"والمكان" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yeri ve
        
    • zaman ve
        
    • yerde
        
    • ve mekan
        
    • ve yeri
        
    • yer ve
        
    • mekânı
        
    • ve mekanın
        
    • ve uzay
        
    Saklandı ve doğru kurbanları, doğru Yeri ve zamanı bulana dek bekledi. Open Subtitles ،وكان صبوراً اختبأ وانتظر حتى يحصل على الضحايا المناسبين والوقت والمكان المناسب
    Hayır, araç ayarladım, Yeri ve zamanı için seni ararım. Open Subtitles كلا، لدي سيارة، سأتصل بك وأبلغك عن الزمان والمكان لاحقاً.
    Bazen öylesine kapılıyorum ki zaman ve mekan hissimi kaybediyorum. TED بعض الأوقات، أنغمس في المجال حتى أفقد الشعور بالوقت والمكان.
    Ben bakirliğimi yanlış zamanda, yanlış yerde ve yanlış kızla kaybettim. Open Subtitles أعني أني فقدت عاذريتي في الوقت الخطأ والمكان الخطأ والفتاة الخطأ
    Tek yapmamız gereken zamanı ve yeri ayarlamak. Open Subtitles كل ما يتوجب علينا فعله تحديد الزمان والمكان
    Yeri ve zamanı değil biliyorum ama birine anlatmak zorundaydım. Open Subtitles أنه ليس الوقت والمكان ولكن عليً أن أخبر أحدً بالحقيقة
    Burada suçlanan benim. Yeri ve zamanı seçme hakkım var. Open Subtitles أناالمتهم، لدى حريه أختيار التوقيت والمكان
    Yeri ve zamanı seçmek sana kalmış. Open Subtitles الامر يرجع لك لتختار الزمان والمكان المناسبين
    Ne yazık ki birçok insan, ...Yeri ve zamanı geldiğinde hatalar yapabilecekleri gerçeğini kabul edemiyorlar. Open Subtitles في الوقت المناسب والمكان المناسب، مؤهلون لفعل أيّ شيء.
    Saygısızlık etmek istemem Don Bonfante ama, her şeyin Yeri ve zamanı var. Open Subtitles لا أقلل من احترامك يا دون بونفانتي والمكان المناسب
    İkinci bölümün söylenmesi zaman ve uzayda bir tür kırık yaratır. Open Subtitles إلقاء الكلام للممرات الثانية ستخلق نوع من الشق لمرور الوقت والمكان
    İnsanların düşünmek için zaman ve yerleri olduğu zamanlar vardı Open Subtitles كان هناك وقت كان الناس يملكون فيه مفهوماً للزمان والمكان
    - Ama hizalanma geçici. - Doğru zamanda doğru yerde olmalı. Open Subtitles ولكن التعامد مؤقت فقط، يجب أن يكون في الوقت والمكان المناسب.
    Tarama işlemi bittikten sonra hücrelerin olması gerektiği yerde doğru olarak sıralanmalarını sağlayacak bilgi gönderiyor. TED وبمجرد مسحه بالكامل، يقوم بإرسال البيانات عن طبقات الخلايا المطابقة والمكان اللازم لها.
    Eğer sana bir zaman, tarih ve mekan verseydim sence bu sunucuyu hackleyip, benim için bir kaç görüntü çıkarabilir miydin? Open Subtitles لو أعطيتك الوقت و التاريخ والمكان فهل من الممكن أن تخترق هذا السيرفر ؟ وتحصل على بعض اللقطات من أجلى ؟
    Karakterler, zaman ve mekan özetlenmiş olmasına rağmen... firarın tüm detayları gerçekte yaşandığı şekilde anlatılmıştır. Open Subtitles مستوحاة من رجال حقيقيين والزمان والمكان تغيروا جميع التفاصيل عملية الهروب حدثت بالفعل
    Zamanı ve yeri bildirmek için onu arayacağımı söyledim ve çıktım! Görmeliydin! Open Subtitles قلت له سوف أتصل بك وأحدد الزمان والمكان وخرجت، كان يجب أن تراني
    Bize zamanı ve yeri belirt, ...Jamaikalıları oraya parayla getirt, ...gerisi biz hallederiz. Open Subtitles ستعطينا الوقت والمكان ضع الجامايكيين هناك مع نقودي ونحن سنتولى الأمر
    Bu meseleyi hemen şimdi tartışalım. Belki de doğru yer ve zaman burasıdır. Open Subtitles دعنا نُجري تلكَ المُناقشة الآن هذا قد يكون الوقت والمكان المُناسب
    Zamanı ve mekânı seçeceğim ve hayatımın aşkıyla olacak. Open Subtitles سأختارُ الوقتَ والمكان وسيكُون مع شريكِ حياتِي
    Bazıları zamanın ve mekanın ötesinde amansız bir döngüye girer... Open Subtitles و بعضها يلف كالحلقة ثانية و ثانية عبر الزمان والمكان...
    Genişleme yalnızca galaksiler arasındaki kara boşlukta üstün geliyor ve uzay genişliyor. TED فالثقوب السوداء التي بين المجرات هي حيث استطاع التوسع أن ينتصر والمكان أن يتمدد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more