"وعدته" - Translation from Arabic to Turkish

    • söz verdim
        
    • söz vermiştim
        
    • Ona söz
        
    • söz verdin
        
    • sözü verdim
        
    • söz verdiğim
        
    • sözümü
        
    • söz vermişti
        
    • söz vermiştin
        
    • sözünü verdim
        
    Birkaç inci boncuk mu? Başka çarem yok, kral dönünce evleneceğime söz verdim. Open Subtitles . كما تعلم ليس لدي أختيار . وعدته بأن أتزوجه عندما الملك يعود
    Her neyse, buradaki arkadaşlarını ziyaret ediyormuş ve ben de buluşacağımıza söz verdim. Open Subtitles على أي حال ،إنه يزور بعض الأصدقاء هنا، ولقد وعدته أن نأتي للقائه
    Filmi senin belirleyeceğin şartlarda bitirmene izin vermesi karşılığında onunla kalacağıma söz verdim. Open Subtitles لا يُمكنني تركه فقد وعدته بالبقاء معه إذا ما تركك تنهي الفيلم بشروطك
    Babanız çok iyi dostumdu ve hayattaki gelişiminizi izlemeye söz vermiştim ona. Open Subtitles ولكن والدك كان صديقا جيدا وقد وعدته اننى سأراقب تقدمك فى الحياة.
    Peder Logan öyle dedi. Geri vermeliyim. Ona söz verdim. Open Subtitles هذا ما قاله ألآبت لوجن لابد أن أقوم بأرجاعه , لقد وعدته
    Evet ve sen ona suçu üstlenmesi için para ödedin. Jüriyi ikna edeceğine söz verdin. Open Subtitles أجل، أنت قم بالدفع له ليقبل الإدانه وعدته بأنك ستقوم بخداع هيئة المحلفين
    Talimatlarda belirtildiği üzere daha çok bilgi almak için çalışacağıma söz verdim. Open Subtitles وكما أُمرت, لقد وعدته بالمحاولة بشكل أكبر للحصول على المزيد من المعلومات
    Ona ne kadar kazandığınızı söylediğimde biraz endişelendi ama sonra size zam yapacağıma söz verdim ve o zaman biraz rahatladı. Open Subtitles حين أخبرته بقيمة راتبك بدا قلقاً نوعا ما و لكنى وعدته أنك ستتلقين علاوة فبدا مستريحاً بذلك
    Bunu yapmaktan nefret ediyorum ama seni burada tutmaya söz verdim. Open Subtitles أكرهأنأضعكفيأمركهذا، لكني وعدته أن أبقيك حتى يعود
    Onunla bir içki içeceğime söz verdim. Beni bütün hafta boyunca aradı. Open Subtitles وعدته أن أتناول شراباً معه فهو يدعوني منذ الإسبوع
    Ormanda benimle birlikte kalabileceği konusunda ona söz verdim. Open Subtitles لقد وعدته بأنه بإمكانه البقاء هنا في الغابة معي
    Seni burada 24 haftanın tamamı boyunca tutmaya söz verdim. Open Subtitles وعدته أن ابقيك هنا الأسابيع الكاملة الـ24
    Saçı örgülü küçük bir kız çocuğuydum ama söz vermiştim. TED لقد كنت فتاة صغيرة لدي اثنتين من الجدائل الطويلة، ولكني وعدته.
    Bu çok kötü. Ona bir şey söylemeye söz vermiştim. Open Subtitles يالا الأسف ، لقد وعدته بأن أخبره شيئاً ما
    Baban öldüğünde seni koruyacağıma dair söz vermiştim. Open Subtitles عندما مات ابيك لقد وعدته اني ساعتني بك دائما
    Ferrie'nin korumalarını geri çekemem. Ona söz verdim! Open Subtitles لا أستطيع توفير فريق لمراقبتة فيري أنا وعدته
    - Gelsen iyi olur. Ona söz verdin. Partisinde senin de olmanı gerçekten çok istiyor. Open Subtitles انت وعدته ، يريدك حقا في حفلته
    Lorenzo'ya aynı anda ateş edip doldurabileceği bir tüfek sözü verdim. Open Subtitles انظر، لقد وعدته بسلاح يستطيع أن يُطلق النار ويُلقّم في آنٍ واحد
    Yaşamasına, yaşayacağına söz verdiğim 19 yaşındaki bir çocuğa yardım ediyorum. Open Subtitles أنا اساعد رجل في 19 من عمره الذي وعدته انه سيعيش
    Ona, bir gemiyle geri döneceğime söz verdim ama şu yara yüzünden sözümü tutamıyorum. Open Subtitles لقد وعدته بأن اعود لنجدته ولكن بسبب هذا المرض لم أنجح في الحفاظ على وعدي
    Kalbi kırılmıştı çünkü bize bırakacağına dair söz vermişti. Open Subtitles لقد كان حزيناً للغاية لأنها وعدته بالتوقف
    Baban da... "Tüm yapraklar düştüğünde döneceğine söz vermiştin." Open Subtitles قال لي، أنّي ذات مرّة وعدته حينما تسقط أوراق الشجرة جميعاً.
    O anketle ilgilenmiyor... ve ben ona rahatsız edilmeyeceği sözünü verdim. Open Subtitles أنه غير مهتم بالأحصاء و لقد وعدته بانه لن يتم ازعاجه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more