"وحيدا" - Translation from Arabic to Turkish

    • tek başına
        
    • yalnızdım
        
    • tek başıma
        
    • yalnızım
        
    • yalnız başına
        
    • yalnızlık
        
    • yalnız başıma
        
    • yanlız
        
    • yalnızmış
        
    • rahat
        
    • ıssız
        
    • - Yalnız
        
    • yapayalnız
        
    İsa'nın tek başına ölümle karşılaştığı birkaç pasaj vardı belki bakmak istersin. Open Subtitles هناك بعض الفقرات عن المسيح, عندما واجه الموت وحيدا ربما تريد تفقدهم
    bir yerlerde karanlık bir apartmanda aile düşleyerek tek başına mı yaşıyorsun? Open Subtitles أم أنك لا تزال البكالوريوس يجلس وحيدا في شقة متواضعة بعض مكان
    Bir keresinde canım sıkılmıştı, yalnızdım ve biraz da açtım. Open Subtitles كانت مرة واحدة, يومها كنت ضجرا وحيدا و أشعر بالجوع
    Gerçek şu ki, seninle Roma'ya gitmektense tek başıma kalırım. Open Subtitles الحقيقة انني افضل البقاء وحيدا على الذهاب الى روما معك
    Biliyorum. Ama ben gerçekten yalnızım. Open Subtitles حسنا اعرف اعرف لكن ليس مثلى، لقد كنت وحيدا حقا
    Portland'da bir otel odasında tek başına, arkadaşsız, yalnız başına oturmak... Open Subtitles جالسا في غرفة فندق في بورتلاند بمفردك تماما، بلا أصدقاء، وحيدا
    Bir kişinin çevresinde yığınla insan varken yalnızlık çekmesi ne kadar tuhaf. Open Subtitles إنه من الغريب كيف أن يكون الشخص وحيدا لهذه الدرجة خصوصا عندما يكون حوله مليون شخص
    Bu çocukların hayatlarını tek başına kontrol ediyor ve kimse onu sorgulamıyor. Open Subtitles لقد ترك وحيدا ليدير حياة اولئك الاطفال و لا احد يشكك به
    Hepsi buydu ve şimdi tek başına sürgünde yaşadıktan sonra... Open Subtitles هذا ما كلفكم فعله والآن بعدما عشت في المنفى وحيدا
    Yeni arkadaşın Andy ile takılmak varken neden tek başına takılasın ki? Open Subtitles لماذا البقاء وحيدا عندما تستطيع أن تكون مع صديقك الجديد ، آندي
    Bu karakışta gecenin bir yarısı tek başına burada ne işi varmış? Open Subtitles ما الذي كان يفعله هنا وحيدا في منتصف الليل في الشتاء البارد?
    İşin aslı hiç arkadaşım olmayan bu yeni yerde yalnızdım. Open Subtitles أني كنت وحيدا في مكان جديد من دون أي أصدقاء
    Weir'da tek başıma yaşarım. Yakalayıcı hayatı böyle. Open Subtitles أنا أعيش وحيدا فى الثلوج هذه هى حياة صائد الرجال
    Ama bir yıl önce ne kadar yalnızım diye sızlanıp ağlayan sen değil miydin? Open Subtitles الم تكن منذ عام مضى تنوح وتبكي عن كم كنت وحيدا اجل
    Sadece altı, yedi ya da sekiz yılını ormanda, yalnız başına geçirme talihsizliğini yaşamış. Open Subtitles فلا أعتقد أنه معتوه فقط حظه العاثر جعله يقضي ست أو سبع سنوات أو ثمان وحيدا بالكامل في غابة
    Ara sıra bir içki için uğruyordu. Sanırım yalnızlık çekiyordu. Open Subtitles حضر مرة واحدة ليحتس شرابا ، ولكنه بدا وحيدا
    Ağılımda yalnız başıma yatarken düşünecek çok zamanım oldu. Open Subtitles لقد كان لي متسع من الوقت للتفكير حينما كنت ممدا وحيدا في حجرتي
    sıkıcı günler, yanlız geceler, unutmak kolay Open Subtitles أنهكته الأيام والليالي وحيدا ، من السهل أن ينسى
    Çok yalnızmış. Gidip görmemi istedi. Open Subtitles أخبرنى أنه كان وحيدا وطلب منى الخروج ورؤيته
    Bu heriflere karşı dik durmazsan seni asla rahat bırakmazlar. Open Subtitles اذا لم تقف لهؤلاء الرجال انهم أبدا لن يتركوك وحيدا
    Mesele şu ki, birini bile öldürürsek dünya daha ıssız bir yer olur. Open Subtitles المقصد هو لو قتلنا واحدا منهم حتى واحد فسوف نجعل العالم مكانا وحيدا
    - Özür dilerim, efendim. Mazeret olamaz. - Yalnız değilsin, Teğmen. Open Subtitles معذرة سيدي , لايوجد اي عذر - لست وحيدا , ايها الملازم -
    Deney tüpünde beni yapayalnız bıraktın... ne bir kart, ne mektup ne de bir şey, şimdi ben de boşanmak istiyorum. Open Subtitles القليل من الاحترام , لقد تركتني وحيدا في أنبوب الاختبار ذاك من دون بطاقة أو حتى رسالة والان أنا أريد الانفصال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more