"وإذا أردت" - Translation from Arabic to Turkish

    • istiyorsanız
        
    • istersem
        
    • isteseydim
        
    • istiyorsam
        
    • ve isterseniz
        
    • ve eğer
        
    Birinin çıplak selfisini paylaşmak istiyorsanız, açık olarak izin isteyin. TED وإذا أردت أن تُشارك صورة سيلفي لشخص ما بدون ملابس، أطلب موافقته بشكل واضح.
    Durumu değiştirmek istiyorsanız, gücün sistemde nerede olduğunu bilmelisiniz. TED وإذا أردت تغيير الظرف، عليك أن تعرف أين تكمن السلطة ضمن النظام.
    Evet, ve belgenin sahte olduğunu kanıtlamak istersem, ...cevap mürekkepte değil, kağıtta. Open Subtitles أجل وإذا أردت إثبات أن الوثيقة مزيفة الإجابة ليست في الحبر بل الورق شكراً لك
    Ayrıca ifşa edilmesini isteseydim en başından yanlış dosyalamazdım zaten. Open Subtitles ..وإذا أردت أن تقوم بالفصح عنه ماكنت لأرسله بالخطأ أساساً ..
    Kamerayı yerleştirirsin ve seni odaklamak istiyorsam, lensi sola doğru çeviriririm sen öne çıkarsın. TED سوف تضع الكاميرا، وإذا أردت أن أجعلكم تركزون، سوف أحرك العدسات إلى اليسار قليلا وأنتم سوف تتقدمون للأمام.
    Ah, civciv, senin için mutluyum, ve isterseniz, bir öğle yemeği tarih var, ama seninle gitmek iptal edecektir. Open Subtitles عزيزتي أنا سعيدة لأجلك وإذا أردت أنا لدي موعد على الغداء لكنني سألغيه لأذهب معك
    ve eğer bu işte olmak istiyor isen, kiranı ödemek zorundasın. Open Subtitles وإذا أردت أن تكون فى هذا العمل يجب عليك تسديد إيجارك
    Gerçekten çılgın birşey yapmak istiyorsanız, bir yılanın üzerindeki 1000 pul. TED وإذا أردت أن تصل بالفعل لدرجة الجنون، 1000 حرشفة على الأفعى الجرسية
    Eğer bir itiraf istiyorsanız, çabuk hareket etmelisiniz. Open Subtitles وإذا أردت الحصول على اعتراف منه فعليك التصرف بسرعة
    Önüne geçmek istiyorsanız bu ilişkiye devam etmek için bir karar verme vakti geldiğinde onun fikri çok önemli olacak. Open Subtitles وإذا أردت الوقوف بطريقه.. لنقل إنه حين يحين الوقت لاتخاذ قرار.. حول رغبتنا بإقامة علاقات بيننا..
    Aslında okula bile gitmedim ama bugün okula dönmemi istiyorsanız şekerlemelerimden alın. Open Subtitles في الحقيقة، أنا لم أذهب أبداً إلى المدرسة وإذا أردت عودتي إلى المدرسة اليوم فلديَّ حلويات لك
    Korumalarını bir an olsun yanlarından ayırmamaları istiyorsanız onları yalnız kalmaktan korkar hale getirmelisinizdir. Open Subtitles وإذا أردت ان تجعلهم يبقون حراسهم الأمنيين معهم طوال الوقت عليك أن تجعلهم يخافون أن يكونون وحيدين
    Bunların karbon tarih saptama ve profesyonel incelemeden geçmesini istiyorsanız 750 bin dolara patlar. Open Subtitles وإذا أردت للكتب أن تتخطى تحديد العمر العضوي والفحص الدقيق الاحترافي سبعمائة وخمسين ألف دولار
    "Burası benim dairem ve pencereleri" "açık tutmak istersem bu sadece beni ilgilendirir". Open Subtitles هذه شقتي , وإذا أردت إبقاء النافذة مفتوحة أثناء تشغيل التدفئة , هذا شأني
    Peki yeniden seni görmek istersem? - Ben her insanın içindeyim. Open Subtitles وإذا أردت أن أراك مرة أخري أنا بداخل كل انسان
    ve eğer isteseydim kendim de alabilirdim, tamam mı? Open Subtitles وإذا أردت فرصة يا أبي فكنت سأحصل عليها بنفسي, مفهوم؟
    İyiyim dedim! Tavsiye isteseydim bile, bir kaptandan alacağımı sanmıyorum. Open Subtitles قلت إنّي بخير، وإذا أردت نصيحة فأشكّ أنْ آخذها مِنْ قرصان
    Yıkamam! O bulaşıklar benim erkekliğim! Erkekliğimi o lavabonun içerisinde ketçap ve makarnayla kalıplaşmış hâlde bırakmak istiyorsam... Open Subtitles لا ، تلك الأطباق هي رجولتي وإذا أردت أن تبقى رجولتي في المغسلة ملطخة بالكاتشب والمعكرونة
    ve eğer menajer olmak istiyorsam, takım elbise giymem gerektiğini ekledi. Open Subtitles وإذا أردت أن أكون... وكيلا عليّ إرتداء بذلة
    Deregülasyon, özelleştirme [Dünya Ticaret Örgütü] ve serbest ticaret ile [Uluslararası Para Fonu] gördüğümüz başka bir çevirmedir ve isterseniz deyin ki [Amerika Ülkeleri Zirvesi] ortakalanların alınmasıdır. Open Subtitles بإلغاء قيود خصخصة التنظيم للتجارة الحرة ما نراه حتى الآن هو آخر المحتويات وإذا أردت الخاص عليك الاستيلاء على العموم.
    ve eğer akışa kontrolden girmeye çalışırsanız, meydan okumayı artırmanız gerekir. TED وإذا أردت أن تدخل حالة التدفق من خلال السيطرة عليك زيادة التحديات
    ve eğer gerçekten dürüst olacaksam benim olabileceğimden daha iyi birer şefler. TED وإذا أردت أن اكون صريحاً فهم طهاةٌ أفضل مما يمكن أن أصل إليه يوماً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more