سؤالان وأود أن أسأل هؤلاء الناس إذا أتيحت لي الفرصة للقيام بذلك. |
Bende öyle öyküler olsaydı benim de çenem hiç düşmezdi. | Open Subtitles | إذا كان لي تلك القصص، وأود أن أسمع نفسي اعتقد. |
Keşke bunu size ispatlamamın bir yolu olsaydı. | Open Subtitles | وأود أن هناك طريقة ما أستطيع اثبات ذلك لكم |
İnanamadım, ve küçük parçacıkları dikkatlice inceleyip, fotoğraflarını çekmek istedim. | TED | لم أصدق ذلك، وأود أن أحلل بعضا من القطع الصغيرة وأستفيد منها وآخد بعض الصور. |
Eğer Yerinde olsam mücevherciye geri verirdim. | Open Subtitles | وأود أن أعتبر أن يعود إلى المجوهرات لو كنت لك. |
Bu iki eve kamera ve dinleme aleti koymak istiyorum. | Open Subtitles | وأود أن أقوم بتركيب آلات وكاميرات مراقبة في هذان البيتان |
Eğer dinlemek istersen sana biraz zorlu nasihat vermek istiyorum. | Open Subtitles | وأود أن أمنحك نصيحة صعبة إذا كنت ترغب في سماعها |
Yarın akşam bir yemek düzenliyorum ve bize katılmanızı istiyorum. | Open Subtitles | إني أستضيف حفل عشاء ليلة الغد، وأود أن تنضمي إلينا. |
Yani bu zorluğu seninle paylaşıyorum ve zaferini de paylaşmak istiyorum. | Open Subtitles | والذي يعني أنني أشاركك هذا التحدي، وأود أن أشاركك إنتصارك أيضاً. |
Sözleşmemde garip bir şey buldum ve neden kovulduğumu öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | وجدت بنداً غريباً في عقدي وأود أن أعلم إن تم طردي |
ASL öyle bol bir hazine ki aynı deneyimlere sizin de sahip olmanızı isterdim. | TED | تعتبر لغة الإشارات كنزاً ثميناُ وأود أن تحضوا بنفس التجربة. |
Size 10'a 9 skorla bilimin kazandığını, günü kurtardığını, açıkladığını söylemek isterdim. | TED | وأود أن أقول لكم أنه في 9 مرات من أصل 10 يفوز العلم، وينقذ اليوم، ويفسر كل شيئ. |
İstediğim an kaçabilirdim ama siz palyaçolara göz kulak olayım diye burda kalayım dedim. | Open Subtitles | أنا يمكن أن يكون هرب في أي وقت، لكن اعتقد وأود أن عصا حول لإبقاء العين عليك المهرجين. |
Bu çıkık elmacık kemiklerini nerede olsa tanırım. | Open Subtitles | وأود أن تعتبر تلك عظام عالية في أي مكان. |
Ve bilmeni isterim ki, eğer param olsaydı, ona öder ve işi bitirirdim. | Open Subtitles | وأود أن تعرفي انه اذا كنت امتلك المال لدفعته وأنهيت الأمر |
Keşke senin gibi 10 adamım daha olsaydı. | Open Subtitles | وهذا ما يسمى اتخاذ المبادرة ، يابني وأود أن يكون لدي عشرة مثلك |
Diğer taraftan akrabamız buradaymış. Saygılarımı sunmak istedim. | Open Subtitles | لدينا قريب من الجانب الآخر هنا، وأود أن دفع الاحترام. |
Ha, ya Pamuk? Senin Yerinde olsam töre denen şeyi kurcalardım. | Open Subtitles | إذا كنت أنت وأود أن أتساءل حول جرائم الشرف. |
Ayrıca bunun karmaşık, tahmin edilemez işlerde ve büyük problemleri çözmede gerekli bir şey olduğunu düşünüyorum. | TED | وأود أن أعرض لكم أنه أمر مهم جداً للعمل المعقد والذي لا يمكن توقعه ولحل المشاكل الكبيرة. |
Hıristiyan olmanın iyi bir şey olduğunu okula göstermeyi çok isterim. | Open Subtitles | وأود أن أري طلاب المدرسة أنه من الرائع أن تكون نصرانيا |
Ben yaşça büyük, sofistike bir geyle çıkmasını tercih ederim. | Open Subtitles | وأود أن بدلا لها تاريخ بعض متطورة ، رجل كبير السن مثلي الجنس |