Geçen Aralık ayında Central Valley tepesinin zirvesinde çekilmiş bir fotoğraf görüyoruz. | TED | وهنا نرى صورة على قمة تلة في وسط وادي في ديسمبر الماضي. |
Tüm Thames Valley polis memurları araçlarına dönebilir mi, lütfen? | Open Subtitles | أريد كل رجال شرطة وادي تيمز أن يعودوا الي سياراتهم |
Bu yeşil şeyler mikroskopik bir organizma olan bir tür alg olup, Ölü vadi'nin zor koşullarına bile dayanıklılık gösterebilmektedir. | Open Subtitles | هذه اللطخات الخضراء، عبارة عن طحالب، كائنات مجهرية بإمكانها أن تنمو حتى في أقسى الظروف المناخية المتغيرة في وادي الموت. |
Ölüm gölgesi vadisinde gezsem bile, şerden korkmam çünkü sen benimle berabersin. | Open Subtitles | نعم، ظننت أنني سأعبر ظلال وادي الموت لن أخشى الشر لأنك معي |
- Navajo polisi Doña Ona Kanyonu ve Otero Bluffs arasını arıyor. | Open Subtitles | طلبت من شرطة النافو البحث بين وادي دونا أونا و كثبان الأوتريو |
Ve evet.. ..yiyeceksizlik vadisinden yürürken.. | Open Subtitles | و,نعم, على الرغم من أنني مشيت في وادي في ظل عدم توفر الغذاء, |
Üniversitedeyken Tanzanya'nın güneydoğusundaki Kilombero River vadisine taşındım. | TED | عندما كنت بالجامعة، انتقلت إلى وادي نهر كيلومبيرو في الجزء الجنوبي الشرقي من تنزانيا. |
Ama son 20 yılda, tepedekiler ve diğerleri arasındaki bu belirgin fark bir tür büyük kanyon haline gelmiştir. | TED | ولكن خلال ال 20 عاماً الماضية، هذا الفرق الكبير أصبح وادي كبيرٌ بعدة أشكال بين أولئك في القمة والأشخاص الآخرين. |
Ve böyle muhitler, mesela Kaliforniya'nın 'Central Valley', konut piyasasının çökmesiyle ve benzin fiyatlarının artmasıyla zarar görmekle kalmadı, yerle bir oldular. | TED | وهذه هي الأحياء، على سبيل المثال، في وادي وسط كاليفورنيا التي لن تؤذي عند انفجار فقاعة الإسكان وعندما ارتفعت أسعار الغاز؛ تدمرت |
La Drang Valley'de hayatımı kurtarmıştı. Ciğerine hançer yemişti. | Open Subtitles | في وادي الدرنج ، انقذ حياتي اصبت بحربه في الرئه |
Valley Ekspresi yakalamam gerekiyor. Çok geciktim, acele etseniz. | Open Subtitles | للحاق بقطار وادي إكسبريس أنا بالفعل متأخر ياريت لو نسرع |
Yakima Valley'deki başarılı turnelerinden yeni döndüler, McSon Üçlüsü! | Open Subtitles | عادوا لتوهم من رحلة ناجحة الي وادي تاكيما، ثلالثي ماكسون |
Ve Silikon vadi'de slide gösteriminde şu gerçekten kısa boylu adamla karşılaştım. | TED | وفي مرة من المرات التقيت بذلك الشخص القصير جدا خلال عرض شرائح في وادي السيليكون |
Bunlar Afrika'daki Rift vadi'sini geçen develer, Chris Johns tarafından fotoğraflanmış. | TED | وهذه صورة للجمال يقطعون وادي الرفت في أفريقيا الصورة بواسطة كريس جونز |
Kutsal tacı elde etmek için Alev vadisinde bir göreve çıktık. | Open Subtitles | نحن في رحلة استكشافية في وادي النار للبحث عن التاج المقدس |
Kariyer basamaklarını tırmanabilmek için çok okudum ve çalıştım. Sonunda, Silikon vadisinde gerçekten çok severek yaptığım bir iş olan finans ve mali işler müdürü oldum. | TED | عملت ودرست بجد لأترقى فى السلم الوظيفي، لأصبح فى النهاية مديرًا ماليًا في وادي السيليكون، عمل استمتعت به حقًا. |
Blanco Kanyonu'nda vahşi köpek sürüsü gibi yaşarlar. | Open Subtitles | يعيشون كعلبة الكلاب البرية فوق في وادي بلانكو |
"Evet, ölümün gölgeleri vadisinden yürürken benimle olduğun için hiç bir kötülükten korkmayacağım senin varlığın ve koruyuculuğun beni rahatlatacak | Open Subtitles | نعم،مع ذلك أَمْشي خلال وادي ظِلِّ الموتِ أنا لَنْ أَخَافَ من أي شرِّ لَك فَنّ مَعي قضيب وموظّفو يُريّحونَني " |
Telemark yolundan çıktım, Harper vadisine gidiyordum. | Open Subtitles | لقد إنقطع التيار في طريق تيلي مارك إلى الشرق من وادي هاربر |
Kabus kanyon'undan geçen İntihar Patikası mı yoksa Şeytan Tepesi mi? - İntihar Patikası mı? | Open Subtitles | ــ قافله الإنتخار تعبر وادي الكابوس أو طريق مختصر عبر سلسله مرتعات الشيطان |
Böylece bizden bir grup aradan sıyrılıp, onları, Rattlesnake Canyon'da pusuya düşürdük | Open Subtitles | وهاجمناهم وحاصرناهم في وادي الافعى الجرسيةِ |
Hiç bir vadide, dere yanında tek başınıza yürüyüp, hatırladınız mı? | Open Subtitles | هل سبق لك أن مشيت في وادي بجانب الجرف مشيت لوحدك و تذكرت؟ |
Ölüm Vadisi Amerika'nın en sıcak, en kuru yeri. Orada hiçbir şey yetişmez. | TED | وادي الموت هو أكثر مكان حرارة وجفافا في أمريكا، ولا شيء ينمو هناك. |
Güneşe doğru bakan sisli vadinin ortasındaki dağdan gelirken... | Open Subtitles | مثلما صعدت الجبل من وادي الضباب إلى الشمس |
Wadi Halfa'ya kadar dayanmanız gerekecek. | Open Subtitles | وسوف تضطر إلى الانتظار حتى نصل الى وادي حلفا |
''Ölümün gölgesinin dolaştığı vadiden yürüyor olsam da, korkum yok, çünkü benimlesin.'' | TED | "رغم أنني أسير خلال وادي ظل الموت، لن أخاف الشر، لأنك معي." |
Yarlung nehri dağların arasından akarken Amerika'daki Büyük kanyon'un üç katı büyüklüğü sahip dünyanın en büyük Vadisini oluşturmuş. | Open Subtitles | كنهر اليار لنق منخفض من خلال الجبال، هو منخفض العالم الأعمق، أعمق ثلاث مرات من وادي أمريكا الكبير. |
Girişe ulaşabilmeleri için kanyonun en yüksek tepesine çıkmaları gerek. | Open Subtitles | كما يمشون خلال وادي عالي للوصول إلى المدخل |