"وثيق" - Translation from Arabic to Turkish

    • yakındı
        
    • yakın
        
    • yakından
        
    Bu arada ne kadar yakındı? Open Subtitles من جانب الطريق، وكيف وثيق كان ذلك؟
    - İkincisi epey yakındı. Open Subtitles أنت كنت وثيق على أن ثانية واحدة.
    - Dostum çok yakındı. Open Subtitles الرجل، أن كان وثيق.
    Muhasebe bölümüne yakın çalışıp geliri daha iyi kullanmanın yollarını araştıracaksın. Open Subtitles ستعمل بشكل وثيق مع قسم المحاسبة تبحث عن طرق لتحسين الإيرادات
    Bundan dolayı tabii ki, geleneksel medya kuruluşları bu online topluluklara yakın ilgi gösteriyorlar. TED وبذلك فإن وسائل الإعلام التقليدية، بالطبع ، تقوم بإعطاء إهتمام وثيق للغاية لهذه المجتمعات على الإنترنت.
    Hayata moda tasarımcı olarak tekstil tasarımcıları ve kumaş sağlayıcılarıyla yakından çalışarak başladım. TED بدأت حياتي بالعمل كمصمّمة أزياء، أعمل بشكلٍ وثيق مع مصمّمي نسيج ومزوّدي أقمشة.
    Ama o arkadaşımız Cece ile yakındı. Open Subtitles نعم، حسنا لدينا صديق هو وثيق مع CECE.
    - Karanlıktı ve ekibim yakındı. Open Subtitles وكان الظلام. كان فريقي وثيق.
    Çok yakındı. Open Subtitles كان ذلك وثيق.
    Şimdi yunuslara geri dönmek istiyorum. Çünkü bu hayvanlar için olan hissiyatım, 30 seneden daha uzun bir süredir bu hayvanlarla kişisel olarak yakın çalışıyorum. TED أود الأن العودة إلى الدلافين، لأني أحس بأنها الحيوانات التي عملت معها بشكل وثيق وشخصي لأكثر من 30 سنة.
    Birbirine o kadar yakın çalışıyorlar ki burada bir DNA yatay transferi var. TED يعملون بشكل وثيق مع بعضهم البعض وكأنه هناك نقل للـ DNA بشكل أفقي
    Devlet üniversiteleriyle çok yakın çalışan, California'da orta vadide yeni bir üniversite. TED إنها جامعة حديثة في كالفورنيا، في منتصف الوادي، تعمل بشكل وثيق مع كليات المجتمع.
    Kim olduğumuzun çok yakından bir parçası olduğu için ömrü dolmuş insan formuna sevgiyle bakmak nasıl olurdu? TED ما من شأنه أن يكون مثل النظر في شكل الإنسان المنتهي الصلاحية بحب لأنه بشكل وثيق جدا جزء منا نحن جميعا؟
    duyusunu da alamaz. Bir şeyin tadı, kokusu ile yakından ilişkilidir. TED التي يتذوق بها الآخرون أيضاً. تبين لنا أن مذاق الشيء مرتبط بشكل وثيق برائحته.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more