"وبشكل" - Translation from Arabic to Turkish

• bir şekilde
• olarak
• biçimde
• Hem
• şaşırtıcı bir
• olduysa

Dijital ilişkilerin bu genel çeşitliliği bağlamında güvenli bir şekilde ‘’yabancılığı’’ aramak bu yenilik için çok iyi bir temel olacaktır.
وفي سياق هذا النطاق العريض من العلاقات الرقمية, البحث عن الغرابة بشكل آمن قد يكون وبشكل حسن أساس جديد لذلك الإبتكار

bir şekilde tapirler hâlâ orada, ki bu bana umut veriyor.
وبشكل ما ظلت هناك حيوانات التابير، والذي يعطيني مزيدا من الأمل.

Dürüst olmak gerekirse, sizin davanızda yavaş ve düzenli bir şekilde ilerliyoruz.
لأكون صادقاً معكِ ، إننا نتقدم ببطئ وبشكل منهجي في قضيت إبنك

Ve konu dışı süs eşyaları gerçekten de, aslında suç olarak görülüyor.
أما الزخرفة منقطعة النظير فتتم رؤيتها على أنها حقيقة وبشكل أساسي، مجرمة.

Ve üçüncü olarak, bu taşların katmanları doğal şekilde açıkta olmalı.
وثالثاً، طبقات تلك الصخور يجب أن تتعرض للعوامل الطبيعية وبشكل طبيعي.

Ve şaşırtıcı bir biçimde özellikle ağrılı sinirleri etkileyen şeker hastalığı olan kişilerde kalp krizi sessiz gerçekleşir.
وبشكل مفاجئ لدى الكثير، خصوصاً مرضى السكري، الذي يؤثر على الأعصاب التي تنقل الألم، قد تبدو النوبة القلبية صامتة.

Fakat ilgilendiriyor, Majesteleri. Hem de çok ilgilendiriyor.
لكنه يتعلّق، فخامتك يتعلّق بي، وبشكل مخيف

ve ve bir şekilde Avustralya benim için evlilik gibi gelmeye başladı.
و, وبشكل ما في عقلي أستراليا أصبحت إلى حد ما مثل الزواج

Ancak aslında olan, bu şeylerin varlığı ve bunların bir şekilde bütünleşip, çakışıp, birçok farklı şekilde birbirine bağlanıyor olması.
ولكن ما يحدث هو أن هذه الأشياء تتواجد بشكل تكاملي وبشكل متصل ومتتداخل بطرق عديدة ومختلفة.

Acı bir şekilde farkındaydım ki, 24 yaşında, bir kez daha, bir mülteci, bir göçmen ve öteki oluyordum ve bu sefer temelli.
وفي سن ال24 أدركت على نحو مؤلم أنني أصبحت لاجئة ومهاجرة وأنتمي إلى الآخر مرة أخرى، وبشكل دائم

Ortak bilincimizde, gerçekten ilkel bir şekilde, arıları kaybetmeyi göze alamayacağımızı biliyorduk.
ونحن نعلم جميعا في قرارة أنفسنا، وبشكل فطري، بأننا لا نستطيع السماح بخسارة النحل.

Dolayısıyla bu liderler hiç bir şekilde mükemmel değiller ama onlar geneli itibariyle son 50 yıldır gördüğümüz en iyi liderler.
لذا قد لا يكون هؤلاء القادة مثاليين، لكنهم وبشكل عام أحسن القادة الذين مروا علينا في 50 سنة الأخيرة.

Savaş fikrine bakış, yıllar içinde dramatik bir şekilde değişti.
انظروا، تغير الموقف من الحرب وبشكل مثير خلال السنين.

Hayatımın o ana bağlı olduğunu hisseder gibiydim ve inanılmaz bir şekilde, o evet dedi.
أحسست أن حياتي تعتمد على تلك اللحظة، وبشكل لا يصدق وافق على ذلك.

Ve sonra, tam olarak 48 saat sonra GPS sinyali söndü.
وثمّ، وبشكل دقيق جدا، بعد 48 ساعة إشارة تحديد المواقع تختفي.

Demek istediğin sürekli olarak evine gittiği zamanları kaçırıyor muyum?
لذا تقول بأنك وبشكل مستمر تفقدها عندما تذهب الى المنزل؟

Burada yaşayan ikizler tıbbi mantar ve ekstaziyi yasal olarak alabiliyorlar.
التوائم الذين يعيشون هنا يحصلون وبشكل قانوني على الحبوب المنشطه والمخدّره

Kitlesel biçimde, bu sesler sonraki bin yılda karşımıza çıkacak zorluklar ile başa çıkabilmemiz için insan repertuvarımız olurlar.
وبشكل جماعي، هذه الأصوات تصبح مرجعاً لبشريتنا للتعامل مع التحديات التي سوف تواجهنا عبر آلاف السنين

Daha basit biçimde, atmosfere salgılanan sera gazından daha fazlasını çıkarabilmektir.
وبشكل أبسط، هو تلك النقطة التي نتخلص فيها من كمية غازات دفيئة تفوق تلك الكمية التي نصدرها في الغلاف الجوي.

Şimdi, buna dayanarak, mimar ve tasarımcı arkadaşlarım, özellikle beyaz hemcinslerim, önceliklerimizi anlamlı bir biçimde çeşitlendirmeliyiz.
الأن، من أجل فعل ذلك، أصدقائى في الهندسة والتصميم، خاصة رفاقى البيض، يجب تلقائيا وبشكل كبير أن ننوع من تصنيفاتنا.

Ve sürpriz bir şekilde, Eski Saray'da bir yangın çıktı Hem de Hürrem'in bölümünde.
حسنا وبشكل مفاجىء حدث حريق فى القصر القديم حريق فى قسم الحريم

şaşırtıcı bir şeklide bazen uzuvsuz doğan insanlar bile hayalet uzuvları hissedebiliyorlar.
وبشكل مذهل أحيانًا، حتى من وُلد دون طرف يمكنه الشعور بالطرف الخيالي.

Ve nasıl olduysa molekülleri üzerine konulmuş bir INTEL logosu var.
وبشكل ما لديهم اشارة شركة انتل مطبوع على اللوحة