| Evet ama bu normal bir durum değil ve bunu görmezden gelmek sorunu yok etmeyecek. | Open Subtitles | أجل, هذا ليس بطبيعي وتجاهل الأمر لا يحل هذه المشكلة |
| Benimle konuşmayı kesti, çocukları görmezden geldi ve bir gün çıkıp gitti... | Open Subtitles | وتوقف عن التحدث معي، وتجاهل أطفاله ثم في أحد الأيام، كان قد رحل |
| Annenin yaşamını birden fazla kez tehdit ettiğini ve Büro'nun bunu görmezden geldiğini? | Open Subtitles | وقام بتهديد حياة أمك أكثر من مرّة وتجاهل المكتب ذلك |
| Milyonlarca Rus, Stalin yönetiminin acımasızlığına ve kendi refahlarının göz ardı edilmesine rağmen rahmetli liderleri için içleniyordu. | Open Subtitles | حزن ملايين الروس لوفاة قائدهم برغم أنّ حكمه خلا من الرحمة وتجاهل أسباب رفاههم |
| Ama Bay Krei kendini bu konuma getiren bilimi göz ardı etmiştir. | Open Subtitles | ولكن يجب ان تعلم , سيد كيري يود الاختصار وتجاهل العلم |
| Bugün beni buraya ölümü göstermek için getirdiler ve o sesi görmezden gelin diye gözünüzü korkutmak için. | Open Subtitles | أحضروني إلى هنا اليوم لأريكم الموت واستغلاله لإخافتكم وتجاهل هذا الصوت |
| Alay etmeye, başkasının kötü durumunu görmezden gelmeye. | Open Subtitles | مستعد للسخرية وتجاهل مصيبة الآخرين |
| # Filipince'de rap söylemeni görmezden geldim # | Open Subtitles | وتجاهل مهاراتك بغناء الراب* *باللهجه الفلبينية |
| Sorunları görmezden gelmek, onları çözmüyor maalesef. | Open Subtitles | وتجاهل المشكلة لايعني انها ستختفي |
| Bana bak Kamerayı görmezden gel. | Open Subtitles | لا, فقط أنظر لي, وتجاهل آلة التصوير |
| Seni anlamıyorum Axl, Cliff'i kıskanıyorsun bana somurtuyorsun, üç gün beni görmezden geliyorsun. | Open Subtitles | أنا لا أفهم عليك، AXL. أنت غيور من كليف، حتى تتمكن العبوس وتجاهل لي لمدة ثلاثة أيام. |
| Beni ve hayatımdaki tüm ihtiyaçlarımı görmezden geldi. | Open Subtitles | لقد تجاهلني وتجاهل طلباتي طوال حياتنا |
| Kendi bölgesinin dışında yaşadığı gerçeğini görmezden geldi. | Open Subtitles | وتجاهل حقيقة أنها تعيش خارج منطقته |
| Sırf görev hakkında konuşup diğer mevzuyu görmezden geleceğiz yani. | Open Subtitles | كل شيء عن المهمة، وتجاهل تماما |
| Sonra Google DeepMind'ın AlphaZero yapay zekâsı 3000 yıllık Go oyunlarını ve Go bilgeliğini alıp görmezden geldi ve kendisine karşı oynayarak dünyanın en iyi oyuncusu oldu. | TED | ثم أَخَذَ ألفا زيرو من "جوجل ديب مايند" 3000 سنة من ألعاب "غو" التي لعبها البشر واستراتيجة اللعبة، وتجاهل ذلك كله، ليصبح أفضل لاعب في العالم فقط باللعب ضد نفسه. |
| U2 nin düşürülmesini göz ardı ediyordu, Moskova'dan yapılan yayını göz ardı ediyordu ki oldukça şahin dilliydi vb,vb,vb. | Open Subtitles | فقد تجاهل الرد اسقاط ال"يو-2"، وتجاهل البث الإذاعي من موسكو والذي كان متشددًا للغاية |
| Kişisel bir saldırı sayar ve arkadaşlığımızı göz ardı ederim. | Open Subtitles | سأعتبره عمل تخريب ذاتي وتجاهل تام -تجاه صداقتنا |
| Maliyetleri düşürür ve güvenliği göz ardı eder. | Open Subtitles | خفض التكاليف وتجاهل إجراءات السلامة |
| Fransa'yı cezalandır. Almanya'yı göz ardı et. | Open Subtitles | معاقبة فرنسا وتجاهل ألمانيا |